yanak-yagi-aldirma-estetigi

Yanak Yağı Aldırma Estetiği

Yanak Yağı Aldırma

Yanak Yağı Aldırma

Bişektomi ameliyatı olarak da bilinen yanak yağı aldırma estetiği, özellikle Hollywood yıldızlarının sıklıkla başvurduğu estetik türlerinden biridir.

Yanaklar, gülümserken yüzde oluşan ifadede önemli bir misyona sahiptir. Farklı açılardan ideal bir görünüm elde edilmesi ve yüz hatlarının uyum içinde gözükmesi için yanak yapısı oldukça önemlidir. Bu yüzden birçok kişi yanaklarındaki fazla yağı aldırmak için bişektomi ameliyatına başvurmaktadır. Yanak yağı ameliyatı ile yanak bölgesinde kusursuz bir görünüm yakalamak mümkündür.

Bişektomi nedir ve nasıl yapılır?

Halk arasında yanak inceltme ameliyatı olarak bilinen bişektomi, yanaklardaki fazla yağın alınması işlemidir. Bu operasyonda yanağın iç kısmından kesi oluşturarak fazla olan yağlar çıkarılır. Oluşturulan kesiler yaklaşık 1 cm büyüklüğündedir. Operasyon yaklaşık 1 saat içerisinde başarıyla tamamlanmaktadır.

İşlem yanak içinden yapıldığı için yüzde herhangi bir iz kalması söz konusu değildir. Bişektomi operasyonunda en kilit rol ameliyatı gerçekleştirecek olan cerrahın tecrübesidir. Çünkü ideal yanak görünümü için doğru oranda yağ alımı gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde istenilen görüntüden uzak bir görünüm oluşabilir. Bu yüzden karar vermeden önce karşınızdaki kişinin tecrübeli bir cerrah olduğundan emin olmalısınız. Yanak yağı aldırma ameliyatında dikkat edilmesi gerekilen ilk nokta fiyatlar değil cerrahın bu alandaki deneyimidir.

Kimler yanak inceltme ameliyatı yaptırabilir?

Genel sağlık durumu herhangi bir engel teşkil etmeyen herkes yanak inceltme ameliyatı yaptırabilir. Yüzünüzdeki görünümden yanaklarınız dolayısıyla memnun değilseniz, yanaklarınızın fazla şişkin olduğunu düşünüyorsanız, diyet ve spor yapmanıza rağmen kilo verdiğiniz halde yanaklarınızda incelme olmadığını gözlemliyorsanız siz de yanak yağı aldırma ameliyatı yaptırabilirsiniz.

Ülkemizde son birkaç yılda bişektomi ameliyatına başvuran kişi sayısında büyük bir artış gözlemlenmektedir. Özellikle hamur işi ve karbonhidratlı beslenmenin sonucu olarak toplumumuzda birçok kişi yuvarlak ve toplu yüz hatlarına sahiptir. Fiziksel aktivite zaman içerisinde yüz bölgesine yerleşen fazla yağların erimesi için yeterli olmayabilir. Bu durumda da yanaklardaki biriken yağların alınması için bişektomi ameliyatına başvurulmaktadır. Benzer şikâyetlere sahipseniz bişektomi ameliyatına başvurabilirsiniz.

Bişektomi hakkında bilinmesi gerekenler

Bişektomi ameliyatıyla ilgili en çok sorulan soru iz kalıp kalmayacağıdır. Bu soru anlayışla karşılanmaktadır çünkü yanaklar yüz bölgesinin neredeyse yarısını oluşturmaktadır. Ancak endişe gerektiren bir durum yoktur çünkü bişektomi ameliyatında kesiler yanak içinden açılmaktadır. Bu sayede dışarıda iz kalması söz konusu değildir.

Bişektomi tek başına yüz estetiği ameliyatı olarak yorumlanmamalıdır. Burada amaç yanaklardaki fazla yağların giderilmesidir. Evet, bu operasyon sonucunda çok daha çekici bir yüze sahip olmak mümkündür ancak yüzde başka kusurlar mevcutsa başka ameliyatlar da gerekebilir. Bişektomi ameliyatı kişiye 5-10 yaş arası daha genç bir görünüm katabilir. Ancak bir yüz estetiği olarak yorumlanması yanlış olur. İnsan yüzü göz kapakları, kaşlar, burun ve alın gibi birçok unsurdan meydana gelmektedir. Tüm bu detayların kusursuz olması, bişektominin de çok daha başarılı sonuçlar vermesini sağlayacaktır.

Yanak yağı aldırma işlemi sırasında hasta herhangi bir acı veya ağrı hissetmez çünkü operasyon anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Bazı kişiler gülüşlerine ve yanaklarına referans olarak ünlü yıldızları işaret etmektedir. Ancak doktorların bu isteği yerine getirmesi, hastanın sağlığı ve yüz görünümü açısından doğru değildir. Çünkü herkesin yüz hatları kendisine özgüdür.

Fazla yağ alımı kişinin yüz hatlarını bozabilir ve yüzdeki elmacık kemikleri buna elverişli olmayabilir. Bişektomi ameliyatında amaç elmacık kemiklerini ortaya çıkarmaktır. Fazla yağ birikintisi zaman içerisinde herkeste mevcut olan bu kemiklerin ortadan kalkmasına yol açmaktadır. Fakat elmacık kemiğinin yapısı herkeste farklılık gösterebilir. Bu detay unutulmamalı, ameliyata girmeden önce bu detay bilinmelidir.

Bişektomi ameliyatı fiyatları

Herkes Hollywood yıldızları gibi çıkıntılı ve çekici bir yanağa sahip olmak ister. Günümüzde İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte Hollywood yıldızlarının da hileleri artık herkes tarafından bilinir hale gelmiş durumdadır. Ünlü aktör ve aktrislerin bu kadar kusursuz gülümsemesi, bişektomi ameliyatına başvurmalarından kaynaklanmaktadır. İnsanlar bu operasyonu öğrenmiş olmalarına rağmen fiyatlarıyla ilgili çekincelere sahiptir. Bu oldukça anlaşılır bir durumdur çünkü yanak yağı aldırma operasyonu daha çok film yıldızları ile özdeşleşmiş bir estetik uygulamadır.

Bişektomi ameliyatının fiyatları sanıldığı kadar yüksek maliyetler içermez. Son yıllarda giderek yayılan bu ameliyat artık herkesin yaptırabileceği bir hale gelmiştir. Fiyatlar hakkında detaylı bilgi almak için WhatsApp destek hattımız üzerinden bize ulaşabilirsiniz.

Bişektomi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Operasyondan sonra herhangi bir iz kalır mı?

Hayır, bişektomi ameliyatı sonrası bir iz kalmaz. Kesiler yanak içinden yapılır.

Ameliyat sırasında ağrı veya acı hisseder miyim?

Hayır, anestezi altında uygulandığı için ameliyat sırasında hasta acı veya ağrı hissetmez.

Ameliyat ne kadar sürede tamamlanıyor?

Bişektomi 60 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanmaktadır.

Hemen işe dönebilir miyim?

Bir günlük dinlenmenin ardından hemen işe dönebilirsiniz. Bu operasyon çalışma hayatınız için herhangi bir engel teşkil etmez.

Bişektominin başarı oranı nedir?

Ameliyatın başarı oranı cerrahın tecrübesiyle aynı orantıdadır.

Yanak yağı aldırmak riskli midir?

Operasyonun standart ameliyat riskleri dışında başka bir risk faktörü bulunmamaktadır. Yanak inceltme işlemi sıklıkla başvurulan ve pratik bir operasyondur.

Ameliyat sonrası konuşurken canım acır mı?

Hayır, konuşma veya solunum zorluğu yaşamazsınız. Ameliyatın bu tarz engelleri söz konusu değildir.

Kimler bişektomi yaptırabilir?

Sağlıklı her yetişkin bişektomi yaptırabilmektedir.

Ameliyat sonrası hangi gıdaları tüketmeliyim?

Yaralar ağız içerisinde olduğu için ağızda tahribata yol açabilecek katı ve sıcak besinlerden bir süre uzak durulmalıdır. Daha çok sıvı gıda tüketimi önerilmektedir.

vaser-liposuction-operasyonu

Vaser Liposuction

Vaser Liposuction

Teknolojinin gelişimi estetik operasyonlar alanında da birbirinden farklı yenilikleri beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda liposuction uygulamalarının artık Vaser Liposuction olarak tercih edildiği görülmektedir.

Derinin alt kısmında yer alan yağ hücrelerinin çıkarılmasını hedefleyen bu uygulamada ayrıca bölgesel inceleme elde ediliyor. Elbette asıl amaç bölgesel yağların yok edilmesidir. İşlemden sonra uygulanması zorunlu olan egzersiz ve diyetle beraber yağlanma problemi tamamen ortadan kalkabilmektedir. Vaser Liposuction, son teknolojiyle geliştirilmiş olan özel cihazlarla yapılmaktadır.

Vaser Liposuction

Vaser Liposuction Nedir?

Geleneksel yağ aldırma tedavilerindeki uzun iyileşme sürecini ortadan kaldıran ve güzel sonuçlar ortaya çıkartan ve son zamanlarda sıkça rağbet edilen yönteme Vaser Liposuction adı verilir. Bu uygulamadaki prosedür, vücudun diğer dokularını koruyan ve yalnızca yağ dokularına yönelik uygulamalar yapan bir süreçtir. Yani Vaser Liposuction’ın doku seçici özelliği vardır. Bu sayede kol ve boyun gibi bölgelere zarar vermeden buradaki yağları kaldırarak başarılı bir sonuç ortaya çıkarır. Daha pürüzsüz ve güzel bir vücut için bu teknikten yararlanılabilir.

Vaser Liposuction Hangi Bölgelere Uygulanır?

Hastalar Vaser Liposuction tekniği ile yağ transferi yaptırabilmektedir. Hastaların yanaklarına ve dudaklarına hacim kazandırmak amacıyla uygulanabilen Vaser yönteminde kişilerin kendi hücreleri kullanılır. Daha kaliteli bir yağ elde edilmesini sağlayan yöntemde hastadan kendi yağı alınır ve istediği bölgeye transfer edilebilir.

Ancak Vaser uygulamasındaki asıl amaç, ultrasonik ses dalgalarını kullanarak bölgesel yağları parçalamaktır. Bu nedenle operasyonda konfor sağlayan Vaser teknolojisiyle diz, karın, popo, bacak, kol, gıdı bölgesi, göğüs ve yanaklarda liposuction yapılabilir.

Vaser Liposuction İşleminin Avantajları Nelerdir?

Genelde kilo vermek isteyen ancak aradığı sonuca ulaşamayanların tercih ettiği Vaser Liposuction uygulamasının birçok avantajı bulunur. Konforlu bir şekilde fazla yağlarınızdan kesin olarak kurtulmanızı sağlayan bu işlem hızlı ve etkilidir. Öte yandan vücuda şekil vermek ya da fazla yağlarından kurtulmak isteyenlerin tercih ettiği Vaser teknolojisiyle birlikte işlemden sonra gündelik yaşama dönüş sağlanabilir.

Klasik uygulamalara göre işlem bölgesine daha az hasar veren Vaser tekniğinde, işlemin gerçekleştirildiği alanlardaki damarlarda hasar oranı çok düşüktür. Çünkü bu işlemde yalnızca hedef odaklı uygulamalar gerçekleştirilmektedir.

Kompleks olarak işleme bakıldığı zaman Vaser tekniğinin hastalarca daha çok tercih edildiği görülür. Çünkü Vaser yönteminde çok az oranda ağrı şikâyetleri olur. Ayrıca morluk ve şişlik oranı da standart yağ aldırma tekniğine göre çok daha azdır. Zaten uygulama bölgesindeki damarların çok az oranda zarara uğraması nedeniyle kanama riski de bulunmaz. Tüm bu faktörler Vaser Liposuction uygulamasının ne kadar başarılı ve kapsamlı olduğunu gösterir.

Vaser Liposuction Operasyonu Öncesi Hazırlık Süreci

Birden fazla bölgede aynı anda yapılabilen Vaser tekniğinde bacak, sırt ve karın gibi bölgeler, hastanın rahatlığı açısından da uygun alanlardır. Fakat daha küçük olan bölgelerde sedasyon ve lokal anestezinin uygulandığı bilinmektedir. Elbette anestezi yöntemi seçilirken hastanın sağlık durumu kontrol edilmekte ve bölgedeki yağ oranı baz alınmaktadır.

Muayene sırasında estetik cerrah ile Vaser tekniğinin hangi alanlara uygulanacağı karar verilir. Bu süreçte kombine edilecek teknikler var ise bu tekniklerle ilgili de tespitler yapılır. İşlemden yaklaşık olarak 10 gün önceye kadar hastaların aspirin ve bitki çayı gibi kan sulandırıcıları kullanmaması gerekir. Ayrıca E vitamini ve türevleri de bu süreçte tüketilmemelidir. Öte yandan Vaser Liposuction yapılmadan en az 10 saat önce herhangi bir gıda ya da sıvı alımı da yapılmamalıdır. Hastalar olabildiğince alkol ve sigaradan uzak durmalıdır. Çünkü sigara tüketimi operasyondan sonra yara iyileşmesini geciktirir.

Vaser Liposuction Nasıl Yapılır?

Vaser tekniğinde ultrasonografik ses dalgaları kullanılmaktadır. Vücut sağlığına herhangi bir zararı bulunmayan Vaser uygulamasında ses dalgalarının yağ katmanlarını parçalaması amaçlanır. Bu sayede yağ katmanları sıvı bir forma ulaşarak ortadan kaldırılır. Süreç boyunca sıvı formda olan yağ hücreleri, özel cihaz kullanılarak aspire edilir. Klasik yağ aldırma işlemine alternatif olarak geliştirilen Vaser Liposuction uygulandığı bölgede dalgalı görünümlere neden olmaz. Bu sayede yağ katmanları çok ciddi seviyede yok edilir.

İşlemle beraber sıvı forma gelen yağ katmanlarının orantılı olarak vücuttan alınması sağlanır. Lokal ya da genel anestezi altında yapılan bu işlemde söz konusu bölge uyuşturulur ve ardından da cilt yüzeyine 2-4 mm arasında kesi yapılır. Zaten sıvı forma getirilen yağlar, kanüller kullanılarak vücuttan çıkarılmaya başlanır. Çıkarılan yağlardan sonra cilde açılan delikler de kapatılır.

Vaser Liposuction Sonrası İyileşme Süreci

Kadınlar kadar erkeklerin de artık tercih ettiği Vaser Liposuction ameliyatı süreci oldukça başarılı geçer. Haliyle iyileşme süreci de bu nedenle kısa sürer. Hastalar işlemden sonra evinde birkaç gün istirahat edebilir ve daha sonra gündelik yaşamına geri dönebilir. Bazı hastalarda hafif ağrılar yaşanabilir ancak bu durum oldukça normal ve geçicidir.

Vaser işleminden 2 ya da 3 hafta sonra hasta iş hayatına rahatlıkla dönebilir. Ayrıca ağır aktiviteler de yapmaya başlayabilir. Cerrah tarafından sunulacak uyarılara dikkat etmesi gereken hastalara bazen ağrı kesici reçete edilebilir.

Hastalar ameliyattan sonra cerrahın tavsiyesine göre kontrole gitmelidir. Ayrıca hastanın deri elastikiyetine göre işlemden sonra 3 haftaya kadar korse giymesi tavsiye edilebilir. Özel medikal korselerin kullanılması, ameliyatın başarısını ve iyileşme sürecini hızlandıracaktır. Sıcak dönemlerde de mevsime özel korselerin rahatlıkla kullanılması gerektiği unutulmamalıdır.

Vaser Liposuction Riskli midir?

Vaser uygulaması riskli bir operasyon değildir. Çünkü işlemle beraber ağrı ve sızı oluşumu minimuma indirilir. Bu nedenle herhangi bir riski bulunmaz. Estetik operasyon sırasında vücut lokal anestezinin etkisinde olacağı için ağrı hissedilmez. doktorun tavsiyelerine dikkat edildiği zaman herhangi bir problemle karşılaşılmaz.

Hastalar bu işlemle beraber dokuların zarar görüp görmeyeceğini de merak ederler. Klasik liposuction uygulamasında kullanılan kanül uçları ve vakum sistemi nedeniyle dokuların zarar görmesi az da olsa ihtimal dâhilindedir. Fakat Vaser Liposuction ile beraber herhangi bir yan etki görülmediği gibi dokularda da sağlıklı gelişmeler yaşanır.

İşlemden sonra bölgede ödem oluşumu gözlemlenebilir. Vücudun normal reaksiyonu olan ödemler, başarılı Vaser uygulamasıyla beraber geçici olacaktır. Kısa sürede ortadan kaybolan morluk ve şişlikler de bu tekniğin risksiz olduğunu göstermektedir.

Pek çok hasta operasyondan sonra yağ yıkımı ve çökme riskinin olup olmadığını da merak ederler. Klasik liposuction tekniğiyle beraber ameliyattan sonra yağ yıkımının yaşanma riski oldukça fazladır. Yağ yakımı, dolgunun yapıldığı alandaki formun bozulması demektir. Oysa Vaser tekniğinde herhangi bir yağ yıkımı ve çökme riskinin olmadığı bilinmelidir.

Vaser Liposuction Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Vaser Liposuction İşleminden Sonra İz Kalır mı?

Bu teknik diğer yağ aldırma işlemlerine göre daha az iz bırakır. Vaser tekniğinde küçük kanüller sadece 1 mm çapında delikler açar ve yağ tabakasını eritmeye başlar. Bu delikler küçük olduğu için bölgede herhangi bir iz kalması mümkün değildir.

Vaser Liposuction ile Beraber Hangi Uygulamalar Yapılabilir?

Vaser liposuction’a kombine olan bazı medikal estetik uygulamaları vardır. Bunların başında meme küçültme ve meme büyütme işlemleri gelir. Ayrıca yüz germe ve karın germe işlemleri de Vaser Liposuction ile birlikte başarılı olarak uygulanabilir.

Vaser Tekniği ile Yağ Aldırma İşlemi Ne Kadar Sürer?

İşlemin yapılacağı bölgeye bağlı olarak 1 ile 4 saat arasında sürmektedir.

Vaser Liposuction İşlemi Sonrası Banyo Yapabilir Miyim?

Vaser Liposuction uygulamasından 2-3 gün sonra banyo yapılabilir.

Vaser Liposuction Herkese Uygulanabilir mi?

Kişilerin ameliyata veya anesteziye engel bir durumu olmaması halinde herkese uygulanabilir.

Vaser Tekniğiyle Yağ Aldırma Kaç Yaşında Yapılabilir?

Estetik operasyonlar için 18 yaşından büyük olmak gerekir.

Vaser Liposuction’ın Olumlu Etkileri Ne Zaman Görülür?

Ameliyattan sonraki ilk 3-4 hafta içinde işlemin tam sonucu görülebilir.

Vaser Liposuction Ağrılı Bir Operasyon Mudur?

Hastaya işlemden önce anestezi uygulandığı için ağrı veya sızı hissedilmez.

Vaser Liposuction İstanbul

Son yıllarda Türkiye’ye estetik operasyonlar için gelen misafirlerimizin sayısı ciddi oranda artmış göstermiştir. Özellikle Vaser Liposuction tedavisi İstanbul’da tercih edilmektedir.

Vaser Liposuction estetiğinin İstanbul’da tercih edilmesinde, dünyanın en iyi estetik doktorlarından bazılarının İstanbul’da olması oldukça etkilidir. Bundan dolayı alınan sonuçlar çok başarılıdır ve İstanbul’a gelen misafirlerimizin yüzünü güldürmektedir.

Vaser Liposuction estetiğinin İstanbul’da yapılmasının bir diğer nedeni ise verilen hizmetlerin kalitesidir. Kliniğimizde, İstanbul’a gelen misafirlerimiz için kişiye özel ilgi ve hizmet sunulmaktadır. Bunların haricinde, Vaser Liposuction estetiğinin İstanbul’da yapılması maliyet açısından da misafirlerimizi memnun etmektedir.

Diğer Avrupa ve dünya ülkelerine kıyasla, verilen hizmetler ve dünya standartların üstünde sonuçlar alınması nedeniyle Vaser Liposuction estetiğini İstanbul’da yaptırma maliyeti de son derece ekonomiktir. Yurt dışından gelen değerli misafirlerimiz için hem sağlık ve estetik açısından hem de maliyetler açısından Vaser Liposuction estetiğini İstanbul’da yaptırmaları en iyi seçeneklerden bir tanesidir.

Yağ Aldırma

Yağ Aldırma

Yağ Aldırma

Yağ aldırma, vücuttaki fazla yağ olan bölgelerin özel bir uygulama ile alınmasıdır. Normal şartlarda yetişkin insan vücudunda yağ hücresi sabit sayıda bulunur, ancak bunların hacmi kilo artışıyla da çoğalır. Doğal yollardan verilemeyen bu kilolar bazı fiziksel ve psikolojik zorluklar yaratmasından dolayı yağ aldırma yöntemi ile azaltılır. Böylece kişiyi rahatsız eden yağlardan yağ aldırma operasyonları ile kurtulmak mümkün hale gelir.

Yağ Aldırma ile Kaç Litre Yağ Alınabilir?

Kişiden kişiye değişen bir durun söz konusudur. Yaş, kilo, hangi bölgeye uygulanacağı gibi konular belirleyici olacaktır. Ancak ortalama bir rakam verilirse en çok 6 litre civarında yağ alımı yapılabildiği söylenebilir. Ancak 50 kilo ağırlıktaki kişide bu maksimum oran 5 litreye düşer. 100 kiloluk bir kişide ise 6-7 litre yağ alınabilir. Ancak sadece maksimum rakamlara göre ne kadar yağ alınması belirleyici değildir. Bazı hastalarda 3 litre yağ alımı yeterli olabilir. Herkesin kas ve yağ oranı farklıdır.

Yağ Aldırma Ameliyat Süreci

Operasyon öncesi rahatlatıcı ilaç verilir ve ameliyata daha rahat bir şekilde girilir. Yağ aldırma operasyonu genel anestezi altında gerçekleştirilir. Doktorunuzun belirlediği bölgelerden küçük kesilerden girilerek fazla yağlar çekilir ya da eritilir.

Operasyon süresi işlem özelliklerine ve bölge sayısına göre 45 dakika ile 4 saat arasında değişebilir. Operasyonda uygulama yapılacak bölgede küçük kesiler açılır. İşlem sonrasında herhangi bir iz kalmaz. İşlem sonrasında hastalara korse giydirilir ve bu şekilde sıvı birikmesinin önüne geçilir. Bu sayede muhtemel şişlikler de önlenmiş olur.

Yağ Aldırma Operasyonu Sonrası

Yağ aldırma operasyonlarından sonra 1 gün hastanede kalınması gerekmektedir. Hasta aynı gün ayağa kalkabilir ve günlük basit işlerini yapabilir. 1 gün sonrasında taburcu edilir. Ağrı kesici takviyesi verildiği için çok fazla ağrı yaşanması söz konusu değildir.

Operasyon sonrası verilen korsenin 1 ay kullanılması gerekir. Operasyonda deri sıklığı durumuna göre şişlik ve morluk görülebilir. Bazen uyuşukluk hissi de yaşanır. Ancak en geç 1 hafta içinde tüm bu reaksiyonlar ortadan kalkmaya başlar.

Derinin alt bölümlerinde işlem sonrasında sertlikler görülebilir. Bunların geçmesi ortalama 3 ayı bulur. Son haliniz ortalama 6 ay sonra ortaya çıkar. Bu süreçte kimse operasyon geçirdiğinizi anlamaz ve harap edilen yağlar da bu süre zarfında vücut tarafından emilir. İşlem sonrasında selülit görünümü ise büyük oranda azalır.

Yağ Aldırma Fiyatları

Kullanılacak tekniğe, uygulanacak bölge sayısı gibi birçok faktöre göre yağ aldırma fiyatları değişkenlik gösterebilir. Ancak fiyatları belirleyen en önemli etken, operasyonun yapılacağı klinik, doktorun tecrübesi ve kalitesidir.

Bunların dışında yağ aldırma fiyatları, kliniğin sunacağı ulaşım, konaklama gibi ek hizmetlere göre de değişkenlik gösterir. Ama sonuç olarak öncelik fiyatlar değil, sizin sağlığınız ve mutluluğunuzdur. Siz de sitedeki formları doldurup iletişim bilgilerinizi göndererek en güncel yağ aldırma fiyatlarını öğrenebilirsiniz.

Kaş Ekimi

Kaş Ekimi

KAŞ EKİMİ

KAŞ EKİMİ

Bazı hastalıklar kaş ekimi gereksinimini ortaya çıkartabilir. Kaş dökülmesinin nedenleri arasında kıl köklerini etkileyen cilt hastalıkları söz konusu olabilir. Siz de kaşlarınızın dökülmesinden rahatsız oluyor ve kaşlarınız belirginliğini kaybetmiş ise alanında başarılı uzman hekimlerimizden randevu alarak bıçaksız kaş operasyonlarından yararlanabilirsiniz.

Yoğun stres, bazı ilaçlardan doğan yan etkiler, hipotroidi ve hormon dengesizlikleri kaşların dökülmesinde etkili olan etmenlerdir. Kaşlarınızın şekli değişecek kadar dökülmelerle karşı karşıya kalıyor ve bu durumdan psikolojik anlamda da olumsuz etkileniyor iseniz kaş ekimi merkezimizde kaşlarınızın eski görünümüne kavuşmasını sağlayabilirsiniz.

KAŞLAR NEDEN DÖKÜLÜR?

Kaş dökülmesinde en sık rastlanılan belirtiler arasında yer alan hipotroidi hormon düzeylerinde görülen düzensizlikler olup kaş kıllarının köklerine olumsuz etkide bulunur. Özellikle gebelik dönemindeki hormon düzensizlikleri ve dengesizlikleri kadınların kaş dökülmesini en sık yaşadığı bir dönem olarak biliniyor.

Kemoterapi tedavilerinde kullanılan bütün ilaçların yalnızca saçlar üzerinde dökücü etkiye sahip olmadığı bilinir. Kaşlar ve vücudun diğer bölümlerinde de dökülmelere rastlanılabilir. Bilhassa kaş ve göz çevresinde oluşan mantarlar, egzama vb. cilt sorunları da kaş dökülmelerinde rol oynayan diğer etkenlerdendir.

Bunlar dışında bağışıklık sisteminde görülen rahatsızlıklar ve yetersiz beslenme problemleri de kaş dökülmelerine neden olan diğer etmenler olarak karşımıza çıkıyor. Neticede kaş ekimi tedavilerinden yararlanılması gerekiyor. Bu tedavilere olan gereksinim kişinin kendini, görüntüsü ile mutsuz hissetmeye başlamasıyla ortaya çıkıyor.

KAŞ EKİMİ TEDAVİSİ

İlk olarak kaş dökülmesine neden olan etmen belirlenir. Kaş dökülmelerinin devamlılığını azaltmak için de bu etmenin ortadan kaldırılması amaçlanır. Hastaya uygun tedavi yönteminin kullanılması ile kaşlar yeniden eski sağlıklı görüntüsüne kavuşacaktır.

Kalıcı kaş dökülmesinde uygulana bu yöntem, kliniğimizde steril ortamlarda gerçekleştirilir. Siz de kaşlarınızın kalıcı dökülmesine maruz kalmış iseniz bu duruma çare olarak kliniğimizde kaş ektirme yöntemlerinden yararlanabilirsiniz.

Uygulamalarımızda kıl kökü nakli ile dökülen kaşların yeniden eski sağlıklı görünümüne kavuşmasına yardımcı oluyor ve hastalarımızın kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlıyoruz.

Geçici kaş dökülmelerinde genellikle kadınlar, kaş kalemleri ile kaşlarının dolgun görünmesini sağlar. Ancak kalıcı kaş dökülmelerinde kaş ekim yöntemlerine başvurulması gerekir. Bu yöntemler üzerinde bilgi birikimi, tecrübe ve deneyim ile hekimlerimize kendinizi güvenle teslim edebilirsiniz.

FUE YÖNTEMİ İLE KAŞ EKİMİ

Kaş, bıyık ve sakal ekimi yöntemlerinden ilk başvurulan FUE yöntemidir. FUE yöntemi saç ekimi tekniği olarak da sıklıkla kullanılan bir ekim tekniği olmakla birlikte özellikle kaş, sakal ve bıyık ekiminde daha çok tercih ediliyor. Bu tekniğin diğer tekniklerden farkı kesi ve dikiş izi olmadan ameliyatsız yapılan operasyonlar olmasıdır.

FUE tekniğinde kullanılan özel uçlu mikro motorlar vardır. Bu mikro motorlar sayesinde kaş bölgesinde dökülen bölgelere ekilecek olan kıllar, milimetrelik hesaplamalar ile kaşların çıkış yönüne göre ekilir. Ekimi yapılmak üzere alınan kıl kökleri greft olarak adlandırılır.

Greftlerin alındığı bölgeye göre kıl kökü sayısı değişebilir. Örneğin bir greft için 2 ila 2,5 kıl kökü denklik içerir. Kaş ekimi yönteminde FUE tekniğinden yararlanılması ile hastaların yüz ifadelerinde veya yüz kimliklerinden herhangi bir bozulma görülmez. Bunun asıl nedeni ameliyatsız olarak yapılan FUE tekniğinin kesi ve dikiş gerektirmemesidir.

KAŞ EKİMİ MERKEZİ

Hastalar dökülen kaşları için ekim yaptırmak isterken genellikle tedirginlikle bu konuya yaklaşırlar. Bunun nedeni yüz bölgesinin insanlarla olan iletişimde daha net görünür olmasıdır. Dolayısıyla hastalarda bu bölgede dikiş ve kesi izi kalmasından korkar ve kaş ekimi yöntemine karar verme aşaması daha sancılı geçer.

Ülkemizde kaş ekimi yapan sayılı uzman hekim ile karşılaşılabilir. Genel olarak saç ekiminin yapılması hekimlerin kaş ekimi konusunda da aynı başarıyı sarf etmemelerine neden olabiliyor. Kaş ekimi daha çok uzmanlık, bilgi, tecrübe ve deneyim gerektiren bir uygulamadır.

Hastalarımızın bu sancılı dönemden kurtulmaları ve merkezimize saç, sakal, bıyık ve kaş ekimi üzerine hizmet başvurusunda bulunmalarına istinaden alanında en başarılı hekimlerimiz tarafından hastaların tedavi edilmesine imkân veriyoruz. Kaş ekimine başlanılmadan önce doktorlarımız hastalarının muhakkak gerekli tetkikleri yaptırmalarını öneriyor. Lokal anestezi ile yapılan kaş ekimi için hastaların lokal anesteziye uygun olup olmadıklarına da önceden yapılan tetkikler ile karar veriliyor.

Eğer tüm test ve tetkik sonuçları temiz çıkarsa kaş ekimi için işlemlere hemen başlanır. Doktorlarımız öncelikle greftlerin nereden alınacağını, kaç greft gerektiğini, kıl köklerinin hangi yönlü ekileceğini vb. gereklilikleri en ince detayına kadar hesaplıyor ve kaş ekimi operasyonunu uygulayarak hastaların arzu ettikleri kaşlara kavuşmalarını sağlıyorlar.

Kaşlarınızın dökülmesine en etkili ve kalıcı çözüm Milano Klinik’te! En uygun hastane koşullarında hizmet verdiğimiz kaş ekim merkezimize gelerek hayal ettiğiniz kaşlara kavuşabilirsiniz!

bıyık ekimi (1)

Bıyık Ekimi

Bıyık Ekimi

Birçok farklı nedenden dolayı dökülen bıyıklar artık sorun olmaktan çıkıyor. Bıyık ekimi teknikleri ile hastalar yeniden arzuladıkları yüz kimliklerine sahip olabiliyor. Bıyık bölgesinde yer alan kıllar cilt hastalıkları, kazalar, lazer tedavileri, hormonlarda görülen dengesizlikler ve yanıklar gibi nedenlerden dolayı dökülebiliyor. Bıyık bölgesindeki kılların bir kısmı veya tamamı kalıcı dökülmelere yol açabilir.

Erkeklerde daha çok kalıtımsal nedenlerden dolayı yüz bölgelerinde dökülmelere rastlanılır. Bıyık kıllarının sıklığı, dokusu ve kalitesi genler aracılığı ile belirginleşiyor. Ergenlik dönemi ile birlikte erkeklerde bıyık kıllarının kalitesi ortaya çıkmaya başlıyor. Eğer bıyık bölgesinde bir seyreklik görülüyor ve yaşın ilerlemesine rağmen bıyık sıklığı artmıyor ise kliniğimizde tamamen steril koşullar altında gerçekleştirdiğimiz bıyık ekimi operasyonlarından yararlanarak estetik görünümlere sahip olabilirsiniz.

Bıyık Çıkaran Yöntemler

Çok sayıda kozmetik ürünler sayesinde bıyıkların olduğundan fazla çıkacağına dair yapılan reklamlar aslında asılsız olarak değerlendirilir. Çünkü piyasada bıyık çıkmasını sağlayan herhangi bir ilaca rastlanılmaz. Var olan ilaçlar da yalnızca bıyık bölgesinde çıkmış olan kıl köklerini güçlendirmeye yönelik olarak formüle edilir.

Elbette her ilacın güvenilir olmadığı da önemle dikkat edilmesi gereken bir konudur. Aksi halde bıyık çıksın isterken var olan bıyıklarınızdan da olabilirsiniz. Bıyıklarınızın herhangi bir nedenden dolayı çıkmadığı ve sıklığının artmadığından şikayetçi iseniz steril ortamlarda uygun hastane koşullarında gerçekleştirdiğimiz bıyık ekimi tekniklerinden faydalanabilirsiniz.

Kimlere Bıyık Ekimi Yapılabilir

Hormonların bazal seviyeye yerleşmesi bıyık ve sakal ekimi için gerekli görülen biyolojik bir durumdur. Bazal seviyeye yerleşen hormonlar ise hastaların 20’li yaşlarına tekabül eder. Bıyık ve sakal erkeklerin yüz kimliğini oluşturmalarında önemle çıkmasını bekledikleri biyolojik bir olaydır.

Genler yolu ile nesilden nesle geçen bıyık ve sakal kıllarının kalitesi hastaların ergenlik yaşlarında kendini belli etmeye başlar. Bıyık ekimi henüz hiç bıyığı çıkmamış 20’li yaşlarındaki hastalara ya da tek tük bıyığı olan hastalara uygulanan yöntemdir. Dolayısıyla kimlere bıyık ekimi yapılabilir sorusunun cevabı olarak 20 yaşına gelmiş ve henüz bıyığı çıkmayan veya az miktarda çıkan seyrek kıllara sahip hastalara yapılabilir denilebilir.

Kişi kendini estetik açıdan mutsuz hissediyor ve yüz kimliğini oluşturmak istiyor ise bıyık ekimi merkezimizden en başarılı doktorların katıldığı operasyon ile beklediği sonuçlara ulaşılabilir.

Ekim Nasıl Yapılır

Bıyık ekimi öncesinde doktorlarımızın önemle üzerinde durduğu konuları şöyle sıralayabiliriz: bıyık planlaması ve ameliyat yöntemi. Doktorlarımız hastalarına ekim için gerekli test ve tetkikleri yaptırmaları gerektiğini ifade ederler. Bu tetkik ve testleri yaptırmayan hastalar operasyon sürecine dâhil edilmezler.

Tetkik ve testler sonucunda bıyık ekimi için uygun hastalar doktorlarımız ile birlikte bıyık ekimi yöntemini kararlaştırma aşamasında bulunurlar. Ekim için gerekli olan kök sayısı belirlenir. Hangi bölgeye ekim yapılacağı ve bu ekimin hangi teknikle yapılacağı üzerinde doktorlarımız hastalarla birlikte bir karara varırlar.

Ekimi yapılan bölgede bıyık kıllarının sıklığından çok ne kadar beslenecekleri göz önüne alınır. Gereğinden sık ekim yapılması doktorlarımız tarafından önerilmez. Doktorlarımız bıyık ekimi konusunda mantıklı ve tutarlı davranmaktadır. Hastalarımızın bu konu üzerine doktorlarımızın önerilerini dikkate alması önerilir.

Bıyık Ekimi Tekniği

Operasyon öncesinde hangi tekniğin kullanılacağı önemlidir. En az hasarla hatta ciltte hiçbir ize rastlanılmadan bıyık ekimi yöntemi üzerinde durulan FUE tekniği günümüzde de en çok tercih edilen yöntemlerin başında geliyor. Hem saç ekimi hem de sakal, kaş ve bıyık ekiminde FUE tekniğinden yararlanmak hem hastalar tarafından hem de doktorlar tarafından önerilen bir operasyondur.

FUE tekniğinde ameliyat gerekmeden yalnızca özel uçlu mikro motorlar ile dikişsiz ve kesi olmadan ekim işlemi gerçekleştiriliyor. Greftlerin alınacağı bölge belirlendikten sonra bıyık bölgesinde yapılacak ekim ile orantılı olarak kaç greft gerektiği sonuca kavuşturuluyor ve steril ortamlarda hekimlerimizin dikkatli operasyonel işlemleri ile ekim gerçekleştiriliyor.

Bıyığının seyrekliğinden ve hiç bıyık çıkmamasından şikâyetçi olan erkekler operasyon için gerekli şartları taşıyor ve uygun donör bölgesini sağlıyor ise merkezimizde başarılı doktorlarımız tarafından operasyona alınıyor ve birkaç seans sonra operasyon işlemi tamamlanıyor.

Bıyık Ekim Merkezleri

Bıyık ekim merkezleri saç ekim merkezleri kadar yoğunluk göstermiyor. Genellikle saç ekim merkezlerine ilgi duyulması ekim merkezlerinin genel olarak saç ekimi üzerine yoğunlaşmalarını konu alıyor. Dolayısıyla hekimler saç ekimi üzerinde uzmanlık göstermeye başlıyorlar.

Fakat herhangi bir nedenden bıyık seyrekliği yaşıyor veya bıyıklarınızın çıkmamasından şikâyet ediyor iseniz merkezimizde başarılı bir şekilde alanında uzmanlaşmış bıyık ekimi yapan doktorlarımızdan en iyi hizmeti alabilirsiniz. Merkezimizde en steril ortamlarda ve alanında ne başarılı doktorlarımız tarafından ekim gerçekleştiriliyor.

Kıl kökü sayısına göre ameliyat fiyatlarını güncelliyor ve hastalarımız için uygun bir ödem planı oluşturmalarına yardımcı oluyoruz. Siz de kaliteli bir bıyık ekimi merkezi arıyor iseniz hemen bizimle iletişime geçerek kampanyalı fiyatlarımızdan yararlanabilirsiniz.

sakal-ekimi (1) (1)

Sakal Ekimi

SAKAL EKİMİ

Sakal ekimi erkeklerde yüzün estetik görünümünü önemli ölçüde değiştirmektedir. Sakal ekiminden kaynaklanan deformasyonlar hastaların yüz mizacında değişikliklere neden oluyor. Bu hususun bilinci ile hareket eden sakal ekimi merkezimizde hastaların yüz ifadesini değiştirmeden yüz kimliklerini koruyarak ve çeşitli deformasyonlara neden olmadan sakal ekimini gerçekleştiriyoruz.

Sakal ekimi konusunda kliniğimizin önemsediği teknik FUE tekniği olmaktadır. Çünkü FUE tekniği ile kesi ve dikiş gibi ekstra işlemlere gerek kalmadığının yanı sıra bu işlemlerle hastaların yüzlerinin deforme edilmemesi de sağlanıyor. Kıl köklerinin alınması bekletilmeden, ekimi yapılacak alanda uygulamaya konuluyor.

Estetik kaygıyla yapılan sakal ekimi sayesinde hastaların doğal görünümlerinden hiçbir şey kaybetmemeleri sağlanıyor. Uygulama bakımından kıyaslandığından FUE tekniğinin saç ekiminden farksız olduğu görülür.

Greftler Hangi Bölgeden Alınır?

Greftlerin alınması saç ekiminde genellikle ense kısmında yapılırken sakal ekiminde ve bıyık ekiminde vücudun istenilen bölgesinden olması ile farklılık gösterir. Hastanın kararına bırakılan greftlerin alınacağı bölgeden genel olarak 3000 kök temin edilir. Sakal ekimi için 3000 kök genel itibarıyla yeterli olmaktadır. Sakal ekiminin ardından greftlerin alındığı bölgede su teması yapılmış ise bölgenin pembemsi bir görünüm sergilediği izlenimine varılabilir.

Bu bölgenin su ile teması greftlerin alındığı bölgede herhangi bir soruna neden olmamaktadır. 1 ila 2 hafta içerisinde bu durum iyileşme gösterecektir.

Ense bölgesinden alınan kıllar neticesinde seyrelme ile karşılaşılabilir. Dolayısıyla doktorlarımız sakal ve bıyık ekimi konusunda ense bölgesini tercih etmemektedir. Sakal ekimi alanında başarılı doktorlarımızdan hizmet almak için kliniğimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Kimler Sakal Ekimi Yaptırabilir?

Sakal ekimi saç ekimi kadar yaygın olmayan bir operasyondur. Dolayısıyla uzmanlık ve tecrübe gerektiren bir iştir. Bu nedenle sakal ekimi operasyonunu bilen, tecrübe eden ve bu alanda başarılı sonuçlar veren uzman sayısının azlığı söz konusudur.

Siz de sakalınızın azlığından, çıkmamasından, seyrek çıkmasından veya herhangi bir nedenden dolayı seyrelen sakallarınızdan şikâyetçi iseniz ve bu durum sizi psikolojik anlamda kötü etkiliyor ise sakal ekimi merkezimizde başarılı doktorlarımızdan hizmet alarak sağlıklı sakal kütlesine sahip olabilirsiniz.

Merkezimizde alanında başarılı hekimlerimiz Türkiye’de sakal ekimi yapan nadir uzmanlar arasında yerlerini alıyor. Çok sayıda tecrübe ve deneyim elde eden doktorlarımız, herhangi bir nedenden dolayı dökülen sakallarınızın ameliyatsız tekniklerle yeniden çoğalmasına yardımcı oluyor.

Sakal Ekimi Nerede Yaptırılır?

Sakalın taşan kısımlarından örneğin boyun ve elmacık kemiği üzerinden greftlerin alınması doktorlarımız tarafından doğru bir uygulama olarak tanımlanır. Sakalın seyrek olan bölgelerine ameliyatsız olarak uygulanan kıl kökleri kişinin yüzüne diğer kıl köklerinin çıkış yönü dikkate alınarak yapılır.

Doktorlarımız ilk etapta hastaya daha fazla sakal hayali kurdurmak yerine son derece gerçekçi davranır ve asıl olan hastaların doğal bir görünüme sahip olmasını amaçlar. Sakal ekimi konusunda başarılı doktorlarımız aldıkları greft bölgesinde iz kalmamasına dikkat ederler. Özen ve dikkatle yaptıkları bu iş ile yalnızca greftlerin alınmasından sonra oluşan küçük sıyrıkların sadece birkaç gün içinde iyileşme göstereceği belirtilebilir. Alınan kıl köklerinin bölgede çoğalma yapmaması için de greft alınılan yere kalıcı lazer uygulaması yapılır ve greftlerin alındığı bölgede kıllanma olayının yön tutması önemsenir.

Sakal ekimini yapan ülkemizde az sayıda doktor olması insanların başarılı doktoru bulmalarında oldukça çaba harcamalarına neden oluyor. Fakat hekimlerimizin alanındaki başarısı, tecrübesi ve bilgisi ile her bir hastamızdan memnuniyet övgülerini alıyor ve yaptığımız iş ile gurur duyuyoruz.

Sakal Ekimi Fiyatları

Sakal ekimi fiyatları saç ekimi fiyatlarında olduğu gibi aynı şekilde düzenlenir. Dökülmenin yaşandığı bölgeye nakledilecek kök sayısı sakal ekimi fiyatları üzerinde belirgin özellik gösterir. Saç ekiminde olduğu gibi hastaların operasyon anında acı ve sızı duymamaları dikkate alınarak hastaya lokal anestezi yapılır. Uzman ekip ile çalışan merkezimizde hastaların sağlık durumları operasyon öncesinde muhakkak tetkik edilir.

Eğer hastalarımız lokal anestezi için uygun değiller ise farklı çözümler aranır. Doktorlarımız hastalarımız ile birebir görüşme ortamı sağlar ve hastayı ne tür durumların beklediği, operasyonun nasıl yapılması gerektiği, operasyon sonrasında nelere dikkat etmeleri gerektiği gibi tüm konularda hastalarını uyarırlar. Hekimlerimiz hastalarına gerekli tetkik ve testleri yaptırdıktan sonra çözüm odaklı hareket ederek öncelikle sakal çizgisi için bir model oluştururlar. Beklenilmeyen sonuçlarla karşılaşılmaması için doktorlarımız tüm etkileri göz önüne alarak hareket eder.

Hastalarda sakal ekimine yetecek kadar kıl köklerinin var olup olmadığı konusunda operasyon öncesi muhakkak inceleme yapılır. Tüm bu işlemleri steril ortamlarda gerçekleştiren merkezimizde doktorlarımızın her biri alanında yeterli bilgi, tecrübe ve deneyime sahip olmuş uzmanlardan oluşur. En iyi sakal ekimi merkezinden hizmet almak için aranılan koşullarda hizmet veren sakal ekimi merkezimizin en teknolojik imkânlarından yararlanabilirsiniz.

Teşvikiye mah. Hakkı Yeten caddesi No:11 Center:1 Kat:12 No:64 Terrace Fulya Residence

Copyright 2018 -2023 Milano Klinik ©  All Rights Reserved

footer1 (1)