Plastik cerrahlara göre Koreliler tarafından en sık yapılan estetik ameliyat gözü daha büyük göstermek için yapılan blefaroplasti veya çift göz kapağı estetiği ameliyatıdır. Korelilerin çoğu çift göz kapağı çizgisi olmadığı için uykulu ve yorgun göründüklerinden şikayet ederler. Özellikle bayanlar daha güzel, genç ve diri bir görünüme sahip olmak için çift göz kapağı ameliyatı olurlar. Ayrıca çift göz ameliyatı diğer estetik ameliyatlara göre daha ucuz ve iyileşme süresi daha kısa olduğu için Kore estetik trendleri arasında oldukça yaygındır.

Ayrıca burun estetiği, Çene hattı, yüz germe ameliyatı ve saç ekimi, ciltteki pigmentasyonu yavaşlatan ve dolayısıyla daha parlak bir cilt tonu veren glutatyon enjeksiyonları en popüler Kore estetik trendleri arasındadır. Cilt beyazlatmaya yönelik müdahaleler de Korelilerin en popüler güzellik trendlerinden biridir. Korelilerin ince çene çizgilerini ve daha düz elmacık kemiklerini sevdikleri bilinmektedir. Bu nedenle Kore estetik trendlerinin bu talepleri karşılamak üzere şekillendiğini söylemek yanlış olmaz.

Ayrıca Koreliler çok kalın ve dolgun dudaklardan hoşlanmazlar ve dudak dolgusu operasyonlarına sıklıkla başvurmazlar. Son zamanlarda yüz estetiği ve vücut şekillendirme operasyonları Kore toplumunda popüler hale gelmiştir.

Uzak doğu ülkelerinden biri olan Kore'de çift göz kapağı ameliyatı sıklıkla kullanılmaktadır. Bu bölgede doğan insanlar doğuştan düz bir göz kapağı yoktur ve bu bazı estetik problemler yaratır. Koreliler çift göz kapağı çizgileri olmadığı için yorgun ve yaşlı bir görünüme sahip olduklarını düşünürler. Bu sorunu ortadan kaldırmak için estetik operasyonlar ile çift göz kapağı görüntüsüne ulaşılabilir. Düz göz kapağı olan kişilerin çift göz kapağı şekline sahip olmasına yardımcı olan ve Kore estetik trendlerinin önde gelenlerinden olan bu ameliyat basit bir ameliyatla gerçekleştirilmektedir.

Kore toplumunda sıklıkla rastlanan v şeklindeki çene çizgisi, çene dolgusunun yaygınlaşmasına neden olan estetik operasyonlarda en sık tercih edilen uygulamalardan biri haline gelmiştir. Çene çizgisi ile çenedeki asimetri, çukurlaşma, eşitsizlik gibi birçok sorun düzeltilebilmekte ve çene şekillendirme işlemi de yüz şekline uygun olarak yapılabilmektedir.

Çene dolgusu hem kadınlar hem de erkekler için Kore estetik uygulamalarında en çok tercih edilen operasyonlardan biridir. Çene şeklinin ve çizgisinin güçlü ve net bir görünüme sahip olması kadın ve erkeklerde daha çekici bir görünüme kavuşmanızı sağlar. Yüzün daha canlı ve genç görünmesinde de etkilidir. Çene dolgusu ile yüzdeki düzensiz görünümün düzeltilmesi ve yüz hatlarının belirlenmesi mümkündür. Çene bölgesi ve çene hattında uzun süre kalıcı hyaluronik asit dolgular kullanılmaktadır. Kore estetik kliniklerinde erkekler için daha erkeksi bir görünüm oluşturmak için çene hattını vurgulamak için Jawline en çok tercih edilen uygulamalardan biridir.

Kore estetik trendlerinin başında gelen yüz germe operasyonu, yaşlanma belirtileri ilk olarak yüzde başladığı için özellikle kadınlar için önemlidir. Yüzünde sarkma ve kırışıkları olan kişilerin yüz germe operasyonlarının çoğu klasik teknikler kullanılarak yapılmaktadır. Kişinin kulağının önünden başlayıp kulağın arkasına kadar ince bir kesi yapılır. Bu tekniğin önemli noktası derin dokuların gergin olmasıdır. Bu operasyonun amacı sadece yüzü germek değil aynı zamanda yüze şekil vermektir. Yüzde sarkan deri restore edilir. Aynı işlem boyun kısmına da uygulanarak çeneye doğru gerginlik sağlanır. Ayrıca yüz yağ enjeksiyonu, dolgu, kaş kaldırma, çene estetiği gibi operasyonlar da eklenerek yüz germe işlemi desteklenebilir. Yüz germe operasyonunda derin dokuları germek, uzun süreli ve kalıcı bir etki sağlar.

Rinoplasti, Kore estetik trendleri arasında en sık kullanılan ameliyatlardan biridir. Rinoplasti, burnun şeklini değiştirmek için yapılan cerrahi operasyonlardan biridir. Rinoplasti, ihtiyaç ve beklentiler doğrultusunda hem kadınlara hem de erkeklere uygulanan bir operasyondur. Ameliyattan sonra istenilen sonuca ulaşmak 6-12 ay sürer. Burun estetiği ameliyatı olmak isteyen kişiler, uzman cerrah tarafından yapılacak muayene sırasında burun yapısının ameliyata uygun olup olmadığını kontrol ettirmelidir. Çoğunlukla genel anestezi altında yapılır.

Kore estetik trendlerini takip ediyor ve denemek istiyorsanız Milano Klinik'te yapılan estetik operasyonları inceleyebilirsiniz. Hastaların istek ve beklentileri doğrultusunda yüz germe ameliyatı, göz kapağı estetiği, rinoplasti gibi işlemler yapılmaktadır. Milano Klinik'te gerçekleştirilen operasyonlarda hasta için en iyi ve doğru estetik prosedürleri uygulanmaktadır. Buradaki öncelik hastaların kendilerini sağlıklı ve güzel hissetmelerini sağlamaktır.

Önceki yazımızı https://serkanturkdonmez.com.tr/milano/blefaroplasti-proseduru-hakkinda-her-sey/ linkinden okuyabilirsiniz.

Göz çevresi yüzün diğer bölgelerine göre daha hassastır. Kırışıklıklara ve aşınmalara karşı dayanıklı değildir. Cilt yaşlandıkça elastikiyetini kaybeder. Esneklikteki bu azalma yerçekimi kuvvetiyle birleşerek yaşlanan cildin sarkmasına neden olur. 

İlerleyen yaş, sigara kullanımı, stres, göz çevresindeki kırışıklık şikayetleri, üst göz kapağı sarkması, alt göz kapağında sarkma, göz altı torbaları ve göz altında morluklar gibi etkenlerle oluşur. Yorgun, uykusuz ve yaşlı bir görünüme neden olan bu şikayetlerin artması durumunda göz kapağı estetiği operasyonlarına ihtiyaç duyulur. 

Üst göz kapağının sarkması veya göz torbası oluşumunun ilerlemesi görme alanımızın daralmasına neden olur. Gözün anatomik, sinir ve damar sistemi yapısını en iyi bilen hekimler tarafından göz estetiği yapılması önemlidir.

Göz kapağı estetiği öncesi cilt kalınlığı, göz kapaklarındaki yağ miktarı ve kas yapısı incelenmelidir. Bir blefaroplasti planlamadan önce, göz ameliyatlarında uzmanlaşmış bir plastik cerrahla konuşarak tıbbi geçmişinizi ve beklentilerinizi tartışmalısınız.

Blefaroplasti, kişide yorgun ve yaşlı bir ifade veren alt ve üst göz kapaklarındaki fazla deri ve yağ dokusunun (göz altı torbalarının çıkarılması) alınması ameliyatıdır. Göz kapağı ameliyatı sadece estetik amaçlı uygulanmaz. Bazen göz kapakları görüşü kısıtlayacak kadar sarkabilir. Bu durumda göz kapağı sarkmasını gidermek için blefaroplasti ameliyatının uygulanması görüş kalitesini ve görüş alanını iyileştirmenin en etkili yöntemidir.

Bu cerrahi işlem ile tüm göz çevresindeki yağ dokusunun azalması nedeniyle göz altındaki halkalar ve göz çevresindeki çukurlar giderilir. Fazla deri ve yağ dokusunun alınması göz çevresindeki kemiklerde belirginleşmesini sağlar. Kısaca blefaroplasti, alt ve üst göz kapaklarında meydana gelen deformasyonların giderilmesi için yapılan cerrahi bir işlemdir.

Blefaroplasti operasyonlarında üst göz kapağı ve alt göz kapağı estetiği birbirinden farklıdır ve hastanın durumuna göre cerrahi müdahalenin kapsamı doktor muayenesinden sonra belirlenir. Göz kapağı estetiği ameliyatlarında birçok teknik vardır. Öncelikle hastanın göz ve oküloplastik muayeneleri detaylı olarak yapılmalı, hastanın göz ve kapak fonksiyonları değerlendirilmelidir. Deneyimli bir cerrah birçok farklı teknikte bilgi sahibidir ve muayene sayesinde hastasına en uygun tekniği belirleyip uygulayabilir. 

Üst göz kapağında doğal göz kıvrımına uygun bir kesi yapılarak fazla derinin alınması şeklinde uygulanır. Alt göz kapağında, kirpiklerin hemen altından yapılan bir kesi ile fazla deri ve yağ dokusu alınır. Blefaroplasti ameliyatı lokal anestezi veya intravenöz sedasyon altında yapılır. Hastanın şikayetine göre sadece üst veya alt göz kapaklarına veya her ikisine birden müdahale edilir. İşlem yaklaşık 1 – 1.5 saat sürer.

Blefaroplasti ameliyatı sonrası erken dönem genellikle rahat geçer. Ameliyattan sonra geçici olarak bazı komplikasyonlar gelişebilir. Göz çevresinde şişlik ve morluk olması normaldir. Gözlerde kuruluk ve yanma hissi oluşabilir. 

İlk günlerde yaşlar artabilir, gözler ışıktan rahatsız olabilir ve hasta gözlerini tam olarak kapatamayabilir. Blefaroplasti ameliyatından sonra morluk ve şişliği azaltmak için buz kompresi uygulanır. 1-2 hafta içinde şişlik ve morluklar geçecektir. Göz kapaklarınızda ağrı varsa doktorunuzun önerdiği ağrı kesiciyi kullanabilirsiniz. Blefaroplasti ameliyatından sonra genellikle hastaneye yatış gerekmez, ancak önlem olarak hasta bir doktor gözetiminde olabilir. 

Ameliyat sırasında uygulanan dikişler ameliyattan bir hafta sonra alınır. Yaklaşık 6-7 ay içerisinde göz kapaklarındaki kesi izleri tamamen görünmez hale gelir. Bu işlem sırasında göz kapağınız hassas olduğu için cildinizi güneşe maruz bırakmamalısınız. Blefaroplasti ameliyatından sonra birçok kişi daha genç ve dinlenmiş bir görünüme sahip olduklarını ve daha özgüvenli hissettiklerini belirtmektedir. Milano Clinic'te gerçekleştirilen operasyonlarda hastaya en iyi ve doğru estetik işlemler uygulanmaktadır. Memnun kalacağınız bir hizmet deneyimi için Milais perforno Clinic'in uzman kadrosuyla iletişime geçebilirsiniz.

Sağlıklı ve gerçekçi beklentileri olan herkes göz kapağı ameliyatı için uygun aday olarak kabul edilebilir. Çoğunlukla 35 yaş ve üzeri kişilerin tercih ettiği bir operasyon olsa da genetik olarak göz kapağı düşüklüğü ve şişkinlik varsa daha erken yaşlarda da yapılabilir. Göz kapağı estetiği daha genç, daha az yorgun bir görünüm sağlar ve yüzünüzü güzelleştirir. Pek çok ünlünün gerçekleştirdiği operasyonlardan biri olan blefaroplasti, göz çevresindeki estetik sorunları ortadan kaldırarak yüzün daha genç ve enerjik görünmesine yardımcı olur. 

Göz kapaklarına estetik yaptırarak daha genç görünen ünlü isimlerden bazı örnekler verelim. Tom Cruise'un özellikle göz torbalarından kurtulmak için alt göz kapaklarına blefaroplasti ameliyatı geçirdiği biliniyor. Renee Zellweger'in göz çevresindeki fazla yağ ve deriyi gidermek için göz gerdirdiği biliniyor. Al Pacino, göz altı torbalarını ve göz kapaklarındaki sarkmaları azaltmak için çeşitli operasyonlar geçirdi. Paris Hilton'un 2006 yılında göz gerdirdiği söyleniyor, ancak bu işlem sol gözünü sağdan daha fazla sarkık hale getirdi. 

Eşitsizliği düzeltmek için bir göz germe ameliyatı daha geçirdiği biliniyor. Blefaroplasti ameliyatının sonuçları kalıcıdır ancak göz kapaklarının yeni şekli kişinin yaşam tarzı, kilo alımı, stres, uykusuzluk, yerçekiminden etkilenir. Ameliyat sonrası deformasyon yaşanmaması ve ameliyatın tekrarlanmamasına özen gösterilmelidir. Operasyon göz kapaklarının devam eden yaşlanmasını durduramaz ancak 7-8 yıla kadar etkisini sürdürür.

Önceki yazımızı https://serkanturkdonmez.com.tr/milano/tipplasti-nedir/ linkinden okuyabilirsiniz.

Tipplasti burun ucu kaldırma ameliyatı anlamına gelmektedir. Burun ucu yaş, ırk gibi özelliklere göre kişiden kişiye farklılık gösterir. Burundaki görünüm sorunları bireylerin görüntüleri açısından oldukça önemli olabilmektedir. Tipplasti, kişilerin burun kemiğine dokunmadan burun önündeki kıkırdak bölümünü istenilen görüntüye getirmek için yapılan bir operasyondur. Burun kemiğinde herhangi bir eğrilik veya deformasyon olmadan burun önündeki kıkırdağın kavisli, geniş veya düzensiz olmasıdır. Burundaki eğrilikler tıbbi malzemelerle ölçülerek başarılı bir sonuç elde etmek için uygulanır. Çok daha estetik bir görüntü oluşturmak için hem erkeklerin hem de kadınların talepleri karşılanmaktadır.

Tipplasti ameliyatı ile burun ucu yeniden şekillendirilir, boyutu küçültülür ve yüz ile orantılıdır.Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte , burun ucu kaldırma ameliyatı için küçük bir cerrahi operasyon yeterlidir. Burun estetiği sayesinde burnunuzdaki istenmeyen görüntüyü kısa sürede kolayca değiştirebilirsiniz.

Tipplasti operasyonlarında genellikle kapalı teknik kullanılmaktadır. Burundaki şekil sorunlarına burun deliklerinden müdahale edilir. Böylece dikiş izi oluşmaz. Tipplasti ameliyatı kıkırdak ve yumuşak doku üzerinde yapılır, bu nedenle burun kemiklerinin kırılmasına gerek yoktur. Estetik operasyon ortalama 30-45 dakika sürer. Genellikle lokal anestezi altında yapılır. İşlem yapılırken burun içine enjekte edilen ilaçlar ile ameliyat sonrası ağrı hissedilmez.

Ameliyat bitiminde hastanın iyileşme süresi oldukça kısadır. Burun ucu kaldırma estetiği yani tipplasti ile burun ucunun düşük olması, geniş olması gibi biçimsel sorunlar, -uçlu burun, burun deliklerinde asimetri, burun kanatlarında daralma ve aşırı sivri burun ucu ortadan kaldırılır. Hastanın burnunun kemik ve kıkırdak yapısında başka bir sorun tespit edilirse bu sorunlar göz önünde bulundurularak tipplasti ameliyatı planlanır. Burun yapısı dudak ile burun ucu arasındaki açı 90 ile 100 derece arasındadır. Hastada mevcut olan düşüklük, kıkırdak yapıya yapılacak işlemlerle yüz yapısına en uygun açıya getirilir.

Muayene öncesi hastanın 3 boyutlu görüntüleme sistemi ile fotoğrafı çekilir. Doktor eşliğinde hastanın yüzü ile orantılı doğal bir burun tasarlanır. Bu sayede hasta, burun ucu estetiği yani tipplasti ameliyatından sonra burnunun nasıl görüneceğine dair bir fikre sahip olur.

Estetik ameliyatlarda hastanın fiziksel özellikleri, yaşı, beklentileri, anatomik yapısı ve mevcut sağlık sorunları iyice değerlendirilmeli ve en uygun yöntem seçilmelidir. Ameliyatlar tamamen hastaya özel planlanmalıdır. Kadınlarda burun gelişimi erkeklere göre daha erken tamamlanır. Ancak diğer rinoplasti ameliyatlarında olduğu gibi hastanın 18 yaşından büyük olması gerekmektedir.

Ayrıca tipplasti ameliyatı yapılırken cinsiyete bağlı farklılıklar da göz önünde bulundurulmalıdır. Erkeklerde cerrahi operasyon kadınlardan farklıdır. Burun ucundaki deri erkeklerde kadınlara göre daha kalındır. Burun ucunun açısı, yüze oranı ve boyutu farklıdır.En iyi sonucu elde etmek için tüm işlemleri bilen ve operasyonu defalarca yapmış cerrahlar tercih edilmelidir.Milano Klinik, birçok estetik operasyonda uzmanlığa sahip olduğu için bu konuda doğru ve güvenilir bir seçenektir. Yüz, burun, meme ve vücut estetiği olmak üzere estetik cerrahide sıklıkla tercih edilen işlemlere Milano Klinik ile iletişime geçerek ulaşabilirsiniz.

Burun estetiği, diğer burun ameliyatlarına göre iyileşme süresi daha kısa olan nispeten kolay bir ameliyattır. Rinoplasti ameliyatlarında burun kemiğine müdahale edilirken, tipplastide kemik kırığı yapılmaz. Burun ucu estetiği ameliyatlarında sadece burun içindeki kıkırdak ve yumuşak dokuya müdahale edildiğinden şişlik ve morarma olasılığı çok düşüktür. Bu nedenle burun ucu estetiği yani tipplasti iyileşme sürecinin daha kolay olduğu ve sonrasında morluk ve kanama riskinin daha az olduğu bir operasyondur.

Burun bölgesine içeriden müdahale edildiğinden herhangi bir iz ya da leke kalmaz. Hasta kısa sürede günlük yaşantısına dönebilir. Hastaların tipplasti sonrası burnu temizlemek ve nemlendirmek için burun spreyi kullanmaları önerilir. Ameliyat sonrası burunda az miktarda ödem oluşması normaldir. Ödemi azaltmak ve iyileşme sürecini hızlandırmak için uygulanacak soğuk kompres ile şişlikler 2 gün içinde hızla kaybolacaktır. Hastalar buruna darbe alabilecekleri aktivitelerden kaçınmalıdır. İlk ay havuza ve denize girilmemelidir.

Burun estetiği ameliyatına göre daha kolay, daha hızlı ve iyileşme süresi daha hızlıdır. Rinoplasti ameliyatı sırasında burun köprüsü bölgesindeki kemik ve kıkırdaklara yapılan ameliyatlar daha fazla şişlik, kanama ve morluklara neden olur. Bu nedenle hissedilen ağrı ve iyileşme süresi tipplasti operasyonuna göre daha uzun sürer. Rinoplasti operasyonlarında açık teknik kullanıldığı için detaylı olarak burun ucunu değiştirmenize olanak sağlar. Bundan sonra hastanın revizyon işlemine ihtiyaç duyma olasılığı azalır. Ancak burun ucu estetiği tipplasti sadece burnunuzun belirli bir bölgesine yapıldığından daha az maliyetli ve daha hafif bir ameliyattır.

Burun ucu estetiği, tipplasti isteyenler için ideal bir işlemdir. burnunuzda ya da yüz şeklinizde aşırı değişiklik yapmadan ufak tefek iyileştirmeler yapmak için. Burnunuzda çarpma, eğrilik ya da nefes alma sorunları gibi daha ciddi rahatsızlıklarınız varsa, ihtiyacınıza göre uzman cerrahlardan burun ucu estetiği ve burun estetiği hakkında daha detaylı bilgi almalısınız. Burnunuzun hangi estetik operasyona ihtiyacı olduğunu ve yapılacak işlemleri Milano Klinik ile iletişime geçerek öğrenebilirsiniz.

Önceki yazımızı https://serkanturkdonmez.com.tr/milano/unlulerin-en-cok-tercih-ettigi-estetik-ameliyatlar/ linki üzerinden okuyabilirsiniz.

Dünyadaki hemen hemen herkes Hollywood'daki birçok ünlünün küçük ya da büyük çaplı estetik operasyonlar geçirdiğini biliyor. Ve ünlülerin estetik ameliyatları normalleştirdiklerini söyleyebiliriz. Dünyada en sık yapılan işlemler botoks ve dolgu işlemleridir. Bununla birlikte ameliyat kategorisine giren ünlülerin en çok tercih ettiği estetik ameliyatlar da bulunmaktadır.

Meme Küçültme:

Meme küçültme estetiği genellikle hamilelik sonrası meme sarkmaları için tercih edilir. Ancak doğuştan memesi büyük olan kişiler de boyun ve sırt ağrılarından dolayı bu ameliyatı tercih edebilirler. Bu bir sıkıntı gibi görünmese de, aslında bir sağlık sorunudur.

"Middle" dizisinin yıldızı Patricia Healon, hamilelik sonrası sorunları nedeniyle 2003 yılında ameliyat oldu. Bu ameliyattan sonra rahatladığını ve artık kıyafetlerinin içinde kendini daha rahat hissettiğini söyledi. Estetik ameliyatları en çok tercih eden ünlüler arasında yer alan meme küçültme estetiğini "Modern Family" dizisinin yıldızı Ariel Winter, ağrı yaşadığı için tercih etti.

Meme Büyütme:

Meme büyütme estetiği, Iggy Azalea, Cardi B, Kaley Cuoco, Anna Faris gibi birçok ünlü ismin tercih ettiği bir estetik ameliyattır. Daha büyük göğüslere sahip olmak isteyen kadınların sıklıkla tercih ettiği bu operasyonu Milano Klinik'te yaptırmak mümkündür.

Türkiye'de en sevilen ünlü estetik ameliyatları da dahil olmak üzere birçok ameliyat deneyimli doktorlar tarafından yapılmaktadır. Bu operasyon ile kişiler daha feminen bir görünüme kavuşmaktadır. Küçük göğüslerden şikayet eden birçok kişinin tercihlerinden biridir.

Botoks:

Botoks bir operasyon değildir. Ve Botox vücudun birçok bölgesine uygulanabilir. Ağrısız bir operasyondur. Bu ameliyatın en çok tercih edilen estetik ameliyatlardan biri olmasının nedeni ağrısız bir şekilde yapılabilmesidir. Özellikle yaşlanmanın neden olduğu kırışıklıkların azaltılmasında etkilidir. Botox sadece Hollywood yıldızları tarafından değil, Türkiye'de birçok kadın ve erkek tarafından tercih edilmektedir. Ülkemizde Milano Clinic gibi doktorların güvenilir olduğu hastanelerde estetik ameliyatlar çok iyi yapılmaktadır.

Rinoplasti:

Ülkemizin megastarı Tarkan'dan Hollywood divası Dolly Porton'a kadar birçok kişi bu ameliyatı oldu. Günümüzde rinoplasti dünyada en sık yapılan ameliyattır. İkinci kez yapılan bu ameliyatın çeşidine revizyon rinoplasti denir. Bu uygulama neredeyse rinoplasti kadar yaygındır. Bazı kişiler Milano Kliniğine gelirken sadece burun ucunu kaldırmak isterler ya da nefes alma sorunları ile gelirler. Kişi için hangi ameliyatın daha uygun olduğunu belirlemek için bir doktora danışmak gerekir. Burun yüzümüzün ortasında bulunan bir organ olduğu için görünüşümüzde büyük bir fark yaratabilir. Bu da insanların özgüvenlerinde muazzam bir artışa yol açıyor. Ünlülerin en çok tercih ettiği estetik ameliyatlardan biri olmasının nedeni bu olabilir.

Liposuction (Yağ Aldırma):

Muhtemelen göbekli çok fazla Hollywood yıldızı görmemişsindir. Bu kadar çok çalışarak ve egzersiz yaparak nasıl zaman geçirdiklerini merak ediyorsanız bu bölüm sorularınızı yanıtlıyor. Liposuction ünlülerin en çok tercih ettiği estetik ameliyatlardan biridir. Çünkü liposuction sayesinde egzersiz yapmadan istediğiniz fit görünüme kavuşabilirsiniz. Vücut yağı bir dezavantaj gibi görünse de klinikte avantaj haline gelebilir. Sevmediğiniz vücut bölgelerindeki yağları gidermek ve daha kıvrık görünmenizi sağlamak için kullanılabilir. Bu sizi büyük bir yükten kurtaracaktır.

Ünlülerin en popüler estetik ameliyatlarından bazılarından bahsettik. Ancak bu ameliyatlardan basit gibi görünenlerin dahi deneyimli doktorlar tarafından yapılması gerekmektedir. Çünkü iyi gitmeyen operasyonlar istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bu, kendinize olan güveninizi kaybetmenize neden olabilir. Bu yüzden en deneyimli doktorları aramalı ve aklınıza takılan soruları onlara sormalısınız.

Bugün birçok ünlü estetik operasyon için Türkiye'ye geliyor. Çünkü deneyimli doktorlar ve lüks bakım koşulları sayesinde insanlar hem tatile gidebiliyor hem de ameliyat olabiliyor. Doğal olarak güzel olduğunuzdan eminiz, ancak bir şeyden hoşlanmıyorsanız, soru sormaktan çekinmeyin. Klinikle iletişime geçerek randevu alabilir ve kafanızdaki şüphelerden kurtulabilirsiniz.

Önceki yazımızı https://serkanturkdonmez.com.tr/milano/meme-asimetrisi-sebepleri-nelerdir/ linkinden okuyabilirsiniz.

PRP is one of the treatment methods applied in the form of the blood taken from the person undergoing various processes and injecting it into the tissues desired to be treated on the body. PRP treatment, which is mostly used for skin rejuvenation, is mostly applied to the face area to make people with aged appearance look younger. PRP is also one of the treatment methods applied to accelerate the healing of ligaments, injured tendons, joints, and muscles.

The word PRP is abbreviated from the initials of the words in the phrase “Platelet Rich Plasma”. Platelet Rich Plasma is a treatment method made by the injection of a substance obtained from the person's own blood. Plasma is a component that helps blood to clot. Plasma also contains various proteins that enable cell growth. When PRP is injected into damaged tissues, it ensures the growth of healthy and new cells in the body. PRP also aids in the healing of damaged tissue. Since the tissue growth factors are more concentrated in the concentrated injection material prepared, the healing in the body tissues also accelerates.

PRP application is a treatment method that takes 30-40 minutes on average. The operation begins by collecting the patient's blood in a tube. Platelet-rich plasma is used by separating it from other components of whole blood by centrifugation. Platelets act as a natural reservoir for growth factors needed to heal injured tissues. Growth factors secreted by platelets increase collagen production and protein and gene expression in tendon stem cells, thereby providing tissue healing. These growth factors also accelerate blood flow and help cartilages to become more flexible and rigid.

PRP injections can be made in different ways. For hair loss, lidocaine, a local numbing solution, is applied if necessary, before injecting into the scalp. In general, a local anesthetic drug is mixed with PRP to reduce the pain associated with the injection. Sometimes, PRP injection can be done together with surgical procedures.

First, some blood is taken from the patient to prepare the PRP to be injected. The amount of blood taken varies according to which area the PRP will be injected. For example, the amount of blood taken for an injection procedure to be applied to the scalp for hair loss is around 20 milliliters.

The blood sample taken into the tube in a sterile environment is placed in a centrifuge device. A centrifuge is a machine that spins very fast and helps to separate blood components. This separation process takes about 15 minutes on average.  With this process, platelets are separated from other blood components. Afterward, the separated plasma is made ready for injection. With the procedure, a plasma containing concentrated platelets is obtained.

Various imaging methods are used to identify areas where the injection is planned. After the area to be injected is determined, the PRP is injected into the area. After all these processes, the injected PRP will show a rapid healing effect in the region. PRP application is usually applied to the face area, and after the procedure, the facial area of the patients is rejuvenated and it is aimed to have younger skin.

PRP application is a form of treatment applied to reduce inflammation and accelerate healing. Platelet-rich plasma therapy or PRP injections can be preferred for many reasons such as skin rejuvenation, accelerating soft tissue healing, promoting hair growth. Platelets play a very important role in the body's natural healing process. The fact that there is no side effect when the substance obtained from people's own blood is applied makes PRP application frequently preferred.

After PRP treatment, bruising, redness, and edema may occur in the treated area. In such situations, you can make a compress by wrapping an ice pack in a cloth towel every 2 hours, starting immediately after the treatment. Redness, edema, and bruises will begin to disappear with this compress, which you need to repeat for the first 24 hours after the procedure.

Make-up should not be applied for the first 24 hours after PRP is applied to the face area. In addition, hot showers, baths, intense sun, and solarium should be avoided. In addition, you should avoid doing pilates, bodybuilding, intense sports activities, and yoga, which can increase your blood pressure.

Do not enter the pool during the first 3 days after PRP treatment. The infection of the face area will cause the application to fail. Likewise, during the first 3 days, pain relievers, alcohol, and cigarettes, aspirin, green tea, fish oil, garlic, niacin, echinacea, ginseng, ginkgo, vitamin C, vitamin E, and foods with high caffeine content should not be consumed. Finally, skincare should not be performed on the face area for the first 10 days.

Skin Rejuvenation: Signs of aging appear due to aging and various factors. With the help of PRP injections, the skin is rejuvenated and a younger appearance is obtained. With the application, results such as an increase in skin elasticity and a decrease in wrinkles are obtained. In addition, PRP application can be preferred to get rid of scars on the skin.

Tendon Injuries: Tendons are tough and thick bands of tissue that connect muscle to bone. Tendons take very slow to recover after injury. For this reason, PRP applications are performed after tendon injuries. Calcification: PRP application is applied to the joints such as the knee and hip of patients with calcification. According to some studies, it has been stated that PRP applications are more effective than hyaluronic acid injections in the treatment of osteoarthritis.

Postoperative Repair Treatment: PRP applications can be performed to repair torn tendons or ligaments after surgery.

After the operation, the effect begins to be seen in a short time. The results that will be seen with the eyes are revealed by the sessions to be continued later. At the end of an average of 3 to 6 months, high-level effects will become evident. Of course, these effects vary according to the body structure of each person. If we specify an average process, its effect lasts up to 1.5 years. Of course, repetition can be done in PRP treatment when the effect has ended.

In general, the number of sessions is specified by the experts according to the degree of skin problems. In this context, up to 7 sessions of PRP treatment can be applied. The sessions in question can be repeated with an interval of 15 days. Facial PRP treatment, which is not a permanent treatment, may actually lose its effect after about 1.5 years with the natural aging process.

You can visit our PRP facial page to access detailed information about the face PRP application. Or you can contact us to get more information.