liposuction-yag-aldirma

Liposuction Ameliyatı (Yağ Aldırma)

Liposuction Ameliyatı (Yağ Aldırma)

Liposuction Ameliyatı (Yağ Aldırma)

Liposuction, vücutta fazla olan yağların özel bir uygulama ile alınması işlemine denir. Normal şartlarda yetişkin insan vücudunda yağ hücresi sabit sayıda bulunur, ancak bunların hacmi kilo artışıyla da çoğalır. Doğal yollardan verilemeyen bu kilolar bazı fiziksel ve psikolojik zorluklar yaratmasından dolayı liposuction yöntemi ile azaltılır. Böylece kişiyi rahatsız eden yağlardan tek operasyonla kurtulmak mümkün hale gelir.

Liposuction Nasıl Yapılıyor?

Liposuction uygulanacak kısmın uygun yerleri içerisinde yapılan 3-5 mm kesiler ile yağ dokusu içerisine girilir ve özel hortum aracılığı ile vakum cihazına bağlı olarak özel metal kanüllerin ileri ve geri hareketleri ile yağ dokuları bölgeden uzaklaştırılır. Bunun yanı sıra 2-5 mm çapında olan bu kanüllerin uçları künt olup uç yanlarında yer alan deliklerden yağlar alınır.

Amaç ise, vücutlarda aşırı birikim yapan yağ dokularının yapmış olduğu çıkıntıları yok ederek vücut hatlarını orantılı yani estetik bir görünüme kavuşturmak olmaktadır. Liposuction uygulaması için vakum içinde değil enjektör içinde pistonlara uygulanan stoperler aracılığıyla oluşturulan vakum sayesinde elle de yapılabilmektedir.

İşleme başlamadan önce yağ dokusu içerisine özel bir solüsyon ile enjekte edilebilir. Bu sayede kanama olmadan daha kolay işlem yapılabilmektedir. İçermiş olduğu lokal anestezik ile girişim sonrası oluşacak olan ağrı da önlenmektedir. Bu yöntem ıslak teknik veya tümesan tekniği olarak isimlendirilir. Önceden uygulanan kuru teknik artık tamamen terk edilmiştir. Ultrasonik titreşimler ile önce yağların yumuşaması daha sonra da işlemin yapıldığı ultrasonik liposuction adı verilen bir teknik de bulunur.

❓ Liposuction Yapıldığında Acı Hissedilir Mi?

Liposuction ameliyatında herhangi bir acı hissedilmemektedir.

❓ Liposuction Ameliyatında Ağrı Hissedilir Mi?

Liposuction ameliyatı esnasında ağrı hissedilmemektedir.

❓ Liposuction Nerelere Uygulanmaktadır?

Genel olarak kolların arka ve iç kısımlarına, kalça, basen, uyluk, üst iç kısım, karın, bel yan kısım, diz üstü, iç, dış bölgeleri, ayak bileği, iç ve dış kısım, gıdı, kulakların alt ve ön bölgesine uygulanmaktadır.

❓ Yağ Görülme Olasılığı Yüksek Bölgeler Hangileridir?

Göbek çevresi, karın, belin yan kısımları ve meme bölgesi, diğer bölgelerden daha fazla yağ görülme olasılığı yüksek bölgelerdir. Bazen gıdı, kulak önü ve altı, ense bölgelerinde de liposuction gerektirecek kadar yağ birikebilmektedir. Vücut da tek olarak ya da yaygın şekilde görülen yağ bezeleri tedavisinde liposuction tekniği kullanılabilmektedir.

Liposuction Fiyatları Nasıldır?

Liposuction fiyatları hastadan hastaya göre değişkenlik gösterir. Bazı hastalarda alınacak yağ oranı çok fazla iken bazılarında ise oldukça düşüktür. Hastaların talepleri ve doktorların tecrübeleri de liposuction fiyatlarına etki eden unsurlar arasındadır. Numaralarımız üzerinden bize ulaşarak liposuction fiyatları konusunda daha detaylı bilgi alabilir; dilerseniz randevu talep ederek doktorlarımız ile operasyon hakkında geniş kapsamlı bir görüşme gerçekleştirebilirsiniz.

Liposuction Kimlere Uygulanır?

Liposuction zayıflama yöntemi değildir. Kilosu normal ya da normalden biraz fazla olan ya da vücut bölgesinde diğer bölgelere göre daha fazla yağ birikimi olan kişiler için uygun bir tedavi yöntemidir. Yağ birikintisinin dışarıya doğru yapmış olduğu çıkıntılar vücut estetiğini bozar ve kişilerin ruhsal durumu üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Bu sayılan durumlar için yağ birikimleri spor yapılsa dahi kaybolmaz. Bu nedenle liposuction yapılması gerekir. Çünkü bu bölgelerde yağ dokuları karakter olarak diğer bölge yağ dokularından farklı olur.

Liposuction Kimlere Uygulanmaz?

Aşırı kilolu hastalara zayıflama amaçlı uygulanmaz. Doğumdan sonra karında meydana gelen çatlak ve sarkmaların giderilmesi için uygun bir yöntem değildir. Gerginliği kaybetmiş karna sahip olan hastalara uygulanabilir. Bir diğer anlamda gerginliği kaybetmeyen deride bu uygulama kesinlikle yapılmaz. Herhangi bir cerrahi girişim esnasında genel anestezi açısından risk taşıyan başka ciddi sorunları olan karaciğer, böbrekler, merkez sinir sistemlerini ilgilendiren kronik rahatsızlıklarda bu tür ameliyatlar sakıncalı olabilir.

Ameliyat Sonrası Dönemlerim Nasıl Geçer?

Ameliyat sonrası kişiler özel olarak yapılan korseleri giyerek hastaneden taburcu edilir. Bu korseler elastik başı ile alanda oluşacak olan kanamayı önler. Hematom ve seroma adı verilen kan ve sıvı birikimi önlenerek cildin tabakasına yapışmaya olanak sağlayarak deri yüzeyinin daha düzgün şekillenmesine olanak sağlar. Bu korselerin hiç çıkartılmadan kullanılması gerekir. Daha sonra ise aralıklarla çıkartılarak duş alıp korseyi tekrar yıkayıp giyerek 3 hafta kullanılmalıdır.

Özel Korse Çıkartılırsa Sorun Olur Mu?

Özel korse çıkartılırsa cilt derisinde kanama oluşabilmektedir. Bu nedenle korselerin çıkarılmaması tavsiye edilir.

Korse Ne Kadar Süre Kullanılmalıdır?

Özel korse 3 hafta kullanılmalıdır. İyileşme sürecine göre bu süre 2 aya kadar da uzayabilmektedir.

Kimler Liposuction Yaptırabilir?

Fazla yağlardan şikâyetçi olan ve daha estetik bir görünüme sahip olmak isteyen herkes liposuction uygulaması yaptırabilir. Operasyondan önce hastalar detaylı muayenelerden geçirilerek ameliyat için risk taşıyıp taşımadıkları tespit edilir ve sonrasında estetik operasyona alınırlar.

Liposuction Ameliyatı Ne Kadar Sürer?

Liposuction ameliyatı kullanılacak tekniklere ve hastaların vaka derecelerine göre değişkenlik gösterir. Liposuction uygulaması 1 saatte tamamlanabilen bir operasyondur ancak bu süre operasyonun niteliğine göre artabilir ya da azalabilir.

Liposuction Ameliyatı Sonrası İyileşme Süresi Ne Kadardır?

Liposuction operasyonu sonrası hastaların iyileşme süresi ortalama 1 ayı bulabilmektedir. Bu süreç zarfında korse takmanız gerekebilir. Tedavi sürecinin en iyi şekilde tamamlanabilmesi için doktorların tavsiyelerine ve önerilerine dikkat edilmesi gerekmektedir.

Ameliyat Bölgesinde Morluk Oluşur mu?

Ameliyat sonrasında tedavi edilen bölgede ödem, morluk oluşabilir ancak bu durum zamanla geçmektedir.

Ameliyat Bölgesinde Olan Morluk ve Şişlik Ne Kadar Süre Sonra Geçer?

En fazla 6-8 hafta içerisinde ödem gerilemekte, kalan az miktardaki şişlikler ise daha yavaş gerileme gösterebilmektedir.

Liposuction Ameliyatından Sonra İz Kalır mı?

Liposuction ameliyatında cerrahi işlemler yapılacaksa bölgede kesiler atılacağından operasyondan sonra birtakım izler kalması söz konusu olabilir. Ancak mikro girişler ile yapılan liposuction uygulamasında vücutta herhangi bir iz kalmamaktadır.

Liposuction Uygulaması Kalıcı mıdır?

Liposuction estetiği kalıcı bir uygulamadır ancak ameliyattan sonra hastaların bu kalıcılığı korumak adına dikkat etmeleri gereken birtakım hususlar vardır. Bunlardan en önemlileri düzenli beslenme ve spordur. Düzenli beslenen ve spor yapan hastalar bölgede yağlanma oluşmasını önleyecekleri için estetik operasyon kalıcı bir hale gelecektir.

Liposuction uygulamasından sonra ağrı meydana gelir mi?

Liposuction operasyonundan sonra bölgede hafif dereceli ağrılar meydana gelebilir. Bu ağrılar son derece normal olup doktorların yazacağı reçeteli ağrı kesiciler ile dindirilebilmesi mümkündür.

burun estetiği (1)

Burun Estetiği Ameliyatı (Rinoplasti)

Burun Estetiği Ameliyatı (Rinoplasti)

Burun Estetiği (Rinoplasti)

Yüz bölgesinin en önemli organlarından olan burun, estetik bakımdan bazı uygulamalar gerektirebilir. Birçok fonksiyonun kullanılmasını sağlayan burun üzerinde ayrıca burun estetiği yapılabilmektedir.

Farklı nedenlere bağlı olarak oluşan şekil bozuklukları bu operasyonla beraber giderilebilir. Nefes alma sorunları başta olmak üzere kaza ve buna benzer durumlar sonucunda oluşan kırıklar da burun ameliyatı ile ortadan kaldırılabilir. Elbette görsel açıdan da ön planda olduğu için kişiyi rahatsız eden şekil problemlerinin önüne geçilmelidir.

Burun Estetiği ve Özellikleri

Hastanın yüz ifadesinde ciddi değişiklikler sağlayan burun estetiğinin ayrıca farklı aşamalardan oluştuğu unutulmamalıdır. Burun bölgesini tekrar şekillendirmek amacıyla yapılan bu uygulama ile beraber burun ucuna yeni bir şekil verilebilir. Ayrıca burun büyütme ve burun küçültme işlemleri de yapılabilir. Ek olarak burun etlerinin alınması için de burun estetiği uygulamalarından yararlanılabilmektedir.

Operasyonda kullanılacak olan malzemeler önemlidir. Anestezi ve klinik şartları bu bakımdan kontrol edilmeli ve işlem sırasında hastalar için özel atellerin kullanılıp kullanılmayacağı önceden araştırılmalıdır. Tüm bu süreçler hastanın iyileşme süreci için oldukça önemlidir.

Tamamen kişiye özel olarak planlanan burun estetiği operasyonları hastalara örnek profillerin sunulmasıyla başlar. Ayrıca hastaya uygun olan burun yapısına yüz hatlarıyla karşılaştırılmasından sonra karar verilir ve gerekli bilgiler paylaşılır.

Söz konusu operasyon sadece estetik amaçlı değildir. Burun, akciğere giden havanın kalitesinden sorumludur. Bu yüzden nefes alıp verme sürecinde daha sonraları farklı bir sorunla karşılaşmamak amacıyla burun estetiği yapılabilmektedir.

Kimler Burun Estetiği Yaptırabilir?

Burun estetik operasyonunu tercih etmesi gereken bazı hastalar vardır. Aynı şekilde bazı hastaların burun estetiğine başvurduğu gözlemlenmektedir. İlk olarak doğuştan gelen sorunlar nedeniyle burun şeklinin güzel olmaması, burun estetiği yaptırmak için geçerli bir sebeptir. Güzellik kavramı her ne kadar göreceli olsa da burun yapısının güzelliği etkilediği düşünülüyor. Bu yüzden özellikle de kadınların bu konuda çok hassas oldukları biliniyor.

Doğuştan gelen sorunların yanı sıra sonradan oluşan problemler nedeniyle de burun ameliyatı yapılabilmektedir. Travma ve kazalar sonucunda ve çocukluk çağında çarpma ya da düşme gibi durumlar, burunda kırılmalara neden olabilir. Sağlıklı nefes alıp vermeyi de etkilediği için mutlaka burun ameliyatına başvurulmalıdır. Erişkinlik döneminde yaşanan kazalar da burun şeklini bozabilir. Ya da boks ile uğraşan kişilerin de bu sorundan şikâyetçi olduğu bilinir. Haliyle burun şeklini düzeltmek ve nefes alma ile ilgili sağlık sorunlarını da ortadan kaldırmak isteyen herkes burun estetiği operasyonuna başvurabilir.

Burun Estetiği Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

Burun estetiğinden önce hastalar bazı durumlara dikkat etmelidir. Cerrahın da bu süreçle ilgili hastalara detaylı bilgi vereceği unutulmamalıdır. İlk olarak doktorun tavsiyelerine göre hareket edilmesi ve gerekli olan tıbbi sağlık taramalarının yaptırılması gerekir. Hastalarda bazı tahlillerin yapılmasıyla başlayan bu süreçten önce soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi hastalıklar, burun operasyonları için engel oluşturabilir. Bu nedenle anestezi kontrolünde doktorunuza mevcut rahatsızlıklarınız hakkında net bilgi vermenizde yarar var.

Yine operasyondan önce her estetik uygulamasında olduğu gibi kan sulandırıcı gıdalar ve ilaçlar tüketilmemelidir. En az 10 gün öncesinden aspirin ve bitkisel içerikli ilaçların kullanımı kesilmelidir. Bitkisel içerikli ürünler kanama durumunu artırdığı için kesinlikle tavsiye edilmez. Kadınlardaki âdet dönemi bu operasyona engel değildir ve yine de gerekli tetkiklere göre cerrah karar verecektir.

Burun estetiğinden önceki en önemli durum, sigaranın bırakılmasıdır. İyileşme sürecini geciktiren sigara ayrıca ameliyattan sonra ciddi ağrılara da neden olabilir. Yine burun estetiği öncesinde doktora danışmadan herhangi bir ilaç kullanımı yapmamanız ve operasyona girerken jöle, oje ya da saç spreyi kullanmamanız gerekmektedir.

Burun ameliyatı öncesinde hastalarda değerlendirilen bazı ana faktörler bulunmaktadır. Bu süreçte ilk olarak burun ucuyla dudak arasındaki açı kontrol edilir. Kadınlarda bu açının 110, erkeklerde ise 80 derece olması gerekir. Ayrıca kıkırdak ve kemikten oluşan ve burun bölgesine yandan bakıldığında belli olan kambur yapılar da burun estetiğinde değerlendirilir. Ek olarak burun genişliği ve burnun alın bölgesiyle yaptığı açı da genel olarak kontrol edildikten sonra operasyona karar verilir.

Burun Estetiğinde Genel Prensipler

Burun estetiğine başlamadan önce her cerrahın genel prensipleri bulunmaktadır. Bunlardan ilki hastanın yüz hatlarıyla uyumlu olan ve bakıldığı zaman estetik olduğu anlaşılmayan bir operasyon gerçekleştirilmesidir. Çünkü pek çok hasta estetik ameliyatı olduğunun belli olmamasını istemektedir. Buna ek olarak burun ana çatısına zarar vermeden estetik işleminin yapılması şarttır. Yani burun estetiği sonrasında burun deliklerinin daralması ya da burun çatısının çökmesi gibi durumlar yaşanmamalıdır. Asıl amaç var olan burun yapısının daha güzel bir hale gelmesini sağlamaktır. Bunlara ek olarak nefes alma fonksiyonunun da korunması gerekir.

Burun operasyonlarında kıkırdak ve kemiklere şekil verilebilmektedir. Fakat bu süreçte burun derisine müdahalede bulunulmaz. Bu durumun sebebi, burundan yapılacak derinin çıkarılması sonucunda kalıcı izlerin oluşmasıdır. Ayrıca ameliyat sürecinde kıkırdak ve kemiklere şekil verildikten sonra burun derisi yeni şekline uyum sağlayacaktır. Bu sayede yeni iskelet de oldukça güzel görünecektir. Burun derisi kalın olanlarda bu uyum genelde sağlanamayabilir. Yine de burun estetiği operasyonundan uygun sonuçlar alınmaya çalışılmaktadır.

Burun Estetiği Nasıl Yapılır?

Öncelikle burun yapısında detaylı bir inceleme yapılır. Daha sonra hastalar ameliyata uygun hale getirilir. Ayrıca hasta için en uygun burun şekli tespit edildikten sonra karakteristik özelliklere göre burun şekli belirlenmiş olunur. Hastanın taleplerinin tıbbi anlamda yapılabilir olması önemlidir. Genel anestezi altında 1 ile 4 saat arasında yapılan burun estetiği, burun deliklerinden atılacak kesilerle başlar. Daha sonra burun ucu, burun sırtı ve burun içerisindeki şekil bozukluklarının düzeltilmesiyle devam eder. Ameliyattan sonra morarma ve şişlik olmasını engelleyecek tedbirler de alınmaktadır.

Burunda yer alan kıkırdak doku ve kemiklere zarar verilmeden tüm işlemler yapılmaktadır. Operasyon sona erdiğinde ise burun deliklerinin iç kısmına tampon bırakılır. Sırta ise alçıdan yapılan atel konulur. Farklı bir komplikasyon görülmediği takdirde hastaların aynı gün içinde taburcu olduğu unutulmamalıdır. Elbette ameliyattan sonra yüz bölgesinde şişlik, kas ve baş ağrısı ile burunda halsizlik gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Burnun tekrar şekillendirilmesi işleminde burunda uygulanan teknikler farklı olabilir. Burun derisi, ameliyatla oluşturulan çatının üzerine adapte edilir. Birçok plastik cerrah, burun estetiği yaparken açık teknik kullanmaktadır.

Burun Estetiği Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ameliyattan sonraki ilk sabah göz çevresinde morluk ve şişlik görülebilir. Ayrıca estetik operasyondan sonra uygulanan buz kompresi ve morluk engelleyici krem sayesinde en fazla 3 güne kadar bu şikâyetler sonlanacaktır. İlk günlerde kabuk ve ödem nedeniyle rahat solunum yapılamayabilir. Cerrahlar krem ve sprey kullanımlarına hastaları yönlendireceği için herhangi bir sorun yaşanmayacaktır.

Burun estetiğinden sonraki ilk 24 saatte yüz şişliğinin yanı sıra burun ağrısı da yaşanabilir. Bu ağrılara baş ağrısının eşlik etmesi halinde cerrahın önerdiği ağrı kesiciler kullanılabilir. Ek olarak ilk gün hastanın başı yüksekte olacak şekilde günü oturarak geçirmesi gerekir.

Göz çevresindeki şişliklerin 3. günden sonra azalması ve 4. günden sonra tamamen kaybolması beklenir. Estetik burun operasyonu geçiren bir hasta ilk 2 gün istirahat etmelidir. Ayrıca çok yorucu olmayan bir iş hayatı var ise gündelik yaşama dönebilir. Ancak efor gerektiren hareketlerden kesinlikle uzak durulmalıdır. Bu nedenle yüzme, koşma veya jimnastik gibi hareketlerden mutlaka kaçınmak gerekir.

Operasyondan sonraki 8 hafta boyunca burun bölgesinin çarpma ve darbelerden korunması gerekir. Bu nedenle saç ve yüz yıkanırken nazikçe hareket edilmelidir. Aynı durum masaj yaparken de geçerlidir. Cerrahın onayına göre kontak lens kullanımı yapılabilir. Burundaki atelin çıkarılmasının ardından 2 ay boyunca gözlük kullanmamak gerekir.

Burun Estetiği Sonrasında Bakım Nasıl Olmalı?

Bu süreçte ilk olarak burun içindeki tamponlar hastayı rahatsız edebilir. Bu dönemde ağızdan nefes almaya çalışmanız daha uygun olacaktır. Doktorunuz gerekli gördüğü zamanda tamponları burnunuzdan çıkaracaktır. Elbette bu dönemde yeteri kadar da sıvı almanız gerekir. Su ve meyve suyu gibi hafif içecekler, ağız kuruluğunu önleyecektir. Tüketim sırasında ise kolay çiğnenebilen yumuşak gıdalar tüketmelisiniz.

Burun estetiği sonrasında doktorun verdiği ilaçlar dışında farklı bir ilaç kullanılmamalıdır. Özellikle de aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlardan uzak durulmalıdır. Burundaki pansumanın zarar görmemesi için başınızı sürekli yüksekte tutmanız gerekir. Aynı durum uyku halinde de geçerlidir. Operasyon sonrası burundan az miktarda sıvı gelebilir. Açık kırmızı veya pembe olabilen bu sıvının artması halinde mutlaka doktorla iletişime geçilmelidir.

Operasyondan çıkan hastaların burnunda iki kat plaster ve tek kat atel bulunacaktır. Bunlar, buruna şekil vermek için kullanılır. Ayrıca burun yapısının korunması için de önemlidir. Pansumana dokunulmaması gerektiği de unutulmamalıdır. Zaten 1 hafta içinde pansuman yapılarak burun bölgesine takılan atel doktor tarafından çıkarılacaktır.

Yine bu süreçte burun silinmemeli ve burun deliklerine dokunulmamalıdır. Balıkçı yaka giyecekler ve tişörtler de burun bölgesine zarar verebileceği için iyileşme sürecinde giyilmemelidir. Diş fırçalarken de hastalar dikkatli olmalıdır. Dudakların büzülmemesi bu süreçte önemlidir.

Operasyondan sonraki ilk 1 ay, güneş ışığına maruz kalınmamalıdır. Ayrıca burun dışında yer alan pansumanlar çıkarıldıktan sonra çevre dokularda renk değişimi ve az miktarda şişme meydana gelebilir. Kendiliğinden düzelecek bu durumlar için herhangi bir müdahalede bulunulmamalıdır. Tamponların çıkarılmasından sonra günde 2 kez kulak temizleme çubuğu ile burun deliklerinizi temizlemeye başlayabilirsiniz. Ancak tamponların alınmasından sonra da burun tıkalı olacaktır. Bu nedenle burun estetiği pansumanından sonraki ilk 10 gün burun sümkürülmemelidir.

Burun Estetiği Sonrasında Yaşanabilecek Problemler

Burun estetiğinden sonra ameliyata bağlı olan bazı riskler oluşabilir. Erken dönem sorunlarda kanama, enfeksiyon ve darbeye bağlı şekil bozukluğu görülebilir. Kanama, ameliyattan sonra burun deliklerinden sonra sızıntı halinde olabilir. Genelde burun ucuna bırakılacak gazlı bir bez yardımıyla bu durum kontrol altına alınabilir. Ayrıca ilk 48 saat boyunca da kanama beklenebilir. Damlama halinde olan bu kanama riskini azaltmak için kan sulandırıcı ilaçlar ile bitkisel karışımlar tüketilmemelidir.

Her estetik işlemden sonra enfeksiyon riski bulunmaktadır. Nadiren de olsa burun estetiği sonrasında enfeksiyon görülebilir fakat cerrah önerisiyle kullanılacak antibiyotikler bu sorunun önüne geçmenize yardımcı olacaktır. Son olarak darbeye bağlı şekil bozukluğuyla da karşılaşılabilir. Bu nedenle darbelere karşı dikkatli olunmalıdır.

Estetik sonrasında geç dönem sorunları da ortaya çıkabilir. Bunlar burun şeklinin talebi karşılamaması, solunum problemleri, doku kaybı ve his değişiklikleri şeklinde sıralanır. Doku kaybı, ameliyat kaynaklı oluşabilir. Bazen de yaralara yeteri kadar müdahale edilmemesinden dolayı iyileşmeyi geciktirebilir. Cerrahlar bu nedenle sigara tüketiminin sonlandırılması gerektiğini sürekli hatırlatacaktır. His değişiklikleri de yaşanabileceği için geçici his kayıplarında hatalı davranışlarda bulunulmamalıdır.

Burun Ucu Estetiği

Burun estetiği sırasında uygulanabilen burun ucu estetiği, burun ucundaki sorunların giderilmesi amacıyla tercih edilir. Burundaki kıkırdak ve kemik dokusunda herhangi bir değişiklik yapmadan uygulanan bu işlem genelde burun sırtında eğrilik ve kemerli burun yapısı varsa uygulanır. Başarıyla uygulanan burun estetiği işleminde olduğu gibi tüm aşamalar ameliyattan önce değerlendirilir ve hastaya gerekli bilgiler aktarılır.

Burun Ucu Estetiği Kimlere Uygulanır?

Hastanın taleplerine bağlı olarak yapılan ve burun estetiği operasyonları arasında olan burun ucu ameliyatı, çıkık ve büyük burun görünümüne sahip olan hastalara uygulanır. Estetik işlemiyle beraber burun ucuna tıbbi materyaller enjekte edilir ve başarıyla sonuçlanır.

Burun Estetiği Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Burun estetiğinde hangi yöntem kullanılıyor?

Genelde açık teknik kullanılır. Çünkü burun  yapısına ve burun kanatlarına ancak açık burun ameliyatı ile başarılı müdahalelerde bulunulabilir.

Burun estetiği sırasında acı hissedilir mi?

Bu işlemde herhangi bir ağrı ya da sızı hissedilmez. Çünkü işlem genel anestezi altında uygulanır.

Burun estetiğinden sonra iz kalır mı?

Operasyonun tekniğine bağlı olarak işlemden sonra iz kalmaz.

Burun estetiğinden sonra normal hayata ne zaman dönerim?

Hastaların normal hayata dönmesi tamamen operasyonun sonuçlarıyla ilgilidir. Genelde bu süre birkaç günü bulmaktadır.

Burun estetiğinden önceki akşam neler yapılmalı?

Hastalar gece 12’den sonra yemek tüketimini bırakmalıdır. Ayrıca uzun bir süre duş alınamayacağı için işlemden önceki gece duş alınması önerilir.

Burun estetiğinde narkoz kullanımı zorunlu mu?

İşlem sırasında genel anestezi tercih edilir. Bazı durumlarda lokal anesteziden de yararlanılabilir.

Burun Estetiği Fiyatları 2018

Burun Estetiğinde önemli olan faktör yıl yıl fiyatların değişimi değildir, yüz yapınıza uygun burun estetiği yöntemi seçilerek buna göre fiyatlandırmak daha doğru olacaktır. Örnek yüz yapınıza uygun olan burun estetiği yöntemi "kapalı" ise; "finesse" yöntemine göre daha farklı bir fiyat skalası ile karşılaşabilirsiniz. Doktor ve uzmanlarımız yüzünüz için en uygun burun estetiği yöntemini belirleyerek, en iyi sonucu almanıza yardımcı olacaktır.

Burun Estetiği Fiyatları 2019

2019 Burun Estetiği fiyatları da bir önceki yıla göre değişim yaşamamakla birlikte yüzünüz ile en uyumlu estetik operasyon yöntemini belirleyerek fiyatlandırma skalasına dahil olmaktadır. Uzmanlarımız ve doktorlarımız yüz şekliniz için en ideal burun estetiği yöntemini belirlemektedir.

Burun Estetiği Sonrası

Burun estetiği sonrası görüntülerine ve burun estetiği sonrası videolarını görüntüleyebilmek için, Youtube ve Sosyal medya kanallarımızı ziyaret edebilirsiniz, Burun estetiği sonrası süreci ise; Hemen operasyonun ertesi günü göz çevresinde morluklar ve şişlikler görülebilmektedir. Uygulanan buz masajı ile birlikte 1.günden sonra şişlik ve morluklar yavaş yavaş azalarak tamamen kaybolmaktadır.

Burun Estetiği Fiyatları Ekşi

Bir çok burun estetiği araştırmacısı Ekşi Sözlük,Uludağ Sözlük gibi Türkiye'nin önde gelen sözlük sitelerinden ilgili operasyonları araştırmaktadır. Haklı olarak en doğru sonucu ve en iyi doktoru belirlemek istiyorsunuz. Bu konuda Milano Klinik ailesi olarak endişelerinize son veriyoruz. Operasyon sürecinin başından sonuna kadar koordine ederek en kaliteli, en doğal sonuçlarla sizleri uğurluyoruz.

Burun Estetiği Fiyatları Devlet Hastanesi

Burun Estetiğinde Devlet hastaneleri'de bir diğer alternatifiniz olabilmektedir. Buradaki asıl araştırılması gereken nokta ise yapılan işlemler, kullanılan teknolojiler ve gerçekten hekimin kalitesi, Milano klinik olarak İtalyan sanatını benimseyip avrupa'nın her köşesindeki en son teknolojiyi Türkiye'ye taşımaktayız.

Burun Estetiği Sonrası Ay Ay Değişim

Burun Estetiği sonrası ay ay değişimler için sosyal medya kanallarımızdan ve misafirlerimizin bireysel profillerini takip ederek gerekli süreçleri takip edebilirsiniz. Aynı zamanda rutin kontrollerinizi Milano klinik ailesi olarak atlamadan günü geldiğinde sizlere haber vererek bildirmekteyiz.

En İyi Burun Estetiği

En iyi burun estetiği merkezleri arasında gösterilmekten gurur duyuyoruz. Türkiye'nin önde gelen kurumlarından birisi olarak, Estetik alanında bir çok ünlü ve ekran karşısında yer almış misafirlerimizi ağırladık. %100 misafir memnuniyeti ile yolumuza devam etmekteyiz.

meme dikleştirme estetiği (1)

Meme Dikleştirme Estetiği

Meme Dikleştirme Estetiği

Meme Dikleştirme

Göğüslerde deformasyon ve sarkma gibi durumlar kadınları oldukça rahatsız eder. Özellikle de dokusunda yeteri kadar kas içermeyen göğüsler aynı zamanda doğum, sık kilo alıp verme, yer çekimi ve emzirme gibi faktörlerden ötürü zamanla dik görünümünü kaybeder. Bu tür durumlarda meme dikleştirme estetiği yapılarak estetik açıdan daha güzel bir görünüme sahip olunabilir.

Memeler yaşa bağlı olarak yer çekiminin de etkisiyle zamanla elastikiyetini kaybetmektedir. Bu durum sarkmalara neden olur. Sarkan memeler ameliyat dışı yöntemlerle dikleştirilmeye çalışılsa da bu durum kalıcı olmaz. Kadınlar bu süreçte göğüslerine bakarak bu operasyona ihtiyacı olup olmadığını da anlayabilir. Meme uçları, eğer meme katlantı çizgisinin üstünde ise sorun yoktur. Bu durumun tam tersinin yaşanması halinde meme sarkıklığından söz edilebilir.

Meme Dikleştirme Estetiği

Göğüs dikleştirme operasyonu, vücut ölçüsüyle uyumlu olan memelerin elde edilmesi amacıyla yapılır. Bu kapsamda meme dikleştirme ameliyatı oldukça güzel sonuçlar verir.

Sadece uzman plastik cerrahlar tarafından uygulanan bu operasyonda ilk olarak göğüslerin yapısı ve şekli incelenir. Daha sonra memelerdeki fark tespit edilir. Eğer asimetri sorunu var ise gerekli tetkikler yapılarak ameliyat kararı alınabilir.

Normal şartlarda kadınların her iki göğsü birbirinden farklıdır. Ancak sarkıklık oranının net olarak tespit edilmesi için meme alt çizgisi üzerinden kontrol yapılır. Meme çizgisinden meme başının ne kadar aşağıda olduğu belirlendikten sonra hastalara bilgi verilir.

Meme Sarkmasının Nedenleri

Göğüs sarkması en çok yaş faktörüyle ilgilidir. Yaşın ilerlemesi aynı zamanda hormonal değişimlere neden olduğu içi meme dokusunda da azalmaya sebep olur. Göğüsler bu değişimlerle beraber zamanla boşalmaya başlar. Sonuç olarak sarkma durumları ortaya çıkar.

Emzirme dönemi ve gebelik süreci de memelerin sarkmasında etkilidir. Çünkü göğüslerdeki süt kanallarının dolduktan sonra boşalması, göğüslerde deforme yaşanmasına sebep olur. Elbette yer çekimi de bu süreci etkiler. Doğal etkilerden olan yer çekimi, zamanla göğüslerin aşağı doğru sarkmasına sebebiyet verir.

Bazı kadınların erken yaşta meme sarkmasıyla karşılaştığı bilinmektedir. Bunun asıl nedeni genetik faktörlerdir. Göğüsleri taşıyan ve dik durmasını sağlayan dokuların zayıflaması da erken yaşta göğüs sarkmasını tetiklemektedir.

Memedeki Sarkmanın Derecesi Önemli mi?

Göğüslerdeki sarkmalar sınıflandırılmıştır. Genel olarak meme başı, meme alt çizgisinin daha aşağısında bulunuyorsa ya da meme altı kıvrımının hizasında ise göğüste sarkma var demektir. Mevcut sarkıklığın göğüs altı çizgisinde ya da yakınında ise birinci dereceden sarkma vardır. Buna aynı zamanda hafif sarkma adı verilir. Böyle bir sarkmada areola çevresinden bir doku alınır ve meme dikleştirme işlemine başlanır.

Meme başının, meme altı çizgisinden 1 veya 3 cm aşağıda olması, ikinci dereceden yani orta sarkıklığın habercisidir. Bu tür durumlarda da fazla deri çıkarılır ve göğüs dikleştirme estetiği yapılır. Ayrıca areola çevresine bir kesi atılacağı için göğüs altına doğru inen bir kesi de atılmaktadır. Son olarak meme ucunun meme altı çizgisinden 3 cm aşağıda olması durumunda ileri derece sarkmanın olduğu anlaşılır.

Üçüncü dereceden meme sarkmasında ters ‘T’ şeklinde mastopeksi uygulanır. Meme altında da yatay bir izin kalmasına neden olan bu işlem sonrasında meme sarkıklığı giderilebilmektedir. Genelde yuvarlak bir koni şekli verilir.

Meme Dikleştirme Ameliyatı Hazırlık Süreci

Her estetik operasyondan önce dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır. Ayrıca cerrahlar bu süreçte hastaya beklentilerini de sormak durumundadır. İşlemden önce ailede kanser ve buna benzer hastalıkların olup olmadığı araştırılır. Hastaların ilaç kullanımları, alkol ve sigara alışkanlıkları ve sistemik bir hastalığın olup olmadığına da bakılır. Hastalar da meme dikleştirme ameliyatı öncesinde cerraha işlemden önceki ve sonraki süreci mutlaka danışmalıdır. Genelde lokal anestezi yöntemiyle yapılan bu ameliyat ortalama 2 saat sürmektedir.

Göğüslerin muayenesi yapılırken ilk olarak sarkıklık miktarına bakılır. Ayrıca memelerin büyüklüğü de bu süreçte kontrol edilir. Tüm bu durumlar dikkate alınarak dikleştirme işleminde kullanılacak olan teknik belirlenir. Göğüslerdeki sarkma oranının fazla olması, işlemden sonra memelerde kalacak olan izin fazla olması demektir. Bu nedenle kesi izlerini sorun yapmayacak kişilerin göğüs dikleştirme estetiğine başvurması gerekir.

Sarkıklık ve gevşeklik oranı hafif dereceli göğüslerde, meme çevresindeki halkadan fazlalık olan kısım çıkarılır. Daha sonra meme başı da olması gereken yere alınır. Bu süreçte meme başı çevresinde halka şeklinde iz kalır.

Sarkıklık ve gevşeklik seviyesi orta ve ileri derecede olan göğüslerde ise meme başındaki fazlalık deri halka şeklinde kesilir ve çıkarılır. Alt kısımdan da meme dokusu toparlanır. Daha sonra kesi yerleri kapatılır. Bu işlemde meme başında iz kalmaktadır.

Meme Dikleştirme Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Meme ve göğüs dikleştirme ameliyatında sarkık olan dokunun yeniden şekillendirilmesi amaçlanır. Bu süreçte fazlalık olan deri çıkarılır ve meme ucu da olması gereken bölgeye taşınır. Genel anestezi altında da uygulanan bu işlem ortalama 2 saat sürmektedir. Sarkıklığın derecesine göre farklı tetkiklerden de yararlanılabilir.

Operasyondan sonra memede iz kalır. Ayrıca meme ucunda bulunan ve areola olarak adlandırılan renkli alan etrafına kesi atılabilir. Ya da bu kesiye başvurmadan meme ucundan aşağı doğru kesiler uzatılabilir. Gevşemiş ve sarkmış olan göğüslere tek başına protez uygulanması, göğüslerde yeteri kadar dikleştirmeyi sağlamadığı için deri fazlalıkları alınarak meme dikleştirme yapılabilmektedir.

Meme Dikleştirme Ameliyatı Sonrası

Ameliyattan sonra gövde kısmına bandaj sarılmaktadır. Ayrıca hastalara korse giydirilmektedir. Anestezi etkisinden sonra hafif ağrılar hissedilebilir. Ancak bu ağrıları dindirmek amacıyla cerrah tarafından ağrı kesici ilaçlar yazılır. Öte yandan meme dokusunda sertleşme, uyuşukluk, morarma ve buna benzer durumların yaşanabileceği de unutulmamalıdır. Ancak birkaç hafta sonra bu durumların tamamı ortadan kalkacaktır.

Genelde rahat geçen göğüs dikleştirme ameliyatı sonrasında protez bırakılan hastalarda, kol hareketlerinde birkaç gün kısıtlanma olabilir. Ayrıca pansuman sürecinde sporcu sütyeni kullanılmaktadır. 2 ay kadar kullanılan sporcu sütyeninden sonra hasta normal sütyenler kullanabilir. Kesi bölgesine atılan dikişler ise 15. gün alınmaktadır. Hastalar doktorun izniyle beraber 1 hafta sonra işe dönebilir. Ayrıca 3 ay herhangi bir ağır spor aktivitesi yapılmamalıdır. Ek olarak gebelik ve emzirme gibi durumların yaşanmasında da sarkıklar tekrar ortaya çıkabilir. Bu nedenle ameliyattan önce ihtiyacınız olan tüm bilgilere ulaşmanız önemlidir.

Ameliyat sonrasındaki ilk hafta gözlemlenen değişiklikler aşağıdaki gibidir:

  • Meme dikleştirme estetiğinden sonraki gün ayağa kalkıp dolaşılabilir.
  • Üçüncü günden sonra daha rahat hareket edilebilir.
  • Ağırlık kaldırmak, aşırı eğilmek ya da gerinmek gibi aktivitelerden uzak durulmalıdır.
  • Göğüs bölgesine bir süre baskı uygulanmamalıdır.
  • Ameliyattan sonra takılan drenler, ikinci gün çıkarılmaktadır.

İlk 3 gün memelerde sertlik ve ağrı hissedilebilir. Tamamen geçici olan bu süreç, doktor kontrolüyle beraber ortadan kaldırılacaktır.

İşlemden sonraki 2. ve 6. hafta arasında aşırı aktivitelerden uzak durmak kaydıyla gündelik yaşama dönülebilir. Ayrıca ilk 3 hafta memelerin dikkatli bir şekilde korunması gerekir. Buna ek olarak ameliyattan sonraki ilk 15 gün cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır. Yine 15 güne kadar meme dokusunu destekleyen sporcu sütyeni kullanılmalıdır. Meme ucunda yaşanabilecek his kayıpları da ilk hafta sonunda eski halini alacaktır.

Meme Dikleştirme Ameliyat Karnesi

Operasyon Süresi 1 - 1,5 Saat
Operasyon Yeri Hastane
Anestezi Türü Genel
Ağrı Sızı Az veya Hiç
İşe Başlama 4-7 Gün
İlk Banyo 4 Gün
Tam İyileşme 1 Ay
Tekrar Gerektirir mi Hayır
Spor Kardiyo 30 Gün
İz Kalır Mı Hayır
Yaş Sınırı 18
Dikiş Alımı 4 Gün Sonra
Şişlik Morarma 3 Gün
Hastane de Kalma 1 Gün
Açık / Kapalı Teknik Doktora Bağlı
Operasyon Karnesi

Genel anestezi altında yapılan bu ameliyatın süresi genelde 2 saattir. Aynı gün taburcu olunabilmekle beraber 1 gece istirahat edilebilir. Ameliyattan sonraki ağrı sürecine bakıldığında ise ilk birkaç gün hafif sızlama hissedilmektedir. Aynı şekilde ilk günlerde kol hareketlerinde de ufak ağrılar yaşamaktadır. Genelde ağrı kesiciler ile bu ağrılar sona erdirilebilir. 5 ile 10 gün arasında morarma ve şişme görülebileceğinden panik yapılmamalıdır.

Meme dikleştirme ameliyatı sonrasında takılan drenler, işlemden sonraki gün çıkarılmaktadır. Pansuman da 4. günde hastadan alınır. Yaklaşık 1 ay sporcu sütyeninin kullanılması gerekir. 10. günde dikişler alınmaya başlanır ve ilk hafta sonrasında hastalar işine geri dönebilir. Bu süreçte araç kullanmak isteyen hastalar da 4. günün sonunda kısıtlı hareketlerle araba sürebilir. Hastanın tam olarak spora başlama zamanı da 4 haftanın sonundadır.

Meme Dikleştirme Sonrasında Gündelik Yaşam

Hastaların ağır işlerde çalışması halinde 3 ay kadar istirahat edilmelidir. Buna ek olarak göğüs dikleştirme ameliyatı sonucu hastalar için kalıcı olmayabilir. Ancak göğüsler yakalanan formu uzun süre koruyabilmektedir. Fakat yaşın ilerlemesi başta olmak üzere emzirme, kilo alıp verme, gebelik ve yer çekimi nedeniyle dikleştirme operasyonundan sonra yeniden sarkmalar meydana gelebilir. Tüm bu süreçler, operasyonun uzun süreli etkisini koruyamadığını göstermektedir. Yine de yukarıda sıralanan faktörler ne kadar geç yaşanırsa, işlemin sonuçları da o kadar kalıcı olacaktır.

Meme Dikleştirme Ameliyatının Komplikasyonları

Günümüzdeki her operasyondan sonra bazı komplikasyonlar gelişebilir. Elbette estetik operasyonlar genelde başarılıdır ancak bazı riskleri beraberinde getirir. Cerrahlar oluşabilecek kanama ve enfeksiyon durumlarında mutlaka bilgilendirilmelidir. Yapılacak müdahaleler ile sorunlar kontrol altına alınabilir. Bunlarla beraber meme dikleştirme ameliyatı komplikasyonları; geç yara iyileşmesi, göğüslerde sertlik, emzirme sorunları, alerjik durumlar ve asimetri gibi sorunları beraberinde getirebilir.

Emzirme Riski:

İşlemden sonra süt kanallarının zarar görmemesi, bayanlarda emzirme sorununa neden olmaz. Sarkıklık durumu yüksek olan göğüslerde meme başı yer değiştireceği için süt kanalları bu durumdan etkilenebilir. Haliyle emzirme riski de ortaya çıkabilir.

Göğüs Hastalıkları:

Ameliyat süreciyle herhangi bir ilgisi olmayan meme hastalıklarıyla beraber meme kanseri oluşma riski de vardır. Bu nedenle hastaların düzenli bir şekilde göğüs kontrolünü yaptırması her zaman önemlidir. Ayrıca meme dikleştirme estetiği herhangi bir kanser riski taşımamaktadır. Ancak genetik faktörlerden kaynaklı ailesinde göğüs kanseri olan bir bireyin bu tür kontrolleri zamanında yaptırmasında yarar var.

Alerjik Durumlar:

Meme dikleştirmenin ardından kullanılan dikiş malzemeleri, flaster ve pomat gibi ürünlerden dolayı bazı hastalarda alerjik durumlar ortaya çıkabilmektedir.

Yaraların Geç İyileşmesi:

Ameliyatlı hastaların meme başında veya göğüs derisindeki yaraların geç iyileşmesi gibi durumlar yaşanabilmektedir. Bu yüzden pansuman sürecinde hastanın ihtiyacı olan tüm işlemler yapılmalıdır. Ayrıca aşırı sigara tüketimi de yaraların geç iyileşmesinde etkilidir. Sigara tüketimi ameliyat sürecinden önceki 15 güne kadar bırakılmalıdır.

Göğüslerde Sertlik:

Göğüs içinde yer alan yağ nekrozu nedeniyle meydana gelen sertlikten dolayı memelerde sertlik oluşabilir.

Göğüs dikleştirme ameliyatı sonrasında enfeksiyon ve kanama riski de bulunmaktadır. Ciddi bir kanamanın ortaya çıkma olasılığı elbette azdır. Bu kanamalar genelde memenin bir köşesinde biriken kanlarla ortaya çıkmaktadır. Cerrahlar bu tür durumlarda kanamayı durdurmak için yeniden ameliyathaneyi kullanabilir. İşlemden yaklaşık 5 gün sonra meme çevresinde tek taraflı bir şişlik yaşanıyorsa, bu durum enfeksiyon habercisidir. Söz konusu enfeksiyonun temizlenmesi gerektiğinden, hastalara antibiyotik reçete edilmektedir.

Enfeksiyon ve kanama riskiyle beraber cilt kaybı da görülebilmektedir. Nadir olan bu komplikasyon, işlem sonrasında görülmektedir. Göğüs derisinin siyah bir renge dönüşmesi ve uzun süre pansuman gerektirmesi, cilt kaybının varlığını gösterebilir. Ayrıca ölü cildin bu süreçte hızlı bir şekilde temizlenmesi gerekmektedir. Tüm bu süreçlerin aslında ameliyattan sonraki ilk 1 hafta içinde gerçekleşebileceği unutulmamalıdır.

Meme Dikleştirme Ameliyatından Sonra Tekrar Sarkma Olur mu?

Ameliyatın ardından meydana gelebilecek kilo değişimleri ile beraber gebelik durumları sarkmaları beraberinde getirebilir. Bu nedenle meme kaldırma işleminin genelde çocuk yapmayı planlamayan ve vücut ağırlığı dengeli olanların yapmasında yarar var.

Meme Dikleştirme Ameliyatı Sonrasındaki İzler Kalıcı mı?

İşlem sonrasında yalnızca meme protezi kullanılan hastalarda, göğüs altında 3,5 santimetrelik küçük bir iz kalacaktır. Bu iz memenin altında kalacağı için hastaları genelde rahatsız etmeyecektir. Ancak göğüslerden deri alınacak olan hastaların meme başında T, L ya da I şeklinde iz kalmaktadır. Ayrıca göğüs başından aşağıya doğru inecek olan dik çizgilerin kısa sürede iyileştiği bilinir. Meme altındaki izler ise yandan ya da önden bakıldığında hemen fark edilmeyebilir.

Meme Dikleştirme ile Hangi Sorunlar Düzeltilemez?

Göğüs dikleştirme işleminde göğüslerin büyüklüğü değiştirilemez. Bununla beraber yuvarlak olan meme üst kısmında da ciddi değişiklikler yapılamaz. Ancak göğüslerin yuvarlak hatlara sahip olmasını isteyenler, operasyon öncesi cerrahlarla detaylı bir şekilde görüşmelidir. Bu görüşme sonrasında meme küçültme ya da meme büyütme operasyonlarından yararlanılacaktır. Ek olarak hastaların doku ve cilt kalitesi, meme dikleştirme sırasında değiştirilemez. Ameliyatın tek amacı, göğüslerin daha dik görünmesini sağlamaktır. Esnek cilde sahip olan hastalarda bir süre sonra yeniden sarkma olabileceği için uzun vadeli kalıcılık söz konusu olmayabilir.

Meme Dikleştirme Ameliyatı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Meme dikleştirmede hangi anestezi kullanılır?

Bu operasyonda hastaya genel anestezi uygulanmaktadır. Sağlıklı bir meme dikleştirme operasyonu için doktorun işlemden önceki tüm tavsiyelerine dikkat edilmelidir.

Meme dikleştirme ameliyatına hazırlık süreci nasıl olmalı?

Eğer hasta 40 yaşının altında ise meme ultrasonografisi talep edilir. 40 yaş ve üzerinde olması halinde mamografi istenir. İşlemin yapılacağı gün hastanın kliniğe refakatçi ile gelmesi tavsiye edilir.

Bu ameliyat ile göğüsteki çatlaklar geçer mi?

Meme üstündeki ve meme başının çevresindeki çatlaklar bu operasyon ile giderilememektedir.

Göğüs dikleştirme sonrasında dikiş nasıl görünür?

Göğüs dikleştirme operasyonları farklı tekniklerle yapılmaktadır. Bu kapsamda işlemde sadece silikon protez kullanılmış ise 3,5 cm’ye kadar kesi atılmaktadır. Ancak bu kesi göğüs altında kaldığından dolayı hastayı rahatsız etmeyecektir.

Meme dikleştirmeden sonra ne zaman iyileşme sağlanır?

İşlemden sonra kesi bölgesinde hafif derecede ağrı hissedilebilir. Beklenen bir durum olan hafif ağrılar, ağrı kesicilerle anında kesilmektedir. Ayrıca hastanın birkaç hafta kadar spor yapmaması gerekir. Kolların da ağır aktivitelerde kullanılmamasında yarar var. Tüm bu süreçler iyileşme zamanını hızlandıracaktır.

Meme dikleştirme estetiği kimlere yapılır?

Bu ameliyat hormonal ve genetik sebepler başta olmak üzere gebelik ya da aşırı kilo alıp vermeden kaynaklı meme sarkıklığı olan kişilere yapılmaktadır.

Göğüs dikleştirmeden sonra gündelik yaşama ne zaman dönülür?

Göğüs dikleştirme operasyonundan çıkan hastalar genelde 1 hafta sonra gündelik yaşamına geri dönebilir. Ama ağır spor yapan ya da ağır bir işte çalışan hastaların minimum 3 ay kadar beklemesi gerekir. Çünkü bu süreçte bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

Meme dikleştirme ameliyatı kimler için uygundur?

Bu ameliyat için öncelikle 18 yaşından büyük olmak gerekir. Ayrıca göğüsleri sarkık olan ve bu durumdan kaygılanan hastalar için uygundur.

meme küçültme (1)

Meme Küçültme Estetiği

Meme Küçültme Estetiği

Meme Küçültme

Göğüs dikleştirme estetiğine yakın olan göğüs küçültme ameliyatı, günümüzde başarılı bir şekilde uygulanan operasyonlar arasındadır. Göğüslerin aşırı derecede büyük olması aslında bazı sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Bu nedenle omurga problemleri, bel ağrıları, kötü koku, istenilen kıyafetlerin giyilememesi ve şekil bozukluğu gibi sorunlarla karşılaşmamak için meme küçültme operasyonuna başvurulabilir. Bu operasyondaki amaç, göğüslerin eşit büyüklüğe ulaşmasını sağlamaktır.

Meme küçültme estetiği, estetik açıdan ideal göğüslere ulaşmak için tercih edilir. Rekonstrüktif bir ameliyat olmakla beraber başarıyla uygulanan estetik operasyonlardan biridir. Farklı sorunlara yol açabilen göğüslerin aşırı büyük olması aynı zamanda orantısız bir vücudu beraberinde getirir. Genelde kilo alma, genetik durumlar ve emzirme dönemindeki sorunlar nedeniyle göğüsler daha büyük formlara ulaşabilir.

Meme Küçültme Ameliyatı Kimlere Yapılır?

Öncelikle operasyonun uygulanacağı hastanın fiziksel açıdan sağlıklı olması gerekiyor. Ayrıca bu ameliyat hakkında gerçekçi beklentilere sahip olunmalıdır. Hastanın göğüs büyüklüğünden dolayı rahatsızlık duyması da önemlidir. Elbette göğüslerin büyük olmasıyla, fiziksel aktivitelerin engelleniyor olması da bu ameliyat için gereklidir.

Göğüsler nedeniyle omuz, boyun ve sırt bölgelerinde ağrı yaşayanlar da meme küçültme ameliyatı yaptırabilir. Aşağıya doğru sarkık göğüsler ve cildinde genişleme olanlar da bu operasyona uygun adaylar arasındadır. Cilt yüzeyinde meydana gelen genişleme sebebiyle meme uçlarının çevresindeki areolarda genişleme yaşanması, aynı şekilde bu operasyona uygun aday olunduğunu gösterir.

Hastalar göğüs küçültme operasyonundan beklentilerini cerraha aktarmalıdır. Bu süreçte sigara ve alkol kullanımı ile beraber hastanın kullandığı ilaçlar, alerjik yapısı ve genel sağlık durumu da kontrol edilecektir.

Bu ameliyat yalnızca estetik bir işlem olarak algılanmamalıdır. Ameliyatla beraber fonksiyonel sonuçlar ortaya çıkacağı için kişilerin kendine olan öz güveni artacaktır. Ayrıca sosyal anlamda kendini rahat hissedecek olan hastalar psikolojik sorunlardan da uzaklaşmış olacaktır.

Göğüslerinin büyük olmasından şikâyetçi olan hastalar, bu durumu gerçekten bir sorun olarak görüyorsa cerrahi uygulamalara başvurmalıdır. Tıbbi anlamda en faydalı uygulama olan göğüs küçültme ameliyatı ile beraber talep edilen göğüs ölçülerine ulaşılabilir. Buna ek olarak vücuttaki fiziksel sorunlar da sona ermiş olacaktır.

Hastanın beklentileriyle beraber cerrahın tavsiyelerine göre ideal göğüs boyutu belirlendikten sonra gerekli tetkiklerin yapılmasının ardından operasyon sürecine geçilmektedir.

Bu ameliyat yeni doğum yapan hastalarda, emzirme döneminden sonra yapılır. Yani doğumdan 6 ay sonra gerekli tetkiklerin yapılmasının ardından işlemlere geçilir. Buna ek olarak hasta operasyondan sonra yeniden doğum yapmak istiyorsa, talebe uygun olan ameliyat teknikleri uygulanacaktır.

Bazı hastalarda obezite sorunları yaşanabilir. Bu nedenle zayıflama en yararlı seçenek olacaktır. Meme ameliyatında memelerdeki yağ miktarı azaltılacağı için obezite ile mücadelede ilk adım atılmış olunur. Ayrıca şeker hastalığı olan kişilerle ameliyat kararı alınırken, hastalığın ne kadar sürede geliştiği, ne zamandır devam ettiği ve diyabetin şekliyle ilgili detaylar göz önünde bulundurulmaktadır.

Meme küçültme ameliyatıyla ilgili bir diğer durum, hastaların âdet dönemine denk gelmemesi gerektiğidir. Buna ek olarak ameliyattan önceki 10 gün içinde kan sulandırıcı ilaçların alınmaması önemlidir. Aynı durum alkol, bitkisel ilaçlar ve diğer ilaçlar için de geçerlidir.

Meme Küçültme Ameliyatı Öncesi Bilinmesi Gerekenler

İlgili operasyon için karar vermeniz halinde ilk olarak cerrahınız ile tüm bilgileri gözden geçirmeniz gerekir. Bu süreçte sigara kullanımının 15 gün önceden sonlandırılması önemlidir. Ayrıca operasyondan önceki 15 gün içinde spor egzersizleri ve tempolu yürüyüşler yapılmalıdır. Bu tavsiye tamamen anestezi sürecinin rahat geçmesiyle ilgilidir.

Ameliyat öncesinde kesi yöntemi hakkında bilgi almalısınız. Uygulanan yönteme göre göğüslerde izler olacaktır. Genelde işlemden bir sene sonra bu izlerin kaybolacağı bilinmelidir. Meme küçültmede ayrıca yaş ve memelerin özelliklerine göre operasyon izi daha uzun süre kalabilir.

Genel anestezi ile yapılan bu ameliyat yaklaşık olarak 2 ile 4 saat arasında sürmektedir. Operasyondan sonra bir gece hastanede istirahat edilir. Ayrıca operasyondan sonra göğüslere dren takılmaktadır. Göğüslerdeki sıvı birikimini engellemek amacıyla takılan bu drenler, yapılacak muayene sonucunda çıkarılır.

Meme Küçültme Ameliyatına Hazırlık Süreci

Meme küçültme ameliyatı kararı alan hastalar öncelikle estetik cerrahi ile tüm detayları görüşmelidir. Göğüslerin büyüklüğüne bağlı olarak farklı tekniklere başvurulacağı için gerekli tetkik ve muayeneler hakkında da bilgi alınmalıdır. Hastalar bu süreçte nasıl bir memeye sahip olmak istediğini ve beklentilerini anlatmalıdır.

Cerrah bu süreçte sizi dinledikten sonra kalıtımsal bir hastalığın olup olmadığını öğrenecektir. Muayene ile beraber genetik durumlar hakkında da bu operasyona uygun olup olmadığınıza dair bilgiler sunacaktır. Daha sonra vücut ölçünüz kontrol edildikten sonra emzirme fonksiyonlarında herhangi bir sorun olup olmayacağına bakılacaktır.

Muayene sonucunda tespit edilen göğüs ölçüsü alınacak ve göğüs başının büyüklüğü ve yeri de tespit edilecektir. Daha sonra operasyon öncesi ve sonrasının karşılaştırılması için fotoğraf çekimi yapılacaktır. Cerrahın ameliyatın riskleri hakkında da kapsamlı bilgiler sunacağı operasyona hazırlık sürecinde birtakım araştırmalardan da yararlanılmaktadır.

Operasyona hazırlık sürecinde sorgulanacak olan durumlar, göğüs enfeksiyonları ve daha önceden başvurulan cerrahi müdahalelerdir. Ayrıca göğüsle beraber koltuk altında ağrısız bir kitle olup olmadığı da incelenmektedir. Bu nedenle her hastanın göğüs ultrasonografisi çekilir. Genelde 40 yaş ve üzeri hastalardan mamografik tetkikler de istenmektedir. Göğüslerde bir sorunun olmaması halinde göğüs küçültme ameliyatı kararı, cerrah tarafından da destelenecektir.

Ameliyattan önce rutin tetkikler de yapılacaktır. Karaciğer fonksiyon testleri, kan grubu, EKK, akciğer grafisi, üre, kan şekeri, hepatit, hemogram, aPTT, PTT ve INR gibi tetkiklerle beraber süreç hakkında son bilgiler aktarılarak ameliyat günü hazır olunmak kaydıyla hastaya randevu verilir.

Meme Küçültme Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Ameliyattan önce en az 6 saat herhangi bir gıda ya da sıvı tüketilmemesi gerekir. Hastalar operasyona en az 1 saat kala işlemin yapılacağı yerde bulunmalıdır. Ameliyata girmeden takı, saat ve buna benzer araçların çıkarılması gerekir. Kişiye özel bir operasyon olan meme küçültme estetiği hastaların meme boyutları, şekli ve vücut ölçüleri gözetilerek yapılır.

Göğüs küçültmede hastanın ideal göğüs büyüklüğü belirlenir. Ayrıca göğüs yapısına bağlı olarak gerekli tüm planlamalar yapılır. İşlemden önce hastaya genel anestezi uygulanır. Bu süreçle beraber kesi yapılarak fazlalık olan meme yağ dokusu, bez dokusu ve meme derisi çıkarılır. Kesi atılan bölgede işlemlerin tamamlanmasının ardından ameliyat bölgesine dikiş atılır. Hastaların göğüs yapısına bağlı olarak operasyon 5 saate kadar sürebilir.

Ameliyat için kesi atılacak bölge, areola yani meme ucu çevresidir. Yuvarlak bir kesi atıldığı gibi çapa şeklinde ya da ters T biçiminde de kesi atılabilir. Bu kesi şekline tamamen hastaların göğüs özelliklerine bakılarak karar verilir.

İşlemde uygulanacak teknik, memelerin sarkıklık durumuna, büyüklüğüne ve şekline göre değişmektedir. Bu nedenle genel olarak en iyi tekniğin ne olduğu başlangıçta tespit edilmektedir. Söz konusu teknikler de kendi arasında meme başına uygulanacak olan yönteme göre ayrılmaktadır. Genel olarak meme küçültmede izlenen yol aşağıdaki gibidir:

  • Meme başı, hemen altında yer alan meme dokusuyla beraber normalde olması gereken hizaya getirilir. Bu süreçte göğüs duvarı da tespit edilerek gerekli taşınma başlar.
  • Taşınma sırasında meme başı ile beraber alandaki sinir bağlantılarına zarar verilmez. Sadece meme başının büyük olması durumunda, küçültme işlemleri yapılır.
  • Meme dokusuyla birlikte gri renkli alan olan meme derisi, planlanmış boyutlara uygun bir şekilde küçültmek için çıkarılır. Ek olarak göğüslerde asimetri bulunuyorsa, gerekli düzenlemeler sağlanır.
  • Sarkmış göğüslerde memenin üst kısmı genelde koltuk altına kadar yayılmaktadır. Göğüslere şekil verilirken bu alanlar doldurulur. İşlem sonunda göğüslerin simetrisi tekrardan incelenir.
  • Yapılan kontrollerde göğüslerde birikebilecek kanı dışarı atmak için vakumlu drenler kullanılır.

Gazla doku alındıktan sonra göğüslerde şekillendirme işlemi yapılır ve ardından da kesiler kapatılır. Fazla doku alınırken ise kesiden sonra göğüs başının sinirlerine ve süt kanallarına zarar vermeden göğüs ucu tekrar konumlandırılır. Fazla dokuların alınmasının ardından küçük boyutlarda dikişler atılarak işlem tamamlanır.

Meme Küçültme Ameliyatından Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler

Anestezi yöntemi uygulanarak gerçekleştirilen meme küçültme ameliyatı sonrasında herhangi bir ağrı duyulmaz. Bu süreçte işlemden sonra göğüslerin küçüldüğü anında fark edilebilir. Ayrıca omuz, bel ve sırt ağrıları da bu sayede sona ermiş olur.

İşlemden yaklaşık olarak 4 saat sonra sıvı gıdalar tüketilebilir. Elbette cerrah tavsiyelerine de dikkat edilmesi önemlidir. Sıvı gıdaların yanı sıra kahvaltı öğünü gibi hafif yiyeceklerden de 4-6 saat sonra tüketim yapabilirsiniz. Operasyondan sonraki gün ise normal beslenme alışkanlığına geri dönebilirsiniz.

Ameliyat sonrasında hastanedeki istirahat süresi 1 ila 2 gün civarındadır. İşlem sabah gerçekleşmiş ise hastanın genel durumuna bakılarak akşam taburcu olması talep edilebilir. Ayrıca yaşanabilmesi muhtemel ağrılar, ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilmektedir.

Ameliyatın ardından hastalara sporcu sütyeni giymeleri konusunda hatırlatmalar yapılır. 3 hafta kadar bu sütyenin giyilmesi zorunludur. Drenler alınıncaya kadar hastaların duş almaması gerekir. Ayrıca kolların zorlanmaması ve hastaların aşırı aktivitelerden uzak durması önemlidir.

Göğüs küçültme ameliyatı üzerinden 1 hafta geçtikten sonra araç kullanılabilir. Bununla beraber ameliyatta kullanılan dikişler tamamen estetik dikiş olduğu için dikişlerin alınması gibi bir süreç yaşanmamaktadır. 10 gün boyunca hastaların vitamin tabletleri, bitkisel ilaçlar ya da aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar almaması gerekir.

Havuza ya da denize girmek isteyen hastalar ameliyattan sonraki 15 günün ardından bu aktivitelere başlayabilir. Öte yandan kesi izlerini azaltıcı kremlerin de 15 gün sonra kullanılmaya başlanması önerilir. Ancak sadece cerrahın tavsiye ettiği iz azaltıcı kremlerden yararlanılmalıdır.

Ameliyattan Sonra İz Kalır mı?

Meme küçültme ameliyatının ardından hastalarda iz kalacaktır. Bunun nedeni ameliyat esnasında atılan kesilerin sonucu olarak dikiş hatlarının bıraktığı izlerdir. Göğüs başı çevresinde kalan bu izlerde, tercih edilen uygulama yöntemi, göğüslerin sarkıklığı ve büyüklüğü de etkili olur.

Aşırı büyük olmayan ve az sarkmış göğüslerde ayrıca meme başının alt kenarından orta kısmına doğru düz bir çizgi halinde iz kalmaktadır. Büyük olan ve sarkıklık durumu daha ciddi olan memelerde ise ters ‘T’ şeklinde bir iz kalmaktadır. Ancak bu izlerin tamamı sütyen için görünmeyecek cinstendir.

Operasyondan sonra izin az olması için dikiş hattının gergin olmaması önemlidir. Çünkü gerginlik, ameliyat izini artıran bir durumdur. Buna ek olarak deri altı dokusu yeterli miktarda dikilmelidir. Deri dikişlerine binen gerginlik yükü ancak bu şekilde azaltılabilir.

Son olarak deri dokusuna kibar bir şekilde dikiş atılmalı ve izin daha az kalması için gerekli aksiyonlar alınmalıdır. Ameliyattan sonraki birkaç ay kırmızımsı renkte olan dikişler, bir süre sonra yumuşar ve pembe renge dönüşmeye başlar. 12 ay sonunda ise sadece ince bir çizgi olarak belirsiz hale gelirler. Tüm bu bilgilere ek olarak göğüs küçültmede ne kadar iz kalacağını önceden tahmin etmek mümkün değildir.

Meme Küçültme Ameliyatından Sonra Göğüslerin Şekli Korunur mu?

Ameliyatın ardından memelere verilen yeni şeklin aslında ne kadar korunacağını söylemek ya da tahmin etmek imkânsızdır. Çünkü bu durum hastaların cilt özelliklerine, yaşına, kalıtsal durumlarına ve yaşam tarzına göre değişmektedir. Buna ek olarak tüm estetik operasyonlarda yaşlanma süreci durdurulamaz. Sadece dışarıdan bakıldığı zaman yaşlılık belirtilerinin ortadan kaldırıldığı anlaşılabilir.

Meme Küçültme Ameliyatından Sonra Karşılaşılabilecek Sorunlar

Her estetik operasyonda olduğu gibi meme küçültme işleminden sonra da bazı sorunlarla karşılaşılabilir. Hastaya ciddi faydası olan bu uygulamanın bazı riskleri de bulunmaktadır. İşleme tabii olacak olan hastaların birçoğunda aslında bu riskler görülmemektedir. Ancak bu konularla ilgili bilgi sahibi olunmalı ve risklerin olduğu kabul edilmelidir. Cerrah da ameliyat öncesinde söz konusu risklerle ilgili yeterli bilgiyi hastalarına sunmaktadır.

İlk olarak kan hastalığı, kalp ve damar hastalıkları ya da şeker hastalarında aşağıda sıralanacak olan risklerin daha fazla olduğu bilinmelidir. Bununla beraber sigara tüketenlerde de işlem sonrası riskler ciddi bir hâl alabilir. Alerjik reaksiyonlar, kanama, emzirme sorunları ve ağrı, bu riskler arasındadır. Diğer faktörler ve genel tanımları aşağıdaki gibi paylaşılmaktadır.

İnfeksiyon Riski:

Nadiren görülen infeksiyon, hastada kansızlık ve şeker hastalığı var ise ortaya çıkabilir. İnfeksiyonun ana kaynağı, süt kanallarındaki bakterilerdir. Ameliyat sırasında süt kanalları kesildiği için bakteriler dağılarak infeksiyona sebep olabilir. Ancak bunu engellemek adına hastalara işlemden önce antibiyotik verilmektedir.

Alerjik Durumlar:

Çok nadir bir durum olan alerjik reaksiyonlar genelde dikişte kullanılan malzemelere karşı gelişir.

Meme Başı Çürümesi:

Nadir görülen meme küçültme ameliyatı riskleri arasındadır. Sinir bağlantısı korunacak bir şekilde yapılması gereken operasyonda meme başının hesaplanması gerekir. Ayrıca meme başının hangi seviyede olması gerektiği de operasyondan önce hastalara bildirilmektedir.

Kanama:

Estetik operasyonların neredeyse tamamında istenmeyen ve nadir görülen risk faktörü olan kanama, ameliyattan önceki 10 gün içinde kan sulandırıcı ilaçlar kullanan hastalarda görülmektedir. Bilindiği üzere kanı sulandıran aspirin gibi ilaçlar, kanamaya neden olabilir.

Emzirme Sorunları:

Uygulanacak cerrahi teknik başta olmak üzere memelerin büyüklüğü ve sarkıklığı gibi durumlar, emzirme sorunlarını beraberinde getirebilir. Bununla beraber az miktarda küçültülen göğüslerde de buna benzer sorunların yaşandığı bilinmektedir.

Diğer Riskler;

  • Kesi izleri
  • Ağrı
  • Meme başı duyarlılığının değişmesi
  • Göğüs hastalıkları
  • Ek cerrahi gereklilik şeklindedir.

Meme Küçültme Ameliyatı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

İşlemden sonra ağrı olur mu?

Her estetik operasyondan sonra hafif ağrılar olacaktır. Bu ağrılar kısa sürede kontrol altına alınabilir.

Meme estetiğinden sonra göğüs ucunda his kaybı yaşanır mı?

Meme ucundaki sinirler korunduğu için herhangi bir his kaybı yaşanmamaktadır.

Operasyondan sonra dikişler ne zaman alınır?

Meme küçültme ameliyatı sonrasında dikişler 15.günün ardından alınmaktadır.

Meme küçültme ameliyatı süt bezlerine zarar verir mi ?

Göğüs küçültme işlemi süt bezlerine zarar vermez. Ayrıca emzirme döneminde sütteki oran kaybına da neden olmaz.

Göğüs küçültme tekrarlanabilir bir ameliyat mı?

Hastanın talep etmesi halinde işlem yeniden yapılabilir.

Meme Büyütme Estetiği

Meme Büyütme Estetiği

Meme Büyütme Estetiği

Meme Büyütme Hangi Durumlarda Yaptırılır?

Silikon ameliyatı olarak da bilinen meme büyütme operasyonu göğüs boyutunu artırmak, diri görünüm sağlamak ve vücutla dengeli göğüs yapısı kazandırmak için gerçekleştirilir.

  • Çok küçük göğüslü kadınlar,
  • Kıyafetlerin göğüs bölümünün büyük gelmesi,
  • Bikini mayo gibi kıyafetlerin göğüs bölümünün tam oturmaması,
  • Çocuk doğurduktan sonra göğüslerin küçülmesi ve şekil-boyutunun değişmesi
  • Bir göğüsün daha küçük olması halinde meme büyütme ameliyatı yapılabilir.

Kimler Meme Büyütme Ameliyatı Yaptırabilir?

Göğüsler kadın vücudunun en önemli bölgelerinden biridir. Göğüslerini normalden daha küçük hissedenler göğüs büyütme estetiği için uzman cerrahlardan destek alabilir. Ayrıca göğüslerinin küçük olduğunu düşünen kadınlar da gebelik sonrasında içi boşalarak küçük kalan göğüsler için bu uygulamaya başvurabilir.

Öncelikle göğüslerinde gelişim başlamayan ve ergenlik çağından itibaren göğüsleri küçük kalan kadınların bu ameliyata başvurması önemlidir. Bu tür hastalarda hormonal bir bozukluk olmadığı gibi genelde yapısal durumlar etkilidir. Ayrıca gebelik döneminin ardından emzirme dönemi sonunda göğüslerin içi boşalabilir. Bu tür durumlarda da meme büyütme ameliyatı en iyi çözüm olmaktadır. Meme içi boşalan hastalarda ilerleyen süreçlerde sarkmalar da yaşanabilir.

Göğüs büyütme işleminden yararlanmak isteyenler arasında şekil ve hacim sorunu yaşayan kadınlar da bulunmaktadır. Yani göğüslerdeki şekil farklılığı nedeniyle de meme estetiği uygulanabilir. Son olarak göğüslerini daha büyük hale getirmek isteyenler de bu işlemi tercih edebilir.

Göğüs Büyütme Ameliyatı Öncesi

Uzman bir plastik cerrahın gerçekleştirmesi gereken göğüs büyütme ameliyatı öncesi dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır. Bu süreçte ilk olarak ideal olan göğüs büyüklüğüne karar verilmelidir. Göğüs büyüklüğünü belirlemek için günümüzde herhangi bir sınırlama bulunmadığı için hastalar beklentilerini doktora aktarmalıdır.

Daha sonra talepleri göz önünde bulunduran cerrah, ideal göğüs büyüklüğünün nasıl olması gerektiğini paylaşmalıdır. İdeal olan göğüs büyüklüğü belirlenirken göğüslerin taban genişliği, kol uzunluğu, göğüs kafesi genişliği, hastanın boyu ve omuz genişliği gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Göğüslerin her ikisinin de eşit olması bu operasyon sonucunda sağlanmalıdır. Ayrıca diri ve dolgun görünmesi gereken göğüslerin, vücudun taşıyabileceği büyüklükte olması gerekir.

İşlemden önce mutlaka karar verilmesi gereken bir diğer durum, ameliyat sırasında implantın hangi bölgeden yerleştirileceğidir. Tamamen hastanın tavsiyeleri neticesinde gerçekleşen bu süreçte meme başı çevresindeki koyu kısım bölgesinden, koltuk altından ya da göğüslerin alt kısmından olmak üzere üç farklı yerden implant yerleşimi sağlanır. Doktor ve hastanın ortak kararıyla netleştirilmesi gereken implant konusuyla beraber ameliyat süreci, teknik bilgiler ve işlemden sonraki süreç hakkında detaylı bilgiler hastalara aktarılır.

Göğüs Büyütme Estetiği için Uygun Silikon Seçimi

Meme büyütmek isteyenler için silikon meme protezleri kullanılır. Dimetil slikson adı verilen polimer sayesinde yapılan bu işlem aynı zamanda biyoimplant olarak isimlendirilir. Ayrıca günümüzde pek çok kişi yarı katı veya katı olarak farklı jel formlarıyla kullanım sağlamaktadır. Ancak en çok kullanım alanı göğüs büyütme estetiği sürecindedir.

Silikon protezlerinin içinde jel halinde bulunan silikonlar yer alır. Bazen de salin adı verilen serum fizyolojik maddesi yer alır. Bu maddelerin ortak tarafı, söz konusu protezin hastanın vücuduyla temas ettirilerek işlem sağlanmasıdır.

Jel silikon kullanımlarında hastanın taleplerine göre farklı şekil ve hacimlerde özel olarak temin edilen silikonlar tercih edilir. Bu silikonların tamamının yüzeyi pürtüklü olmalıdır. Çünkü pürtüklü olan silikonların daha sonraları deforme olma riski azdır. Şekilleri ise yuvarlak, damla ve yarı damla gibi farklı alternatiflerden oluşur.

Silikon Göğüs Protez Çeşitleri

Silikon olarak adlandırılan göğüs protezleri yapısı, şekli ve içeriği bakımından farklı türlere ayrılır. İçerik bakımından göğüs protezleri serum fizyolojik ve silikon içerikli olarak iki farklı türdedir. Bu kapsamda göğüs büyütme estetiği sürecinde kullanılan protezlerin içeriğinde tuzlu su ile beraber silikon jel bulunur.

Yüzey yapısına göre düz ve pürtüklü olan protezler de günümüzde tercih edilebilir. Şekil yönünden ise damla ve yuvarlak protez kullanılır. Yuvarlak protezlerde dikey ve yatay çaplar eşittir. Damlalarda ise dikey çap, yatay çaptan biraz daha uzundur.

Damla Protez:

Bu protez şekil olarak su damlasına benzer. Bu nedenle göğüsün anatomik yapısına benzerliğinden dolayı anatomik silikon olarak da isimlendirilmektedir.

Yuvarlak Protez:

Hasta ile cerrahın ortak karar vererek kullanabildiği yuvarlak silikonlar genelde gevşek bir dokuya sahip olan hastalarda tercih edilir.

Silikonlu Protez:

Vücutta herhangi bir zarara neden olmayan bu protez, hastaların doğal hissi kazanmasını sağlar.

Salin Protez:

Tuzlu su içeren bu protez çeşidi daha önceki zamanlarda sıkça kullanılmıştır. Günümüzde ise nadiren tercih ediliyor.

Pürtüklü Protez:

Damla silikonlar da pürtüklü protez kategorisinde incelenir. Bu yüzey kaplamalarda silikon çevresinde oluşabilecek riskler en aza indirilmiştir.

Göğüs Büyütme Ameliyatında Kullanılan Silikonlar Güvenli mi?

Bugüne dek yapılan pek çok klinik çalışmada, silikon içeren protezlerin herhangi bir sağlık problemine neden olmadığı tespit edilmiştir. Bu yüzden 2006 yılından beri silikonlu protezler birçok estetik operasyon için kullanılmaya devam edilmektedir. Göğüs dokusunda protez bulunan bayanların artık mamografiye gerek duymadan meme ultrasonografisi ya da MR ile göğüs dokusu incelemesi yaptırdığı biliniyor. Bu sayede her türden lezyon tespit edildiği gibi birçok radyoloji merkezinde de protezli göğüsler için tetkikler yapılabilmektedir.

Göğüs Protezleri Nasıl Yerleştirilir?

Meme büyütme estetiği sürecinde protezin yerleştirilebileceği farklı bölgeler bulunur. Bunlar göğüs başı çevresi, göğüs altı, koltuk altı ve göbek bölgesidir. Her bölgenin ayrı avantajı ve dezavantajı bulunur. Göğüs başı çevresinde kesi yapılması halinde, burada yer alan kahverengi areolanın etrafındaki izler zamanla iyileşse bile bayanlardaki süt kanallarının hasar görmesi gibi bir riski bulunmaktadır.

Koltuk altından yapılan keside ise göğüste herhangi bir iz kalmaz. Çünkü kesi sadece koltuk altı bölgesinde yapılmaktadır. Aynı durum göbek bölgesi için de geçerlidir. Sadece işlemden sonra bir dönem için hafif kızarıklık meydana gelebilir.

Göğüs altından atılan kesi ile silikon yerleştirildiğinde, süt kanalları bu durumdan etkilenmemektedir. Ek olarak yara izi de göğüs altında kaldığı için belirgin olmaz.

Meme Büyütme Ameliyatı Günü Dikkat Edilmesi Gerekenler

İşlemin yapılacağı gün, cerrah belirtmedikçe gece yarısı itibarıyla herhangi bir gıda tüketimi yapılmamalıdır. Ayrıca hastaların ameliyat için rahat kıyafetler giymesi önemlidir. Geniş, uzun ve düğmeli olan kıyafetler ideal olacaktır. Ayrıca operasyondan önceki gün antibakteriyel özellikli bir sabunla ılık bir duş alınması da gerekir. Birçok estetik operasyonda olduğu gibi meme büyütme ameliyatı öncesinde sigara tüketimi bırakılmalıdır. Bu süre zarfı işlemden önceki 15 günü kapsar.

Ameliyattan önceki 10 gün içinde kan sulandırıcı ilaçların yanı sıra vitamin ve bitkisel içerikli ilaçlar da kullanılmamalıdır. Buna ek olarak hastaların geçmiş dönem rahatsızlıkları da cerrah ile paylaşılmalıdır. Özel bir sağlık problemi bulunmuyorsa, ameliyat günü yapılacak tahlillerde, operasyona uygun olup olunmadığına da karar verilmiş olacaktır.

Göğüs Büyütme Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Meme büyütme estetiği, göğüs dokusuna protez yerleştirilerek uygulanmaktadır. Daha önceden belirlenmiş olan bölgeden atılacak kesiyle beraber protezler yerleştirilir. Göğüslerin daha dolgun ve güzel görünmesini isteyen hastalar bu isteğini sadece göğüs büyütme ameliyatı ile gerçekleştirebilmektedir.

Tamamen hastanın kendi isteği üzerine yapılan bu operasyon, sağlık için zorunlu değildir. Ancak fiziksel görünümüne dikkat eden ve kendini hem sosyal hem de ruhsal açıdan iyi hissetmek isteyenlerin başvurduğu bu uygulama günümüzde başarılı bir şekilde yapılmaktadır.

Operasyon sürecinde damar yolunun açılması amacıyla iğne yapılacağından dolayı sadece bunun ağrısı hissedilir. İşlem, anestezinin etkisiyle ağrısız olacaktır. Ancak ameliyattan sonra sizi rahatsız edecek tek durum, göğüslerdeki dolgunluk hissidir. Bu süreçte ödem oluşumu da gözlemlenebilir. Operasyondan sonraki ilk gün cerrah tarafından ağrı kesici ilaçlar da yazılabilir. Herhangi bir komplikasyon oluşmaması için ameliyattan sonra hastanede 1 gece kalınması gerekir.

Meme Büyütme Ameliyatı Sonrası Sütyen Kullanımı

Göğüs büyütme estetiğinden sonra göğüs şeklinin talep edilen şekilde olması ve işlem bölgesinin rahat ettirilmesi amacıyla medikal sütyenler kullanılmaktadır. Bu sütyen çeşidi ameliyat bölgesini rahatlıkla korumaktadır. Ayrıca dikişlerde oluşabilecek baskıları da engeller. Ayrıca kullanımı hastalara herhangi bir rahatsızlık vermemektedir. Cerrahın önerisine göre ortalama 30 gün boyunca medikal sütyen kullanılmalıdır.

Ameliyatta Kullanılan Protezin Ömrü Ne Kadar?

Günümüz şatlarında meme büyütme ameliyatı için kullanılan protezlerin ömrü uzun sürelidir. Daha önceleri bu işlemde tercih edilen silikon protezler 10 yıl süreyle kullanılmakta ve yeniden değiştirilmektedir. Ayrıca bu protezler için artık uzun ömür garantisi verildiği bilinen bir gerçektir.

Meme Büyütme Ameliyatında Tek Taraflı Silikon Takılır mı?

Normal şartlarda kadınların göğüsleri aynı oranda değildir. Yani göğüslerden biri diğerine eşit değildir. Çoğu zaman gözle görünmeyen farklılıkların olduğu da bilinmektedir. Bu nedenle tek göğüs üzerinde yapılacak düzeltmeler uygun görülmemektedir. O halde meme büyütme operasyonunda tek taraflı silikon uygulaması tavsiye edilmez. Çünkü bir memeye takılan silikon, diğer memede eşitsizliğe neden olacaktır.

Meme Büyütme Ameliyatı Sonrasında İz Kalır mı?

Operasyon izleri genelde göğüs başının renkli olan bölümünden renksiz olan kısmına kadar birleşen noktada yapılan kesiyle oluşur. Ayrıca zamanla iyileşen bu izlerle beraber göğüs altından yapılan kesilerde daha belirgin izler oluşmaktadır. 3 ya da 4 cm kadar olan bu izler koltuk altından kesi atılması durumunda belirgin değildir. Zaman içinde ortadan kalkacak olan izlerle ilgili operasyondan önce cerrah tarafından detaylı bilgiler paylaşılmaktadır.

Göğüs Büyütme Ameliyatı Sonrası

Ameliyattan sonra hastalar gündelik işlerini yapmaya başlayabilir. Bu süreçte ilk olarak güzel bir dinlenme planı oluşturulmalıdır. Operasyondan sonraki 1 veya 2 gün dinlenilmeli ve ağır aktivitelerden kaçınılmalıdır. Üçüncü gün itibariyle işe geri dönüş yapılabilir. Hastalar dördüncü günden sonra ılık su ile duş alabilir fakat ameliyat bölgesine herhangi bir müdahalede bulunulmamalıdır.

Ameliyattan sonraki gün hastalara balensiz sütyen giydirilmektedir. 30 gün kadar bu sütyenin giyilmesi, oluşabilecek ağrıları da önleyecektir. İlk hafta sonunda cerrah tarafından detaylı bir kontrol yapılarak meme büyütme estetiği sonuçlarıyla ilgili gözlemler hastalara aktarılır.

Ameliyattan sonra spor yapma süreci de oldukça merak edilen konulardan birisidir. Bu işlemin ardından 3-4 gün içinde sadece yürüyüşler yapılabilir. Yürüyüş yaparken kollar fazla kullanılmamalıdır. Ayrıca kol ağırlık hareketleri, göğüs ve omuz bölgesini zorlayan hareketler için de 30 gün beklemeniz gerekir. Solaryuma ya da saunaya girmek isteyen hastalar da en az 30 gün kadar beklemelidir.

Göğüs büyütme ameliyatı sonrasında anestezinin etkisi geçmeye başlar. Önemli bir ağrı olmasa da çok az gerginlik hissi yaşanmaktadır. Bu durumda göğüslerdeki büyüme de hissedilebilir bir hale gelecektir. Ciddi ağrılar ameliyattan sonra yaşanmadığı gibi genelde dikiş yerlerindeki gerginlikten kaynaklı hislere kapılabilirsiniz. Protezlerin kas altından yerleştirilmesi halinde 1 haftaya yakın ağrı hissedilebilir. Göğüs altından yerleştirilen protezlerde ise ağrılar çok daha kısa sürer.

Özel bant ve sargılar, ameliyattan sonra gerekli baskıyı oluşturmak için göğüs üzerinde kullanılır. Drenler de ameliyatta kullanılır ve işlemden birkaç gün sonra çıkarılır.

Ameliyatın ardından ilk 6-8 saat içinde sıvı ya da katı gıdalar tüketilmemelidir. Operasyonun neden olduğu yorgunluk hissi de ilk iki gün içinde sona erecektir. Hasta, kendini toparlamaya başlamasıyla beraber psikolojik olarak da kendini iyi hissettiğini anlamaktadır. İlk 1 hafta antibiyotik kullanımı da önemlidir. Elbette bu ilaçlar cerrahın tavsiyeleri doğrultusunda alınmalıdır. 1 günün ardından taburcu olan hastalar 4 gün kadar dinlendikten sonra gündelik yaşamına geri dönebilir.

Ameliyatın ardından kullanılacak sargılar, kesilerin su geçirmemesi içindir. 4 güne kadar çıkarılmaması gereken bu sargılarla beraber kesi alanları da dikiş olmadan kapatılabilir. Bu durumda dikiş alma gerekliliği bulunmaz. Sporcu sütyeni de işlemden sonra kullanılması gereken bir üründür. Hastalarda kıyafetlerin daha düzgün durmasını sağlayan sporcu sütyeni aynı zamanda hastalara özgüven sağlayacaktır. 6. haftadan sonra ise balenli sütyen giyilmesi tercih edilebilir.

Son olarak göğüs büyütme ameliyatı sonrasındaki birkaç gün soğuk buz kompresi uygulanabilir. Morarma ve ağrıları gideren bu uygulama, göğüslerdeki şişliği indirmez. Bu şişlikler de genelde 6 haftaya kadar devam eder.

Meme Büyütme Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Meme estetiği bir zaman sonra sarkmalara neden olabilir mi?

Ameliyatta kullanılan silikon protezler sarkmalara neden olmaz. Ancak bir süre sonra yaşlanma etkisiyle sarkmalar meydana gelebilir.

Ameliyat sonrasında kol ağrısı olur mu?

Operasyondan sonra her iki kolda da hafif bir ağrı olabilir. Ancak reçete edilen ağrı kesiciler sayesinde bu ağrılar kontrol altına alınabilmektedir.

Göğüs büyütme estetiği sonrasında istirahat süresi kaç gündür?

Genelde 2 gün istirahat edilmesi tavsiye edilir. Hastaların bünyesine göre bu süre 4 güne kadar çıkabilir.

Ameliyatta kullanılan protezler güvenli mi?

Silikon taktırma işlemi genelde alerji yapmaz. Ancak kullanılan malzemenin hangi tür maddelerden oluştuğu bu kapsamda önemlidir.

Meme büyütme operasyonunda hangi implantlar tercih edilmeli?

Hastaların göğüs yapısı, talep edilen meme büyüklüğü ve vücut anatomisi, cerrah tarafından incelendikten sonra implantın şekli ve ölçüsü belirlenmektedir.

Göğüs büyütme estetiğinden sonra ödem oluşur mu?

Günümüzdeki her estetik cerrahi operasyondan sonra işlem bölgesinde ödemler oluşabilir. Ancak bu ödemler genelde hafif derecelidir. Birkaç gün sonra ödemler yok olmaya başlayacaktır.

Ameliyatta kullanılan kesi miktarı ne kadar?

İşlemde 4 cm’lik kesi uygulanır. Ayrıca tercih edilecek implantın türüne göre kesi uzunluğu değişebilir.

Operasyon kaç saatte tamamlanıyor?

Göğüs büyütme estetiği genelde 1 ile 1,5 saat arasında tamamlanmaktadır.

Meme büyütme operasyonundan sonra göğüslerde simetri bozukluğu olur mu?

Ameliyatın ardından simetrik görünümde herhangi bir  değişim yaşanmaz. Buna ek olarak yaşanabilecek tüm durumlar, ameliyat ile düzeltilebilir.

Ameliyatta kullanılan silikonlar operasyondan sonra hissedilir mi?

Silikon protezler ideal boyutlarda kullanıldığında, dışarıdan temas ile hissedilmez. Ancak çok şiddetli ve ciddi bir darbe alındığı zaman hissedilebilir.

Teşvikiye mah. Hakkı Yeten caddesi No:11 Center:1 Kat:12 No:64 Terrace Fulya Residence

Copyright 2018 -2023 Milano Klinik ©  All Rights Reserved

footer1 (1)