Diş Beyazlatma

Diş Beyazlatma

Diş Beyazlatma

Dişler vücudun hem işlevsel hem de görsel anlamda önemli parçalarıdır. Bu yüzden diş sağlığı ve estetiği birçok kişi için önemlidir. Diş sağlığını etkileyebilen durumlar arasında dişlerin hasar alması, çarpık olması ve dökülmesi gibi durumlar yer alır. Dişlerin sararması da estetik anlamda kötü bir görüntü oluşturabilir. Bu durumda diş beyazlatma uygulamasından faydalanılabilir.

Bazı kişilerin dişleri genlerine bağlı olarak daha sarı görünür. Buna karşın bazı kişilerin de beslenme gibi faktörlerden dolayı zamanla dişleri sararabilir. Diş sararması rahatsız edici bir görüntü oluşturabilir ve kişinin özgüvenini etkileyebilir. Eğer dişlerinizin sararmasından şikayetçiyseniz diş beyazlatma tedavisi ile daha beyaz dişlere sahip olabilirsiniz.

Diş Beyazlatma Nedir?

Diş beyazlatma dişlerin renginin açılarak beyazlatılması işlemidir. Dişlerin halihazırdaki rengi birçok tona kadar beyazlatılabilir. Bu işlem sayesinde dişlerin rengi olduğundan daha beyaz ve parlak bir hale getirebilir. Diş beyazlatma, diş renginden hoşlanmayan kişiler için son derece faydalı ve etkili bir yöntem olabilir.

Sarımtırak renge sahip dişlerin rengi bu yöntem ile açılarak daha hoş bir görünüm elde edilebilir. Zaten beyaz olan dişlerde bazı lekeler fazla belirgin gözükebilir. Söz konusu lekelerin giderilmesi de bu yöntem sayesinde yapılabilir. Diş beyazlatma estetik açıdan daha güzel gözüken dişlere sahip olmak için tercih edilebilecek bir diş estetiği uygulamasıdır.

Diş Beyazlatma Evde Yapılır Mı?

Evde yapılabilecek bazı diş beyazlatma yöntemleri mevcuttur. Örneğin, karbonat ve limon karışımı ile dişlerin fırçalanması halk arasında en yaygın olan yöntemlerden biridir. Ek olarak, diş beyazlatıcı bazı ürünler ile de dişler evde beyazlatılabilir. Diş macunu ve gargara gibi ürünlerin diş beyazlatıcı özellikte olanları satılmaktadır. Diş beyazlatma şeritleri de sık sık evlerde kullanılan diş rengi açma yöntemleri arasındadır.

Görüldüğü üzere evde yapılabilecek çeşitli diş beyazlatma yöntemleri vardır. Fakat bu yöntemlerden alınacak sonuçlar kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir. Profesyonel bir diş beyazlatma uygulaması ile evde yapılan yöntemlerden alınan sonuç aynı olmayacaktır. Evde uygulanan yöntemler dişlerin rengi ancak belirli bir noktaya kadar açabilir. Bembeyaz bir gülüşe sahip olmak isteyen kişilerin bu uygulamayı profesyonel bir şekilde yaptırması daha mantıklı olabilir.

Diş Beyazlatma Nasıl Yapılır?

Dişlerini beyazlatmak isteyen kişiler için farklı seçenekler bulunur. Plak ile diş beyazlatma yöntemi bu seçeneklerden biridir. Bu yöntem ile kişiye özel diş plağı yapılır ve plağın içine beyazlatıcı jel sıkılır. Plağın gün içerisinde altı saat kadar takılması gerekmektedir. Plak sabah saatlerinde takılabileceği gibi uyumadan önce de kullanılabilir. Gün boyunca plağın kullanılma süresine bağlı olarak aynı uygulama sekiz ile on beş gün arasında tekrarlanır.

Diğer bir diş beyazlatma yöntemi ise lazerdir. Bu yöntemde dişlere yine özel bir jel uygulanır. Ardından lazer yardımı ile jel aktifleştirilir. Plak ile beyazlatmaya kıyasla lazer yöntemi daha kısa süren ve pratik bir uygulamadır. Lazer ve plak yöntemlerinin bir arada kullanıldığı beyazlatma seçenekleri de bulunmaktadır. Bu yöntemlerde lazer ile alınan sonuçlar plak yöntemi sayesinde daha kalıcı hale getirilir.

Diş Beyazlatma Zararlı Mı?

Seçilen diş beyazlatma uygulamasına bağlı olarak bazı zararlar ortaya çıkabilir. Örneğin, evde yapılan karbonat ile beyazlatma teknikleri birtakım zararlara sebep olabilir. Bu teknikte kullanılan karbonat ve limon karışımı asidik yapıda olduğu için diş etleri zarar görebilir. Eğer karbonat tekniği ile diş beyazlatmak isteniyorsa karışımın diş etlerine gelmemesine dikkat edilmelidir.

Diş beyazlatma yöntemleri dişlerin hassaslaşmasına neden olabilir. Bazı kişiler bu uygulama sonrası sıcak ve soğuk içecekler tüketirken dişlerinde sızı hissedebilir. Fakat profesyonel şekilde uygulanan lazer yöntemi, diş beyazlatmak için tercih edilebilecek en güvenli yöntemlerden biridir. Bu yöntem ile diş yüzeyine zarar verilmez.

Lazerle Diş Beyazlatma Avantajları

Lazerle diş beyazlatma kişilere birçok avantaj sağlayabilir. Bu yöntemin en büyük avantajlarından biri fazlasıyla etkili bir yöntem olmasıdır. Diğer beyazlatma yöntemlerine göre lazer ile beyazlatmada daha kısa sürede daha iyi sonuçlar alınabilir. Lazerle diş beyazlatma sonuçları diğer yöntemlere göre daha kalıcıdır. Kişinin beyazlatma sonrası ağız bakımına özen göstermesi halinde dişler yıllar boyu beyazlığını koruyabilir.

Diş Beyazlatma Sonrası Dişler Tekrar Sararır Mı?

Diş beyazlatma sonrası dişlerin tekrar sararması imkan dahilinde olan bir durumdur. Bu noktada fark yaratacak faktör kişinin uygulama sonrasında gerekli bakımları düzenli olarak yapmasıdır. Ayrıca beyazlatmanın hemen sonrasında kahve ve çikolata gibi bazı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Diş Beyazlatmadan Sonra Dişlerin Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?

Diş beyazlatmadan sonrasında asidik yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Çok sıcak ve çok soğuk yiyecekler kesinlikle tüketilmemelidir. Ayrıca dişler düzenli olarak fırçalanmalı ve diş ipi yapılmalıdır.

Diş Beyazlatma Fiyatları

Diş beyazlatma fiyatları tercih edilen uygulamaya göre değişebilir. Daha koyu renteki dişlerin beyazlatılması için daha fazla seans ve beyazlatma jeli kullanımı gerekebilir. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için iletişim bilgilerimizi kullanarak sorularınıza cevap alabilirsiniz.

Diş Beyazlatma Merkezi

Diş beyazlatmadan en iyi sonuçların alınabilmesi için bu uygulamanın profesyonel kişiler tarafından yapılması gerekir. Dişlerinizi beyazlatmak istiyorsanız Milano Klinik'in profesyonel diş beyazlatma uygulamalarından yararlanabilirsiniz.

Koronavirüs Salgını ve Estetik Operasyonlar

Koronavirüs Salgını ve Estetik Operasyonlar

Korona Virüs Salgını ve Estetik Operasyonlar

Tüm insanları tehdit eden COVID-19 virüsü bütün dünyada hızla yayılmaya devam ediyor. COVID-19 öldürücü bir virüs türü olsa da hijyenik kalarak ve temizliğinize dikkat ederek bu virüsten korunabilmeniz mümkündür. Milano Klinik olarak sizin ve sevdiklerinizin nasıl sağlıklı kalabileceği konusunda en güncel bilgileri; aynı zamanda koronavirüs salgını ve estetik operasyonlar hakkında bilmeniz gereken detayları da sizinle paylaşıyoruz.

Tüm dünyada etkisini gösteren koronavirüs salgını doğal olarak uluslararası seyahat edip estetik tedavisi olacak hastaları da etkiliyor. Virüsün tüm dünyada yayılmasının en önemli nedenlerinden biri de doğal olarak uluslararası seyahat eden yolcular oluyor. Havalimanlarında ve sınır kapılarında ülkeye giriş çıkışlarda gerekli tedbirler alınsa da COVID-19 virüsü Antarktika hariç tüm kıtalara yayılmayı başarmıştır.

Korona Virüs Belirtileri Nelerdir?

İşe giderken, yurt içi veya yurt dışı seyahat ederken, herhangi bir kalabalık ortamda ya da çeşitli etkinliklerde başka insanlardan virüs kapma olasılığınız yüksektir. Virüs kaptığınızdan emin olmanız için COVID-19 virüsünün belirtilerini bilmeniz gerekir. Virüse yakalanan bir insanda şu belirtiler ortaya çıkar:

  • Yüksek ateş
  • Solunum güçlüğü
  • Öksürük
  • Yorgunluk
  • Baş ağrısı
  • Hapşırma

Eğer korona virüs kaptığınızı düşünüyorsanız yüzünüze bir maske takarak en yakın sağlık kuruluşuna gitmeniz gerekmektedir. Yapılacak testler sonucunda virüsü kapıp kapmadığınız ortaya çıkacaktır. Ancak unutmamanız gerekir ki, virüs vücuda girdikten sonra 2 ila 14 gün arasında kuluçka süresi vardır. Bu süre zarfında virüsü kaptığınızı bilmeniz çok zordur. Kuluçka süresi boyunca herhangi bir belirti görülmediği takdirde korona virüs kapmadığınızdan emin olabilirsiniz. Ayrıca, yurt dışı seyahati yapan kişilerin bu kuluçka süresi boyunca kendilerini zorunlu olmadıkça toplumdan uzak tutmaları ve kuluçka süresi tamamlanana kadar kendi evlerinde beklemeleri gerekir.

Korona Virüsten Korunmanın Yolları Nelerdir?

Korona virüsten korunmanın yolları çok basittir. Yapmanız gerekenler basit olarak şunlardır:

  • Ellerinizi 20 saniye boyunca suyla ve sabunla yıkayın. Bulunduğunuz yerde sabun ve su yoksa, en az %60 oranında alkol içeren bir el dezenfektanı kullanın.
  • Hasta ve şüpheli insanlarla temas etmekten kaçının.
  • Kirli ellerinizle gözlerinize, ağzınıza veya burnunuza dokunmayın.
  • Hastaysanız evde istirahat edin ve en yakın sağlık kuruluşunu bu konuda bilgilendirin.
  • Hapşırırken veya öksürürken ağzınızı bir mendille kapatın ve daha sonra bu mendili çöpe atın.
  • Sık dokunulan yüzeyleri ve nesneleri temizleyin ve iyice dezenfekte edin.
  • Gerekmediği sürece toplu taşıma araçlarını kullanmayın.
  • Zorunlu olmadıkça evinize misafir kabul etmeyin.

Türkiye’de Estetik Operasyon Olacak Hastaların Durumları

Daha önceden operasyon randevusu alan hastalar eğer ülke dışına çıkış yasakları yoksa Türkiye’ye gelerek operasyonlarını yaptırabilirler. Operasyondan önce şüpheli bir durum ya da korona virüs belirtileri gözlemleniyorsa randevularını iptal ettirerek tedavilerini ertelemeleri gerekir. Ayrıca operasyondan sonra vücut bağışıklığı normalde olduğundan daha düşük olacağı için iyileşme sürecinde vücudun enfeksiyon kapma olasılığının da yüksek olduğunu bilmeleri gerekir.

Korona Virüsün Medikal Estetik Sektörüne Etkisi

Korona virüs tüm dünyada etkili olduğu için doğal olarak turizmin her alanında olduğu gibi sağlık turizmini de olumsuz etkiliyor. Türkiye’ye yurt dışından gelecek hastalar tedavilerini erteleyerek planlarında değişiklik yapıyorlar. Bazı hastalar gelmek istese de ülke dışına çıkış yasağı olduğu için seyahat edemiyorlar. Dolayısıyla hem seyahat hem de tedavi planlarında değişikliğe gidiyorlar.

Ancak uluslararası seyahat engeli olmayan ülkelerden Türkiye’ye hastalar gelmeye devam ediyor. Korona virüs küresel bir salgın olsa da, gerekli önlemler alındıktan sonra hastalar planlarını ertelemeden uyguluyorlar. Biz de Milano Klinik olarak yurt dışından gelen hastalarımızı tedavi etmeye devam ediyoruz.

Yurt dışından gelen hastalarımızı ameliyattan önce gerekli testlerden geçirdikten sonra ameliyata alıyoruz. Bu konuda en üst düzeyde titiz ve dikkatli davranarak virüsün yayılması için gereken bütün önlemleri alıyoruz. Bununla birlikte, hafif soğuk algınlığı semptomları olan hastalardan, potansiyel olarak doktorları ve diğer hastaları enfekte etmekten kaçınmak için tedavilerini ertelemelerini talep ediyoruz. Plastik cerrahlarımız da, hastalığın taranmasında ve hastalığın ilk belirtisinde geciktirme prosedürlerinde çok titiz davranmaktadır.

Türkiye’de Salgın İçin Tüm Önlemler Alınıyor

Tüm dünyada salgın hızla devam ederken, temizliğine önem veren ülkeler bu salgında mümkün olduğunca az etkileniyor. Şimdiye kadar Türkiye’de korona virüs kapan hasta sayısının sadece “2” olması bunun en büyük göstergesi ve bu hasta da tedavi edilmek ve virüsün başkalarına da yayılmaması için karantina altına alınmıştır. Hastanın sağlık durumu da oldukça iyidir. Ayrıca bu hastanın virüsü yurt dışından kaptığı da biliniyor.

Türkiye, Avrupa’nın ve neredeyse dünyanın tüm ülkelerini geçerek el yıkama oranlarında yaklaşık yüzde 90’a varan bir istatistiğe sahip. Listeyi ise Suudi Arabistan alıyor. Türkiye’de temizlik alışkanlığının oldukça yüksek olması, insanların virüse karşı dirençli ve dayanıklı olmasını sağlıyor.

Türkiye’deki hastane yeterliliklerinin üst düzeyde olması, tüm sağlık kuruluşlarının virüse karşı düzenli olarak dezenfekte edilmesi; sadece sağlık kuruluşlarının değil, tüm toplu mekânların, işletmelerin, toplu taşıma araçlarının ve istasyonların dezenfeksiyon işlemleri düzenli olarak yapılıyor. Türkiye’deki insanların temizliğe oldukça titizli olmaları da aynı zamanda virüslere karşı bağışıklık kazanmalarına yardımcı oluyor.

Ülkeye giriş çıkışlarda, havalimanlarında, terminallerde ve sınır kapılarında da dezenfeksiyon işlemleri düzenli olarak yapılıyor ve korona virüs konusunda tüm tedbirler alınıyor.

Türkiye Avrupa’ya Göre Hijyen Konusunda Daha Titiz

Yeni tip korona virüs (COVID-19) salgınının tüm dünyaya yayılmasıyla birlikte kişisel temizlik konusu da ön plana çıkmaya başladı. Dünya Sağlık Örgütü de başta olmak üzere tüm sağlık kuruluşları korona virüsten korunmak için ellerin düzenli aralıklarla sabunla yıkanması gerektiği konusunda önerilerde bulunuyor. Hatta COVID-19 virüsün Türkiye’ye geç ulaşmasının nedenleri arasında Türkiye’nin temizlik alışkanlıkları büyük rol oynamaktadır. Türkiye’de virüsün yayılmasını önlemek için ülkece büyük bir seferberlik ilan edilmiş ve tüm önlemler alınmıştır.

Brezilya Popo Estetiği

Brezilya Popo Estetiği ile Daha Fit Kalçalara Sahip Olun

Brezilya Popo Estetiği ile Daha Fit Kalçalara Sahip Olun

Brezilya Popo Estetiği

Kadınların vücut güzelliklerini öne çıkaran bazı bölgeleri vardır. Göğüslerin büyüklüğü meme büyütme ve meme küçültme operasyonları ile düzeltilebiliyorken; aynı işlem kalçalar için de uygulanabiliyor. Daha dolgun kalçalara ve bunun neticesinde daha fit ve çekici bir vücuda sahip olmak isteyen kadınlar Brezilya popo estetiği yaptırarak bu arzularına kavuşabiliyorlar.

Medikal estetik sektörünün yükselişe geçtiği son yıllarda meme büyütme, burun estetiği gibi en çok tercih edilen estetik operasyonlardan sonra Brezilya popo estetiği geliyor.

Popolarına daha güzel bir form kazandırmak isteyen kadınlar, estetik merkezlerine başvurarak kalçalarını çeşitli tedavi yöntemleriyle daha dolgun ve fit hale getirebiliyorlar. Silikon ile popo büyütme tedavisinin dışında yağ enjeksiyonu ile estetik tedavi seçenekleri de Brezilya popo estetiği yaptırmak isteyen kadınları memnun ediyor.

Brezilya Kalça Estetiğinin Tercih Edilme Nedenleri

Meme büyütme ve burun estetiğinden sonra en çok tercih edilen estetik operasyonlardan birinin de Brezilya popo estetiği olduğunu belirttik. Peki, kadınlar Brezilya kalça estetiğine neden ilgi duyuyorlar? Bu sorunun yanıtları Brezilya popo estetiği yaptırmak isteyen kadınlara göre değişiklik gösterebilir.

Ama Brezilya popo estetiğine neden bu rağbet olduğunun nedenlerini temel olarak şöyle sıralayabiliriz:

  • Daha güzel bir vücut formuna sahip olmak,
  • Sosyal ortamlarda dikkat çekici görünmek,
  • Her türlü kıyafetin içinde fit bir görünüm sağlamak,
  • Sağlık teknolojisinin hastalar için kolay ve hızlı tedavi alternatifleri sunması,
  • Türkiye'de estetik fiyatlarının Avrupa'ya oranla çok daha uygun fiyatlar olması gibi nedenler öne sürülebilir.

Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi her kadının Brezilya popo estetiği yaptırma amacı farklı olabiliyor. Ama temel neden olarak daha güzel bir kalça görünümüne kavuşmak için yaptırdıklarını söyleyebiliriz.

Brezilya Popo Estetiği Zor Bir Ameliyat Mıdır?

Her ameliyatın kendi içinde bir zorluğu olduğunu unutmamak gerekir. Ameliyatı gerçekleştirecek olan cerrahların tecrübesi de operasyonun zorluğuyla orantılıdır. Yıllardır aynı operasyonları gerçekleştiren bir cerrah, işini her geçen gün daha iyi yaparak ustalaşır ve hastalarını en iyi şekilde ameliyat eder.

Ameliyat esnasında hastalara anestezi uygulanacağı için anesteziden kaynaklı risklerin görülme ihtimali de vardır. Ancak bu riskler minimum düzeydedir. Çünkü doktorlar hastalarını ameliyattan önce detaylı sağlık muayenelerinden geçirirler ve böylece ameliyat için herhangi bir risk teşkil edip etmediğini kontrol etmiş olurlar.

Medikal estetik sektörünün çılgın bir şekilde yükseliş göstermesi, birbirinden farklı estetik tedavi alternatiflerinin geliştirilmesine de yardımcı oluyor. Estetik operasyonların kendi içlerinde de alternatifler gelişebiliyor.

Örneğin, Brezilya kalça estetiği ilk olarak silikon yerleştirme ile gerçekleştirilirken şimdilerde herhangi bir kesi işlemi yapılmadan sadece yağ enjeksiyonu işlemi gibi farklı alternatiflerle de yapılabiliyor. Alternatiflerin çoğalması doğal olarak da kadınları Brezilya popo estetiğine yönlendiriyor.

Ayrıca estetik ameliyatların iyileşme sürelerinin kısalması, operasyonların daha basit hale gelmesi gibi etkenler de Brezilya popo estetiğinin daha fazla rağbet görmesini sağlıyor.

Brezilya Kalça Estetiğinin Kalıcılığı

Estetik operasyon yaptırmak isteyenlerin en çok merak ettiği sorulardan biri, estetik ameliyatların kalıcı olup olmadığıdır. Silikon yerleştirme ile yapılan Brezilya popo estetiğinde kalıcılık ömür boyu olabiliyor.

Burada önemli olan, kalçaya yerleştirilen silikonun iyi bir şekilde korunmasıdır. Patlama, zarar görme gibi riskleri olduğundan kalçaya basınç uygulamamak, herhangi bir darbeye maruz kalmamak silikonların kalıcılığı bakımından büyük önem teşkil ediyor.

Yağ enjeksiyonu ile yapılan Brezilya popo estetiğinde hastanın vücudunun çeşitli bölgelerinden yağlar alınır ve enjeksiyon işlemiyle kalça bölgesine aktarılır. Bu esnada popoya dolgunluk ve fitlik kazandırılır.

Yağ enjeksiyonu ile yapılan Brezilya popo estetiğinin kalıcılık süresi ise ortalama 2-3 yıldır. Bu süreden sonra enjekte edilen yağlar eriyeceği için ikinci kez Brezilya popo estetiği gerekecektir. Düzenli aralıklarla yağ enjeksiyonu yaptırarak Brezilya kalça estetiği kalıcı hale getirilebilir. Tabii bu süre zarfında düzenli  beslenerek ve spor yaparak vücut dengesinin de korunması enjekte edilen yağların kalıcılığı açısından oldukça önemlidir.

Brezilya Popo Estetiği Fiyatları

Brezilya kalça estetiğinin kendi içinde farklı alternatifleri bulunur. Silikon ile yapılan Brezilya popo estetiğinde malzeme kullanımı ve kullanılacak teknikler farklı olduğu için yağ enjeksiyonu ile yapılan Brezilya kalça estetiği operasyonuna göre aralarında fiyat farklılıkları olmaktadır. Hastaların talepleri de fiyatların şekillenmesinde etkili olan diğer unsurlardandır.

Bu sebeple ki, Brezilya kalça estetiği fiyatları konusunda net bir şey söylemek mümkün olmuyor. Fiyatlar konusunda en sağlıklı bilgi, muayene olunduktan sonra alınabilir. Hem hastaların talepleri hem de uygulanacak işlemler değerlendirildikten sonra net fiyatları öğrenebilirsiniz.

Bilgi ve Tecrübemize Güvenin

Sadece Brezilya kalça estetiği değil, meme büyütme, meme küçültme, burun estetiği, liposuction, karın germe gibi birbirinden farklı estetik tedavileri de hastalarımıza tüm bilgi ve tecrübelerimiz doğrultusunda uyguluyoruz. Tecrübeli doktorlarımız ve çalışkan, samimi ve güler yüzlü çalışanlarımızla birlikte hastalarımızı daha güzel bir görünüme kavuşturmak için var gücümüzle emek sarf ediyoruz.

Milano Klinik olarak hem yurt içinden hem de yurt dışından binlerce hastaya çeşitli estetik tedavileri uyguladık ve hastalarımızı güler yüzlü, mutlu ve sağlıklı bir şekilde uğurladık. Hastalarımıza maksimum konfor ve üst düzey hizmet sağlayarak yüzde yüz memnuniyet sağladık.

Siz de Brezilya kalça estetiği yaptırarak daha güzel bir vücut formuna kavuşmak istiyorsanız WhatsApp numaralarımız üzerinden ya da iletişim formundan bizimle iletişime geçebilir, daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

Brezilya popo estetiği konusunda ayrıntılı bilgilere erişmek için Brezilya Popo Estetiği sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Liposuction

Son Yılların En Gözde Operasyonu: Liposuction

Son Yılların En Gözde Operasyonu: Liposuction

Liposuction

Son yıllarda en çok tercih edilen estetik tedavi yönteminin liposuction olduğunu biliyor muydunuz? Liposuction, yani halk arasında yağ aldırma olarak bilinen estetik tedavi yöntemi, diyet ve spor yapmalarına rağmen vücutlarındaki fazlalık yağlardan kurtulamayan kişiler için oldukça etkili sonuçlar verir.

Ancak bilinmelidir ki, bu tedavi bir zayıflama yöntemi değildir. Vücutta bulunan fazlalık yağların spor ve diyet yapılmasına rağmen giderilememesi sonucu uygulanan bir tedavi şeklidir. Herhangi bir spor veya diyet yapmadan liposuction tedavisi tavsiye edilmez. Yağlarından kurtulmak isteyen hastaların öncelikle spor ve diyet yaparak yağlarını eritmeleri gerekir. Eğer hâlâ yağlarında azalma olmuyorsa liposuction tedavisini tercih edebilirler.

Tedaviden sonra hastaların bel, basen, kol ve bacak gibi çeşitli bölgelerinde gözle görülür incelmeler olur. Deri altında biriken yağ tabakaları kişileri olduğundan daha kalın ve kilolu gösterebilir. Bu da insanları hem psikolojik olarak hem de fizyolojik olarak rahatsız eder. Liposuction tedavisi sonucunda bu rahatsızlıklardan hızlı ve kolay bir şekilde kurtulmuş olursunuz.

Liposuction (Yağ Aldırma) Nedir?

Liposuction, ince kanüller yardımıyla deri altındaki yağ dokusunun emilmesi işlemine denir. Operasyona başlamadan önce deri üzerinde birkaç mm’lik kesiler açılır. Şu detayı belirtmemiz gerekir ki, deri üzerine açılan bu kesilerin boyutu birkaç mm olduğu için iz bırakma durumu söz konusu değildir. İnce kanüller bu mm’lik kesilerden içeri sokulur ve yağ dokusu emilerek dışarıya çıkarılır. Yağ dokusunu dışarıya aktarma işi, ince kanüllerin bağlı olduğu vakum aletiyle yapılır.

Ameliyatlar genel anestezi altında yapılır. Ameliyatın süresi işlem yapılacak bölge sayısına göre değiştiğinden net bir süre vermek mümkün değildir ancak ortalama olarak ameliyatların 2-3 saat civarında sürdüğünü söyleyebiliriz.

Yağ aldırma operasyonundaki asıl amaç, yağlardan çok yağların depolandığı yağ hücrelerini almaktır. Örnek olacak verirsek; vücudunuzda bir milyon yağ hücresi var, yağlar bu hücrelerde depolanır.

Liposuction tedavisiyle yağ hücresi sayısı beş yüz bine indirildiğinde vücudunuzda yağ depolanma oranı da azalacaktır. Ne kadar çok yağ hücre sayısı azalırsa, depolanma oranı da aynı oranda azalma gösterecektir.

Liposuction Hangi Bölgeler İçin Uygundur?

Yağlar genellikle bel çevresi, karın, boyun altı (gıdı), kol altları, sırt, diz içleri ve bacakların üst ve iç kısımları gibi bölgelerden alınır. Yağların alınacağı bölgelerin seçimini hastalar yapar.

Karın bölgenizde çok yağlanma varsa, sadece karın bölgenize  yaptırabilirsiniz. Birkaç bölgenizde yağlanma varsa  işlemi tüm bölgeleriniz için yaptırabilirsiniz.

Liposuction Kimler İçin Uygundur?

Öncelikle bu tedavinin her hastaya uygulanabileceğini belirtmek gerekir. Spor ve diyet yapmış olmasına rağmen bir türlü yağlarından kurtulamayan kişiler yaptırabilir.

Tabii ilk olarak 18 yaşından büyük olmanız gerekmektedir. Ayrıca anestezi alacağınız için ameliyat için herhangi bir sağlık problemi teşkil etmemeniz de önemlidir. Doktorlarımız operasyon öncesi hastaları detaylı muayeneden geçireceklerdir.

Vaser Liposuction Tekniği

Vaser liposuction tekniği, klasik liposuction tekniğine göre daha avantajlı olan alternatif yağ aldırma yöntemlerinden biridir. Vaser liposuction tekniğinde ultrasonografik ses dalgaları kullanılır ve bu ses dalgaları yardımıyla vücudun çeşitli bölgelerinden yağlar alınır.

Son teknolojilerden biri olan vaser liposuction, ultrasonik ses dalgaları aracılığıyla yağları parçalar ve sonrasında ise yağlar sıvı halleriyle aspire edilir. Dolayısıyla vaser liposuction ameliyatından sonra dalgalı yüzey görünümü oluşması söz konusu olmaz.

Bu teknikte kullanılan ses dalgaları, direkt olarak yağ hücrelerini hedef alır. Diğer tekniklerin aksine bağ dokusu, damar ve sinirler gibi bazı önemli dokulara zarar vermez.

Vaser liposuction tekniğinden sonra hastalar çok hızlı bir şekilde günlük yaşamlarına dönebilmektedirler. Ayrıca ameliyattan sonra iyileşme süresi de klasik liposuction tekniğine göre daha kısadır. Bu nedenle vaser liposuction tekniği son yıllarda hastalar tarafından giderek rağbet görmektedir.

Liposuction Fiyatları Hakkında

Doğal olarak herkes öncelikle  fiyatlarını merak ediyor. Ancak belirtmek gerekir ki, herkese aynı tedavi yöntemleri uygulanmaz. Bazı hastalar birkaç bölgesine  yaptırırken bazı hastalar da sadece bir bölgesine yaptırıyor. Bazı hastalar ise farklı  tekniğini tercih edebiliyor. Kişilerin vücutlarında bulunan yağ miktarları da operasyonun tekniğini belirleyecek olan etkenlerden biridir. Bu nedenle liposuction fiyatları konusunda net bir şey söylemek söz konusu olmuyor.

Liposuction fiyatları konusunda en sağlıklı bilgi muayene olduktan sonra öğrenilebilir. Liposuction fiyatları hakkında bilgi almak için numaralarımız üzerinden bize ulaşabilirsiniz ya da randevu alarak muayeneye gelebilirsiniz.

Liposuction Ameliyatının Riskleri Var Mıdır?

Liposuction ameliyatının sağlığa herhangi bir zararı bulunmaz. Ancak liposuction ameliyatında hastalara genel anestezi verileceği için standart ameliyat risklerinin olduğunu da belirtmek gerekir. Bu nedenle ameliyattan önce hastalar detaylı sağlık kontrollerinden geçirilerek ameliyata alınırlar. Bu sayede ameliyat riskleri de minimum düzeye indirilir.

Aksine, liposuction ameliyatının vücuda fazlasıyla yararı bulunur. İlk olarak vücudunuzun çeşitli bölgelerinde incelme sağlanacağı için psikolojik olarak kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Ayrıca hem sporla hem de diyetle veremediğiniz inatçı yağlardan da arınmış olacaksınız.

İşlem sonrası ödem oluşabilir. Ancak bu ödemler birkaç gün sonra inmeye başlayacaktır. Ayrıca doktorların size vereceği ilaçları düzenli olarak kullandığınız takdirde iyileşme süreciniz daha kısa sürecektir. Bu nedenle doktor tavsiyelerine dikkat edilmesi çok önemlidir.

Liposuction Ameliyatı Sonrası

İşlem sonrası iyileşme süreci oldukça dikkat edilmesi gereken konulardan biridir. Birkaç hafta doktor muayenenizi aksatmamanız gerekir. Ayrıca doktorların size vereceği liposuction korsesini de mutlaka belirlenen süre boyunca takmanız gerekir.

Yağ aldırdığınız bölgelerde kızarıklar, hafif ağrılar ve ödemler meydana gelebilir. Bu belirtiler iyileşme sürecinin doğal belirtileridir ve ilaç kontrolüyle birkaç gün içinde giderilebilmesi mümkündür.

İşlem sonrası beslenmenize dikkat etmelisiniz çünkü spor yapmazsanız ve düzenli beslenmezseniz vücudunuzda tekrar yağ birikmeye başlayabilir. Bunu önlemek için de mutlaka düzenli beslenmeli ve spor yapmalısınız.

Medikal Estetik

Sağlık Sektörünün Yükselen Değeri: Medikal Estetik

Sağlık Sektörünün Yükselen Değeri: Medikal Estetik

Medikal Estetik

Her yıl ortalama %8 civarlarında büyüme gösteren medikal estetik sektörü, bu büyümeye oranla yeni plastik cerrahlara da ihtiyaç duymaya başlıyor. Bunun neticesinde plastik cerrahi alanına gösterilen ilgi de yükseliyor.

Dünya bazında en çok plastik cerraha sahip ülke konumunda Amerika Birleşik Devletleri bulunuyor. 7,009 plastik cerrahı ile Amerika, dünyadaki plastik cerrahların %15,1’ini oluşturuyor. Amerika’yı takip eden ülkeler arasında Brezilya, Çin, Japonya ve Güney Kore yer alıyor. Brezilya 6,393 ile %13,8; Çin 3,000 ile %6,5; Japonya 2,663 ile %5,8 ve Güney Kore 2,330 plastik cerrahı ile %5’lik dilimde bulunuyor. Türkiye ise 1400 plastik cerrah sayısı ile %3’lük paya sahip ve 11. sırada yer alıyor.

Medikal estetik sektörü her geçen gün büyümeye devam ediyor. Değişen yaşam koşulları, eskiye oranla insanların fiziksel beklentilerinin ciddi derecede yükselmesi ve sosyal yaşama adapte olabilmek için ihtiyaç duyulan değişim ihtiyaçları sonucunda estetik tedavi yöntemlerine başvurulan talep de her geçen gün artış gösteriyor.

Sağlık teknolojisinde kullanılan tedavi olanaklarının çeşitlilik göstermesi ve daha kolay bir şekilde hastalara uygulanabiliyor olması, tedavi ve iyileşme süreçlerinin de giderek kısalması gibi etkenler estetik sektörüne gösterilen rağbetin temel nedenleri olarak değerlendirilebilir.

En Çok Uygulanan Estetik Tedavi Yöntemleri

ISAPS’ın 2018 verilerine göre dünyada en çok uygulanan estetik tedavi yöntemlerinin başında meme büyütme geliyor. 1,865,506 kez yapılan meme büyütme operasyonları bu alanın %17,6’sını oluşturuyor. Meme büyütme operasyonlarının ardından Türkiye’de de en çok tercih edilen uygulamalar arasında yer alan liposuction(yağ aldırma) uygulaması geliyor. 2018 yılında 1,732,620 kez uygulanan liposuction ise %16,3’lük dilimi oluşturuyor. Yaşlanmanın en çok etki ettiği yer olan göz kapaklarına uygulanan göz kapağı estetiği ise 1,099,960 ile %10,4’lük dilimde yer alıyor. Karın germe 888,712 ile %8,4; burun estetiği ise 726,907 ile %6,9’luk dilimi oluşturuyor.

Dünyada en çok uygulanan estetik operasyonların başında meme büyütme, liposuction, göz kapağı estetiği, karın germe ve burun estetiği geliyor. Bu estetik tedavi yöntemleri aynı zamanda Türkiye’de de en çok uygulanan operasyonlar arasındadır.

Milano Klinik’e gelen estetik tedavi taleplerinin büyük bir çoğunluğunu meme büyütme, liposuction, karın germe ve burun estetiği oluşturuyor. Yurt dışında estetik tedavi yöntemlerinin çok yüksek fiyatlarda olması yabancıların gözünü direkt olarak Türkiye’ye çevirmesini sağlıyor.

Estetik Tedavi Olanların Yaş Ortalamaları

7’den 70’e herkesin ihtiyaç duyduğu estetik tedavilerinde yaş ortalamaları değişkenlik gösteriyor. Dünyada ve Türkiye’de en çok yapılan estetik operasyonlardan biri olan meme büyütme 2018 yılında 19-34 yaş aralığındaki 1,003,705 hastaya uygulanmıştır. Meme büyütme operasyonlarının %53,9 gibi ciddi bir bölümünü kapsayan 19-34 yaş aralığından sonra en çok operasyon yapılan diğer yaş grubunu ise 35-50 yaş aralığındaki hastalar oluşturuyor. 35-50 yaş aralığındaki 651,877 hastaya yapılan meme büyütme operasyonunda ise bu oran %35’tir. Diğer yaş ortalamalarında ise operasyon yapılan hasta sayısı çok düşük seviyelerde yer alıyor. 51-64 yaş aralığındaki 134,845 hastaya; 18 yaş ve altındaki 52,150 hastaya ve son olarak 65 yaş ve üstü 19,743 hastaya meme büyütme operasyonu yapılmıştır.

Burun estetiğinde de en çok operasyon yapılan hastaların yaş aralığı 19-34 olarak dikkat çekiyor. 19-34 yaş aralığındaki 453,444 hasta burun estetiği yaptırmış ve oranı ise ciddi derecede yüksek: %62,4. 35-50 yaş aralığındaki 166,898 hasta %23,0; 18 yaş ve altındaki 55,899 hasta %7,7; 51-64 yaş aralığındaki 42,161 hasta %5,8 ve son olarak 65 yaş ve üstü 8,505 hasta ise %1,2’lik dilimi oluşturuyor.

Liposuction tedavisinde ise 19-34 ve 35-50 yaş hastaların arasında neredeyse fark olmadığı dikkat çeken bir detay olarak öne çıkıyor. 35-50 yaş aralığındaki 726,141 hasta %41,9’luk bir oranı oluşturuyor. Hemen ardından 19-34 yaş aralığındaki 708,988 hasta geliyor ve %40,9’luk dilimde yer alıyorlar. 19-34 ve 35-50 yaş aralığında çok küçük bir farkın olması gözlerden kaçmayan bir detay. 51-64 yaş aralığındaki 225,067 hasta %13; 18 yaş ve altı 39,850 hasta %2,3 ve 65 yaş ve üstü 32,573 hasta ise %1,9’luk dilimde yer alıyor.

Avrupa’ya Oranla Türkiye’de Estetik Tedavi Fiyatları Çok Uygun

Avrupa’da ve dünyada estetik tedavi yöntemlerinin çok pahalı olması, tedavi konusunda yabancıları farklı ülkelerde araştırma yapmaya teşvik ediyor. Bu ülkelerin başında ise Türkiye geliyor. Her yıl binlerce turist Türkiye’ye tatil için geliyor, aynı zamanda bu tatili fırsat olarak değerlendirip estetik tedavi de oluyorlar. Hem tatillerini yapıp hem de tedavilerini olup yurda dönüyor olmalarıyla ekonomik açıdan avantaj da sağlamış oluyorlar.

Yalnızca tatil dönemlerinde değil, yılın her mevsiminde Türkiye’ye sadece estetik tedavi için gelen yabancıların sayısı da bir hayli fazla. Estetik tedavilerin ortalama 1 haftalık kontrol bakımı gerektirmesi, hastaların 1 hafta Türkiye’de kalmasına yetiyor. 1 haftalık dönemden sonra hastaların iyileşme süreçleri daha hızlı ilerlediği için tedaviye gelen yabancıların haftalarca veya aylarca Türkiye’de kalmasına gerek kalmıyor.

Milano Klinik olarak, bize gelen hastaların büyük bir kısmının yurt dışından gelen yabancı hastalar olduğunu belirtmekten gurur duyuyoruz. Hem ülke turizmine hem de sağlık sektörüne verdiğimiz katkının bilincindeyiz ve hedeflerimizi de giderek yükselterek hem ülke turizmine hem de sağlık sektörüne daha fazla katkıda bulunmayı arzuluyoruz.

NOT: Yazıda geçen istatistiksel veriler ISAPS’ın 2018 yılı için yaptığı araştırma baz alınarak belirtilmiştir.
2020 yılı estetik trendleri

2020 Yılı Estetik Trendlerini Sizler İçin Derledik!

2020 Yılı Estetik Trendlerini Sizler İçin Derledik!

2020 yılı estetik trendleri

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanların daha genç, diri ve ışıldayan bir cilde sahip olma istekleri de giderek artış gösterdiği bu dönemde 2020 yılı estetik trendleri sizler için derledik.

Özellikle sağlık teknolojisinin hızlı bir şekilde ilerleme göstermesi, yeni tedavi olanaklarının ortaya çıkması, plastik cerrahi alanında ise birbirinden farklı estetik alternatiflerin doğması hastaların çok hızlı ve sağlıklı bir şekilde yeni görünümlerine kavuşmalarına yardımcı oluyor.

Global olarak estetik pazarında büyük bir pazar payına sahip olan Türkiye, yurt dışından gelen hastaları da tedavi ederek sağlık turizminin gelişmesine öncelik eden ülkeler arasında başı çekiyor. Biz de Milano Klinik olarak, Türkiye plastik cerrahi sektörünün lokomotifi olmaya devam ediyoruz.

2020’de Ameliyatsız Estetik Tedavi Alternatifleri Revaçta Olacak

Sağlık teknolojisinin ve tedavi olanaklarının genişlemesi insanları ameliyatsız tedavi yöntemlerine yöneltiyor. Bıçak altına yatma korkusu veya ameliyat masasına karşı fobisi olan insanlar ameliyatsız estetik tedavi alternatiflerini tercih ediyorlar. Bu sayede ameliyat sonrası tedavi ve iyileşme süreci geçirmeden günlük yaşamlarına devam edebiliyorlar.

Estetik Dolgu Tedavilerine Rağbet Artacak

Estetik tedavisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri dolgu işlemidir. Daha önceki yıllarda da tercih edilen dolgu tedavisine, genelde kalıcı olmadığı için tedbirli yaklaşılıyordu. Ancak yeni sağlık teknolojileri ve imkânlarıyla birlikte estetik dolgu tedavileri de artık uzun süreli ve kalıcı sonuçlar veriyor. Bu da, insanların bıçak altına yatmak yerine dolgu tedavilerini tercih etmelerine vesile oluyor.

Estetik dolgu tedavilerinde insanlar genellikle yanaklarına, çenelerine, dudaklarına, göğüslerine ve kalçalarına dolgu işlemini tercih ediyorlar. Bu tedavi yöntemlerinin hızlı, acısız ve çabuk sonuç vermesi insanların dolgu işlemlerine rağbet göstermesini sağlıyor.

Yağ Enjeksiyonu Taleplerinde Ciddi Oranda Artışlar Olacak

Kozmetik cerrahide geniş bir uygulama alanı olan yağ enjeksiyonu, günden güne popülaritesini artırmaya devam ediyor. Yağ enjeksiyonu en çok dolgu işlemlerinde kullanılıyor.

Hastanın çeşitli bölgelerinden alınan yağ hücreleri, tedavi edilecek bölgeye enjekte edilir ve işlem tamamlanır. Vücudun çeşitli yerlerinden alınan bu yağ hücreleri genelde yüze ve kalçaya dolgunluk kazandırmak; buna ek olarak göğüsleri büyütmek amacıyla da tercih edilebilir.

Yağ enjeksiyonunun bir diğer avantajı da hem hızlı bir tedavi yöntemi olması hem de vücudun çeşitli yerlerinde olan istenmeyen yağların alınması olarak değerlendirilebilir. Yağ enjeksiyonu tedavisinin iyileşme sürecinin hızlı olması da hastaların tercih nedenleri arasında sayılabilir.

Liposuction Zirvedeki Yerini Bırakmayacak

Liposuction, hem Türkiye’de hem de dünyada en çok tercih edilen ameliyatlardan biri olarak dikkat çekiyor. Biz de Milano Klinik olarak hastalarımıza en çok Liposuction operasyonu uyguluyoruz.

Liposuction tedavisi bölgesel zayıflama konusunda en iyi sonuç veren estetik tedavi yöntemlerinden biri olarak sıklıkla tercih ediliyor. Ancak unutulmamalıdır ki, Liposuction tedavisindeki asıl amaç, bölgesel yağların alınmasıdır. Liposuction işlemi yaptıracak hastaların önce kilolarını vermeleri gerekir; sonrasında vücutlarında bulunan fazlalık yağlar alınır ve bölgesel olarak incelme sağlanır.

Estetik ve Plastik Cerrahide Günceli Yakalamak Önem Arz Ediyor

Plastik cerrahi alanında lokomotif görevi gören bir klinik olarak en yeni sağlık teknolojisini ve imkânlarını kullanıyoruz. Bununla birlikte, hastaların da güncel sağlık teknolojisini yakından takip ettiğini biliyor ve onların taleplerini en iyi şekilde karşılamak için var gücümüzle çalışıyoruz.

Ulusal ve uluslararası kalite standartları dâhilinde, hastalarımızın öncelikle sağlığını dikkate alarak onların estetik güzelliğine ve sosyal yaşamlarına katkıda bulunabilecek tedavi yöntemleri uyguluyoruz. Geniş branş skalamızın olması hastalarımızın farklı alternatifleri de tercih edebilmesine katkıda bulunuyor.

2020 yılı estetik trendleri için ve yeni başlangıçlar yapmak için, güzelliğinize güzellik katmak ve daha pozitif bir yaşama kavuşabilmek için siz de Milano Klinik’i tercih ederek kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedebilirsiniz.

Teşvikiye mah. Hakkı Yeten caddesi No:11 Center:1 Kat:12 No:64 Terrace Fulya Residence

Copyright 2018 -2023 Milano Klinik ©  All Rights Reserved

footer1 (1)